Tüzel: "Çatı Partisi İçin Kervan Yola Düzüldü"
Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun pazar günkü (5 Haziran) Kâğıthane mitinginde Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Filiz Koçali, "Halkların kardeşliğini birlikte inşa ediyoruz. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nu yarın çatı partisiyle taçlandıracağız. Artık hepimiz bir parti içinde olacağız. Bu meydan, çatı partisinin meydanı olarak bugün bir kuruluşa imza atıyor" diyordu.
"Çatı partisi"ni, Blok'un İstanbul 3. Bölge adayı Levent Tüzel'le konuştuk. EMEP (Emek Partisi) eski Genel Başkanı Levent Tüzel, 2007 genel seçimlerinde İzmir'den bağımsız aday olmuş, 36.167 oy (yüzde 3,4) almasına karşın seçilememişti.
12 Haziran seçimleri için Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun adaylarından biri yine Tüzel oldu. Son olarak, İstanbul 3. Bölge'deki iki Blok adayından BDP eski il Başkanı Mustafa Avcı, Tüzel lehine adaylıktan çekildiğini açıkladı.
"Çatı partisi" konusunda, "Aslında kervan yolda düzüldü" diyerek söze başlayan Tüzel, seçimden hemen sonrası için partinin kuruluşuyla ilgili görüşmelerin yapıldığını söyleyerek şöyle devam ediyor:
"Türkiye'nin böyle bir partiye ihtiyacı var. Aydınlar, sendikalar, solcular, demokrasi ve insan haklarından yana olan herkesin birleşeceği bir çatı partisi kurulması için çalışmalar yapılıyor. Seçim ittifakı olarak başladı, ama sadece adayların seçilmesiyle sınırlı değil, aynı zamanda stratejik bir ittifak olarak devam etmesi gündemde. Hopa'daki olaylarda görüldü ki devlet terörü sadece Kürtlere yönelik değil. AKP'nin izlediği politikalar, kendisine muhalefet eden herkese uyguladığı devlet terörü ve saldırganca tutuma karşı birlikte hareket etme duygumuzu daha da geliştirdi."
Farklı programlar ve yaklaşımların çatı partisi açısından bir engel oluşturmadığını, seçim bildirgesinde mutabakat sağlanan konular çerçevesinde geniş çaplı bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyleyen Tüzel, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) gibi Blok dışında kalan partilerin de bu sürece katılımının önemine dikkat çekiyor.
Tüzel, "Kürt hareketinin direnci, kazanımları ve mücadelesi herkesi etkiliyor. Sosyalizme, demokrasiye ve emeğe inanan tüm kesimler de buna saygı duyuyor, giderek bunun anlamını öğreniyor ve buna sahip çıkıyor" diyor. (HA/ŞA)