"Tutuklanan DTP'li ve KESK'li Kadınları Serbest Bırakın"

"Biz kadınlar bu savaşın bitirilmek istendiği konusunda kaygılıyız. On yıllardır süren savaşın toplumuza getirisi ölüm, sakatlanma, yoksulluk, taciz, tecavüzü zorunlu göç, şiddetin kutsandığı toplumsal bir hayat ve düşmanlık üretmek için sürekli olarak tekrarlanan cinsiyetçi, milliyetçi ve militarist politika ve uygulamalar olmuştur."

Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) ve "DTP İle Dayanışma Kadın Platformu", Demokratik Toplum Partisi'ne (DTP) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'na (KESK) yönelik operasyonlarda tutuklanan kadınların serbest bırakılmasını istedi.

Gülfer Akkaya tutuklu kadınların serbest bırakılması için imza kampanyası başlattıklarını duyurdu.

"Savaşı erkekler yapıyorsa barışı da kadınlar yapacaklar"

Saat 12.30'da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nde (TMMOB) yapılan basın toplantısında kadınların ortak metnini Rahime Özadikti Kürtçe, Ülfet Taylı da Türkçe olarak okudu.

"Operasyonun ve tutuklamalar bizlere Kürt sorununa ilişkin devletin-hükümetin bir çözüm üretmek istemediğini gösteriyor" diyen Özadikti ve Taylı şöyle konuştular:

"Kaygılıyız, çünkü biz kadınlar, yıllardır erkeklerin üretmiş olduğu cinsiyetçi şoven söylemlerin etkisinin var olan savaşla daha da ağırlaştırılarak bedenimize, kimliğimize, emeğimize yönelik saldırılar halini aldığının farkındayız. Bunun bedellerini ödediğimiz için de erkeklerin bu cinsiyetçi milliyetçi saldırılarına karşı mücadele etmeliyiz."

Yapılan açıklamanın ardından toplantıya katılan Eren Keskin, Nilgün Yurdalan, DESA direnişçisi Emine Arslan, Yıldız Ay, Gülseren Yoleri, Sennur Sezer, Münevver Kurtuluş ve Ayşe Akdeniz'in de aralarında bulunduğu kadınlar imza kampanyasını neden desteklediklerini anlattılar.

İmzacı kadınlar "Savaşı erkekler yapıyorsa barışı da kadınların yapacağını" söylediler.

İmzaya açılana basın metninde ise şu ifadeler yer alıyor:

"29 Mart yerel seçimlerinde 2.5 milyona yakın oy alan DTP'ye yönelik operasyonlarda pek çok kişi tutuklandı. Tutuklananlar arasında cinsiyetçiliğe karşı mücadele yürüten DÖKH üyesi kadınlar da bulunuyor. DÖKH ve DTP'ye yönelik antidemokratik uygulamalarla Kürt halkının örgütlenme ve siyaset yapma hakkı engelleniyor. Ayrıca bu saldırıların Kürt kadınlarının erkek egemenliğine karşı mücadelesinin de zayıflatmaya yönelik olduğunu, barış süreci ve Kürt sorununda çözümün tartışıldığı şu günlerde siyasal ve demokratik yolların kapatılmaya çalışıldığını düşünüyoruz.

"Bu imza kampanyasıyla, DÖKH ve DTP'ye yönelik baskıların son bulmasını, tutuklu bulunanların derhal serbest bırakılmasını ve on yıllardır sürmekte olan savaşın son bulması için barış sürecinin başlatılmasını talep ediyoruz. Barıştan, ifade ve örgütlenme özgürlüğünden yana olan herkesi DÖKH ve DTP ile dayanışmaya çağırıyoruz."(BÇ)