*İBB'nin Şeb-iArus töreninden. Fotoğraf: İBB.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Mevlana'nın ölümünün 747'nci yıl dönümünde düzenlediği Şeb-i Arus töreninde Türkçe Kur'an okunması üzerine başlayan tartışmalarına katılan Diyanet İşleri Başkanlığı Türkçe Kuran ve ezanı "doğru bulmadı."
Açıklamanın İslamiyet'in dini kitabı Kuran'ın Türkçe okunmasına ilişkin açıklaması özetle şöyle:
Açıklamanın Türkçe ezan ile ilgili kısmı ise şu:
İBB, Mevlana'nın ölümünün 747'nci yıl dönümü dolayısıyla Evrensel Mevlana Âşıkları Vakfı ile birlikte 17 Aralık gecesi Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde Şeb-i Arus programı düzenlendi.
Programda Türkçe Kuran okunması AKP'nin önde gelen isimlerinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bazı tarikatlardan tepki aldı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ise partisinin grup toplantısında konuya dair şunları söylemişti:
"Buldukları her fırsatta tek parti faşizmine dönüyorlar. Kuran'ı Türkçe okutma gibi bir garabet İstanbul'da sergilendi.
"Eyüp Sultan'da seçim öncesinde kalkıp da bir mihrabiye yerine Kuran-ı Kerim'i önüne açıp, orada Yasin-i Şerif'ten belli bir bölümü, aslına uygun okumak, sana bir şey getirmez. (İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu kastediyor)
"Kimsenin inancımıza, kültürümüze, meşrebimize el ve dil uzatmasına müsaade etmeyiz. Her şey istismar. Gereken dersi, gereken hesabı sormak suretiyle alacaklar."
Erdoğan, HDP'ye itafen 7 Haziran seçimleri öncesi yaptığı konuşmalarda Türkçe, Kürtçe Kuran'ı desteklemişti.
6 Haziran'da Ağrı'da yaptığı mitingdeki sözleri şöyleydi:
TIKLAYIN - 7 Haziran seçimleri öncesi Erdoğan neler söylemişti?
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun Twitter hesabından yaptığı açıklamda, yaşananların kendilerine "geçmişin kötü hatıralarını yeniden hatırlattığını" öne sürüp olay için "kahredici" dedi.
Altun, "Kur'an'a ve Mevlânâ'ya büyük bir saygısızlık yapıldığını" savundu.
İBB Sözcüsü Murat Ongun, yine Twitter üzerinden, açıklamalar için "gereksiz polemik yaratma çabası" dedi ve ekledi:
"Despotik, baskıcı, yasakçı ithamlarını da muhattabına aynen iade ediyoruz. Özlemini çektiğimiz günler de bu ülkenin birlik ve beraberlik içinde geleceğe umutla baktığı güzel günlerdir. Bunu başaracağız."
CHP Sözcüsü Öztrak da bir soru üzerine "Biz bu inanç, yaşam tarzı ve kimliklerin siyasetin malzemesi yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bunu hem inanç sahipleri hem de ilgili otoriteler konuşur" demişti.
19. yüzyılda Türkçülük hareketinin yaygınlaşıp "Türk" kelimesine ve "Türk diline" önem verilmeye başlanması ile birlikte ilk olarak Sultan Abdülaziz devrinde Ali Suavi ezanın, hutbelerin ve namaz surelerinin bile Türkçeleştirilmesi gerektiğini savundu.
Macar halk edebiyatı bilgini İgnaz Kunoş ise 1885'te İstanbul'u ziyaret ettikten sonra 1926'da katıldığı bir konferansta Türkçe ezanın Osmanlı'da var olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu dönemde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesi ile resmen ve tüm yurtta Türkçe ezan uygulaması başladı.
1941 yılında ise Arapça ezan yasağı uygulamaya konuldu.
1950 seçimlerinden %53 oyla birinci parti olarak çıkan Demokrat Parti, bu tarihten itibaren ezanın Arapça okunmasını istedi.
Türkçe ezan kanunen yasaklanmamakla birlikte, 1950 yılından sonra Türkiye'de ezan Türkçe okunmadı.
(PT)