Tatil Ülkesiysek 1 Mayıs da Tatil Olsun, Ne Çıkar?
"1 Mayıs'ın tatil edilmemesiyle ilgili bizi eleştiriyorlar. Türkiye bir tatil ülkesi. Çalışma süresi yılda 200 gün civarında. Bir taraftan emeğin karşılığını verin diyeceksiniz diğer yandan gönül beylikte diyeceksiniz, olmaz. Biz hesapladık bir günlük tatilin Türkiye'ye maliyeti 2 katrilyon (2 milyar YTL). Biz bunu enine boyuna tartıştık" dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan böyle buyurdu.
Madem Türkiye bir tatil ülkesi, 1 Mayıs'ı neden esirgiyorsunuz?
"Biz 1 Mayıs'ın kutlanmasına, eğlenmenize varız, karşı değiliz" diyor Başbakan.
Başbakan, eğer hakikaten 1 Mayıs'ın kutlanmasına karşı değilseniz, 1 Mayıs'ın denk geldiği perşembe günü, yani iş gününde emekçilerin bayramlarını nasıl kutlayabileceğini bize bir izah etsenize...
Türkiye tatil ülkesi(!)?
Türkiye'de dini bayramlar da içinde olmak üzere 15 gün resmi tatil var. Emekçilerin 5 yılı dolduruncaya kadar izinleri ise 14 gün. Etti mi size 29 gün... Bir yılda 52 hafta var, hafta sonu tatilleri de 104 gün ediyor. 104'e 29'u ekleyin, 133 gün. 365'ten 133'ü çıkarın, geriye kalıyor 232 gün. ...Günde dokuz saat çalışıldığına göre, 232'ü 9'la çarpalım, eder 2088 saat.
Örneğin Fransa'da da tatil günü sayısı Türkiye'yle neredeyse aynı. Ama orada emekçiler haftada 35 saat çalıştıkları için yılda yaklaşık 1160 saat çalışmış oluyorlar.
Demek ki Fransa'da bir işçi 1160 saat, Türkiye'de 2088 saat çalışıyor. Yani Türkiye'de emekçiler neredeyse Fransa'dakilerden iki kat fazla çalışıyor.
Başbakan "Türkiye bir tatil ülkesi" derken, bu kadar çok çalışan emekçilere biraz ayıp etmiyor mu? "Gönül beylikte" diyor ya... Nasıl içi sızlamadan böyle söyleyebiliyor? 1 Mayıs Erdoğan'ın "Abant kaçamaklarına" benzemiyor, öyle bir tatil değil...
İnat meselesi değilse, inat yapma...
"Taksim yerine, Kazlıçeşme var, Çağlayan meydanı var, illa Taksim dediğiniz zaman, mülki idare 'İstediğimiz yerde yaparız' anlayışına göz yummaz." Başbakan'ın gönlü zengin, bütün meydanlar emekçilerin diyor, Taksim hariç...
"1 Mayıs marjinal grupların şiddet gösterisi ve provokasyonlarına fırsat vermeyelim. Barış içinde bugünü kutlayalım. Sendika yöneticilerine sorumluluk almaya çağırıyorum. Bu bir inat meselesi olmamalı."
"Herkesi, özellikle sendika yöneticilerini kanunlara uymaya çağırıyoruz. Dünyada 1 Mayıs her yerde resmi tatil olarak kutlanmıyor. Biz Emek ve Dayanışma Günü olarak ilan ettik. Ayakların başları yönettiği bir yerde kıyamet kopar."
Ne zamandan beri "emekçiler" marjinal grup oluyor, onu da bir anlatabilir mi?
Bir bayramı kutlamak, insanın istediği yerde kutlaması da değil midir aynı zamanda? Eğer Erdoğan "Kutlanmasına karşı değiliz" diyorsa, tıpkı Polis Haftası kutlamalarında olduğu gibi Taksim Meydanı'nı emekçilere açması beklenir. (NZ)