Tanıklık Günleri "Özgür Basın" Diyerek Son Buldu
Gazetecilere Özgürlük Platformu'nün (GÖP) hapisteki gazeteciler için başlattığı "Tanıklık Günleri" nin son gününde hapis gazeteciler Yüksekova Gündem İmtiyaz Sahibi Abdülmenaf Düzenci, Azadiya Welad Sahibi Mehmet Emin Yıldırım, Kanal B Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haberal, Demokratik Modernite İmtiyaz Sahibi Ömer Çiftçi, Özgür Gündem İmtiyaz Sahibi Ziya Çiçekçi, DİHA İmtiyaz Sahibi Zuhal Tekiner için Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi önünde tanıklık yapıldı.
Açılış konuşmasında Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun bir kampanya başlattığı açıklandı. Her Ülkeden bir tutuklu gazeteciyi sahiplenme kampanyası kapsamında Türkiye'den Barış Terkoğlu sahiplenildi. Belçika Gazeteciler Sendikası bugün Barış Terk Oğlun için bir eylem düzenliyor.
"Özel yetkili mahkemeler kaldırılmalı"
Açılış konuşmasında Türkiye'deki sorunların girerek rejim sorunu haline geldiğini söyleyen gazeteci Nail Güreli, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını talep etti.
Güreli, Metin Göktepe olayını örnek göstererek "TGC'nin çalışmalarıyla bağımsız yargı polisleri mahkum etti ve mahkeme kararıyla tescil edilmiş bir başarı sağlandı. Bu yüzden Başbakanı uyarıyoruz 'ben istersem olur'u dayatmayı bıraksın" dedi.
"AKP yeni bir medya düzeni gerçekleştirdi"diyen ÖDP Başkanı Alper Taş ise, basında oto sansür olduğunu vurgulayarak, Terör mahkemesi adı altında kurulan yeni yapılanmanın özel yetkili mahkemelerden farkı olmadığını söyledi.
"Savunmasını Kürtçe yapmak istedi, izin vermediler"
Azadiya Welat Sahibi Mehmet Emin Yıldırım'a arkadaşı Çetin Altun tanıklık etti.
"Konu Kürtçe habercilik olunca baskılar artıyor. Mehmet ifadesini Kürtçe vermek istedi ama izin vermediler; hala ifadesi alınmadı" diyen Altun, iddianamenin sahte olduğuna dair ellerinde belgeler olduğunu ve bu belgeleri basınla paylaşmaktan çekinmeyeceklerini de belirtti.
Kanal B Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Haberal'a tanıklık eden Kanal B muhabiri Sezin San "Mehmet Haberal bir bilim insanı olarak cezaevinde bulunuyor, en yakın zamanda özgürlüğe kavuşmasını diliyoruz" dedi.
Demokratik Modernite İmtiyez Sahibi Ömer Çiftçi için arkadaşı Engin Erdem tanıklık etti: "Arkadaşlarımız devletin kirli politikalarını deşifre ettikleri için cezaevlerindeler."
"90'larda namlu, şimdi kelepçe"
Özgür Gündem İmtiyaz Sahibi Ziya Çiçekçi'ye dayısı Engin Yardımcı ve Yazar Bayram Balcı tanıklık etti.
Yardımcı "Manzara çok net arkamda üzerinde 'adalet' yazan bir duvar önümde çevik kuvvet var. Dikta rejiminin son dönemlerde muhalif basın üstündeki baskıları aşikardır. Arkadaşlarımız dışarı çıktıklarında iktidar yanlısı medya onların yüzüne nasıl bakacak merek ediyorum" dedi.
Çiçekçi için konuşmayı devam ettiren Balcı ise "90'lı yıllarda ensemizde namluyla haber peşinde koşuyorduk; bugün ise ellerimizde kelepçeler" dedi.
DİHA İmtiyaz Sahibi Zuhal Tekiner'e tanıklık eden babası Mehmet Şah Tekiner, "Zuhal insanları, doğayı çok seven bir insandı, herkese sevgi ve saygıyla bakardı. Şimdi cezaevinde olmasının sebebi de barış ve insanlık için çalışmalar yapmasıdır" dedi.
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün de içinde bulunduğu basın toplantısı gazetecilere özgürlük sloganlarıyla son buldu.
GÖP 29 Haziran Cuma günü saat 19:0da Tünel'den Taksim Meydanı'na "Zindanlar Boşalsın, Gazetecilere Özgürlük" yürüyüşü yapacak.
Hapisteki gazeteciler kim, suçları ne?
ABDÜLMENAF DÜZENCİ (YÜKSEKOVA GÜNDEM İMTİYAZ SAHİBİ):
Yüksekova Gündem haber sitesi İmtiyaz Sahibi ve Hakkarinews haber sitesi Genel Müdürü Abdülmenaf Düzenci, 1963'de Yüksekova'da doğdu. Düzenci, gazeteciliğe 2008 yılında başladı. KCK soruşturması kapsamında 15 Mart 2011'de tutuklanan Düzenci, halen Amasya E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. Hakkarinews sitesi çalışanları, Düzenci'nin tutuklanmasının ardından yaptıkları basın açıklamasında şöyle demişti: "Sadece basın göreviyle meşgul olan değerli genel müdürümüzün haksız yere usul ve yasaya aykırı bir şekilde tutuklandığına inanıyoruz. Görevi sadece halkı bilgilendirmektir; bu nedenle bilgi toplamak amacıyla çeşitli telefon görüşmeleri yapmıştır. Görevi gereği her kesimden insanlarla görüşme yaparak haber adına doğru bilgiler toplamaya çalışmasıyla suçlanması etik değildir. Bu nedenle genel müdürümüzün en kısa sürede tahliye edilmesini ve görevinin başına gelmesini, bütün basın mensupları olarak bekliyor ve diliyoruz."
MEHMET EMİN YILDIRIM (AZ ADİYA WELAT SAHİBİ):
Azadiya Welat gazetesi sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Emin Yıldırım, "KCK operasyonu" kapsamında 20 Aralık 2011'de gözaltına alındı. Emniyette ifade vermeyi reddeden Yıldırım, savcılığa çıkarıldığında Kürtçe ifade verme talebinde bulundu ancak bu talebi kabul edilmedi. Yıldırım, ifadesi alınmadan 24 Aralık 2011'de tutuklandı. İddianamede, Yıldırım ile ilgili "deliller" arasında, e-mailleri, haber amacıyla aldığı Kürtçe notlar ve evinde bulunan Azadiya Welat kimliklerinin yanı sıra eski çalışma arkadaşı, Azadiya Welat gazetesinin tutuklu Genel Yayın Yönetmeni Vedat Kurşun'a gönderdiği, "diş macunu, dış fırçası, pil ve jilet" gibi ihtiyaç malzemeleri de var. Savcıya göre bu ihtiyaçları karşılamak, "örgüte sempatinin azalmaması için tutuklulara yardım" anlamına geliyor. Yıldırım'ın Musa Anter Gazetecilik Ödülleri gecesinde yaptığı "Kürt basını üzerindeki baskılar hâlâ sürüyor" şeklindeki bir konuşması ve yaşamını yitiren TMK mağduru bir çocukla ilgili yazdığı kitap da yine "suç delilleri" arasında sayılıyor.
MEHMET HABERAL (KANAL B YÖNETİM KURULU BAŞKANI):
Kanal B Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, 17 Nisan 2009'da utuklandı. Haberal hakkında utuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden 9 hâkimin 1.500 TL manevi tazminat ödemesi kararlaştırıldı. "Terör örgütü yöneticisi" suçlamasıyla yargılanan Haberal, mahkemede yaptığı savunmada şunları söylüyor: "İddianamede adı geçen sözde terör örgütü ile ilgili tek bilgim, vatandaşların olduğu gibi benim de sadece medya üzerinden olmuştur. 25 senedir görmediğim, herhangi bir irtibatım olmayan kişilerle örgüt kurup yönetmem isnadı bir iftiradır. Şahsıma gerçek dışı tespitler ile suç isnat edilmeye çalışılmış ve kesinlikle ilgim olmayan hayali örgütler oluşturularak, bütün temel hak ve özgürlüklerim engellenmiş, sağlığımın da ciddi bir şekilde zedelenmesine sebebiyet verilmiştir." Haberal, Metris Cezaevi'ndeyken kalp spazmı geçirdi. Doktorlar ani ölüm riski olduğunu belirten raporlar verirken, Haberal, tedavi gördüğü İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nden alınarak Halkalı Mehmet Akif Ersoy Hastanesi'ne nakledildi, bir ay sonra da Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Cezaevindeyken, hakkındaki iddialarla ilgili yazdığı "Suçum Ne" kitabının ardından, "Belgelerle Silivri Gerçeği" adlı kitabı kaleme aldı. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde milletvekili seçilen Haberal, 1172 gündür tutuklu bulunuyor.
ÖMER ÇİFTÇİ (DEMOKRATİK MODERNİTE İMTİYAZ SAHİBİ):
Demokratik Modernite dergisi İmtiyaz Sahibi Ömer Çiftçi, 24 Aralık 2011 tarihinde "örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklandı. Çiftçi, halen Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. KCK gazeteciler iddianamesinde, Çiftçi'nin Demokratik Modernite dergisinde çalışması başlı başına bir suç olarak nitelendiriliyor. Çiftçi'nin derginin basım ve dağıtım işleriyle ilgileniyor olması ve bu kapsamda yaptığı telefon görüşmeleri de "örgüt üyeliği" suçlamasına "delil" olarak gösteriliyor.
ZİYA ÇİÇEKÇİ (ÖZGÜR GÜNDEM İMTİYAZ SABİHİ):
Özgür Gündem gazetesinin İmtiyaz Sahibi Ziya Çiçekçi, 1974 yılında Bingöl'de doğdu. Gazeteciliğe dört yıl önce Günlük gazetesinde başladı. Günlük'ten sonra, Özgür Gündem'in İmtiyaz Sahipliğini ve Yazı İşleri Müdürlüğünü üstlendi. Cezaevine girdikten sonra Yazı İşleri Müdürlüğünü Reyhan Çapan'a devreden Çiçekçi, halen Özgür Gündem'in imtiyaz sahibi. Çiçekçi hakkında açılmış 40'a yakın dava var. Bu davalardan 24 yıl hapis cezası ve bol miktarda para cezası aldı. 24 Aralık 2011 tarihinde tutuklanan Çiçekçi, halen Kandıra 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. KCK gazeteciler iddianamesinde "örgüt üyeliği" ile suçlanan Çiçekçi hakkındaki "deliller" arasında, evinde bulunan dergiler ve videolar var. Çiçekçi'nin, imtiyaz sahibi olarak, gazetenin gelir ve giderleriyle ilgilemesi ve bu kapsamda yaptığı görüşmeler de "suç delili" olarak gösteriliyor.
ZUHAL TEKİNER (DİHA İMTİYAZ SAHİBİ):
Dicle Haber Ajansı İmtiyaz Sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Zuhal Tekiner, 24 Aralık 2011 günü "örgüt üyesi olduğu" iddiasıyla tutuklandı. Tekiner, halen Bakırköy L Tipi Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor. KCK gazeteciler iddianamesinde Tekiner, "terör örgütünün amaçları doğrultusunda haber yapmakla" suçlanıyor. Tekiner'in 1 Mayıs 2010'de İstanbul Taksim'de yapılan mitingi izlemesi ve haberleştirmesi, bu suçlamaya dayanak olarak gösteriliyor. Tekiner hakkındaki bir diğer suçlama ise bir basın açıklamasının kendisine telefonla bildirilmesi ve Tekiner'in bu açıklamaya muhabir göndereceğini söylemesi. Tekiner'in habercilik kapsamında gerçekleştirdiği bu görüşme, iddianamede "talimat almak" olarak değerlendiriliyor. İddianamede dikkat çeken bir diğer nokta ise şu: Tekiner'e "Kuzey Irak'ta PKK/KCK'nin düzenlediği basın konferansına katıldın mı?" diye sorulmuş, ancak Tekiner'in pasaportu bile yok. (EA/RE/NV)