RSF: Devlet, Dink Cinayetinde Kendi Sorumluluğunu Ortaya Çıkarmalı
Yayın ve ifade özgürlüğü için mücadele eden uluslararası kuruluşlar, 19 Ocak 2007’de uğradığı suikast sonucu yaşamını yitiren Agos gazetesi yayın yönetmeni Hrant Dink’i, birinci ölüm yıldönümününde açıklamalarla ve etkinliklere katılarak anıyorlar.
Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) başkanı Ana Maria Cabanellas, Dink'in anıldığı etkinliklere Ceza Yasası’nın (TCK) 301. maddesinden sanık olan yazar ve yayıncılara dayanışma göstermek için ve madde değişikliği konusunda daha fazla bilgilenmek amacıyla katılacaklarını bildirdi.
Paris merkezli uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de, “Yetkililer, önceden bilinen trajediden sorumlu olan tüm kişilerin belirlenmesi ve cezalandırılması yönündeki çabalarını sürdürmeli” açıklaması yaptı.
Hrant Dink'in İstanbul'daki anma etkinliklerine Uluslararası Yayıncılar Birliği (İnternational PEN) temsilcisi Sara Whyatt ve Britanya PEN temsilcisi Maureen Freely de katılacak.
IPA: Hükümet 301 reformunu erteliyor; bizce kaldırılsın
Cabanellas, Cenevre’den yaptığı açıklamada, “Hrant İçin, Adalet İçin" Etkinlikleri’nde IPA üyesi Türkiye Yayıncılar Birliği (TYB) Yayınlama Özgürlüğü Komitesi’nin de yer aldığını duyurdu.
İPA Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Bjørn Smith-Simonsen de, Şubat 2007’de 40’tan fazla ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütünün 301 değişikliği istediğini anımsatarak, “Maalesef, bu çağrılara karşılık verilmedi. Türkiye hükümetinin görevi, gelecek günlerde değişikik teklifini ele almaktır. Biz, bu ertelemeyi maddenin yürürlükten kaldırılması için bir fırsat olarak görüyoruz” diye konuştu.
RSF: Yetkililer sorumluluğunu üstlenmeli
RSF, Hrant Dink’in hayatına mal olan suikastta yetkililerin kendilerinin üzerlerine düşen sorumlulukları alması ve devlet içinde soruna yol açan uygulamaların tekrarlanmaması için derin yasal reformlara gidilmesi gerektiğini bildirdi.
301 reformunun bu çalışmalar içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan RSF, “Yetkilileri, maddeyi en kısa sürede değiştirmeye çağırıyoruz. Hrant Dink’in nefretin son mağduru olmasını ancak bu şekilde sağlanabilir. Unutmayalım ki, Dink’in cenazesinde 100 bin kadar kişi, ‘Hepimiz Hrant Dink’iz’, ‘Hepimiz Ermeniyiz’ sloganlarıyla yürümüştü” dedi.
Üskül: Çetelere destekle kardeşliğe hizmet edilmez
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Dink cinayetini aydınlatmak için samimi şekilde çalıştıklarını ifade etti.
Üskül, “Cinayetle ilgili bütün iddialar müffetişlerce inceleniyor. Hiç kimse çeteleri, çapulcuları, teröristleri kollayarak bu ülkenin kardeşliğine hizmet ettiğini sanmasın” dedi. (EÖ/TK)
