Olimpiyatlarda Değişmeyen Şey Cinsiyetçi Dil

Bu yıl ilk kez Güney Amerika kıtasında düzenlenen 31. Olimpiyat Oyunları Brezilya’nın ikinci en büyük kenti Rio de Janeiro’daki açılış seremonisiyle bugün başlıyor.

31. Yaz Olimpiyatları’na 206 ülkeden 10 bin 500 sporcu katılıyor.

Olimpiyatlarda bu yıl ilk kez savaş ve çatışmalar yüzünden ülkelerini terk etmek zorunda kalan atletler için bir mülteci takımı kuruldu. Beşi Güney Sudan, ikisi Suriye, ikisi Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve biri Etiyopyalı 10 sporcu takıma alındı.

Diğer “ilk”ler Olimpiyat Oyunlarına yedili ragbi ve golf sporlarının katılması.

Olimpiyat oyunları bu yıl pek çok ilke sahne olsa da değişmeyen bir şey var: spor dünyasının kurumsallaşmış cinsiyetçi dili.

Cambridge Üniversitesi kadın ve erkek sporcuların medyada nasıl ve ne kadar yer aldığına dair bir araştırma yayımladı. Araştırma spor dünyasındaki erkek egemen dile aşina olanların çok da şaşırtıcı bulmayacağı bir sonuca ulaştı.

Erkek sporcular kadınlardan 3 kat fazla haber oluyor

Cambridge Üniversitesi’nde dil araştırmaları yapan Sarah Greaves’in yürüttüğü çalışmada İngilizce yayımlanan gazeteler, akademik makaleler, tweetler ve bloglardan 160 milyon sözcük analiz edildi.

Araştırmaya göre müsabakalara katılan erkek sporcular kadın sporculardan üç kat daha fazla haberlere konu oluyor. Kadın sporculara dair haberler ise çoğunlukla medeni durumları, yaşları ve dış görünüşleriyle ilgili.

Dil bilimci Greaves kadın sporcuların başarılarından öte bedenlerine odaklanıldığı cinsiyetçi dilin pek çok izleyici tarafından farkında olunmadan kullanıldığını söylüyor. Spor dünyasını “erkekleştiren” dil böylece varlığını sürdürüyor.

“Altın madalyalı bir anne”

Bu yıl olimpiyatlara katılacak kadın sporculara dair küçük bir internet araştırması yaptığınızda Greaves’i rahatlıkla doğrulayabiliyorsunuz aslında. Örneğin arama motorunda bu yıl İngiltere’yi atletizm dalında temsil edecek Jessica Ennis Hill  ile ilgili en tepede göreceğiniz haber “Ennis-Hill altın madalyalı üçüncü anne olma yolunda!” oluyor.

Benzer bir araştırmayı kürekçi Helen Glover için yapın. Daily Mail’e verdiği röportajda cildini koruma sırlarına, antrenmanların saçlarının güzelliğine zarar verip vermediğine dair açıklamalarını bulacaksınız.

Popon fazla büyük

Nisan ayında kadın bisikletçi Jess Varnish’in teknik direktörünün sözleri basına yansımıştı. 25 yaşındaki bisikletçi Varnish teknik direktörünün sözlerini şöyle aktarmıştı: “Popon ve yaşın fazla büyük. Olimpiyatlardan vazgeçip çocuk doğurmalısın”

Varnish teknik direktörü Sutton için “Takımda hiçbir erkek sporcunun vücuduna dair bir yorum yaptığını düşünmüyorum” demişti. Sutton ise suçlamaları reddetmişti.

"Bayanlar turnuvası"

İki kez olimpiyat şampiyonu olmuş Jamaikalı kadın atlet Shelly-Ann Fraser ise hakkında çıkan haberlerin nerdeyse tamamında erkek takım arkadaşı dünya ve olimpiyat rekortmeni Usain Bolt ile karşılaştırılmaktan kurtulamıyor. Bolt’un rekoruna yaklaşıp yaklaşamayacağı onun için en büyük başarı kriterine dönüştürülmüş durumda.

Grieves’in araştırması kadın sporcuların yaptıkları sporun adlandırılması aşamasında da ayrımcılığa uğradığını öne sürüyor. Sporda cinsiyeti belirlemek amaçlı kullanılan “bayanlar turnuvası” veya “bayan/kadın voleybolcu” spor dünyasının “erkeğe aitliğini” güçlendiriyor. (SG/ÇT)

* Bu haberde CNN ve Daily Mail'den faydalandık.