Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) "Çocuk, Şiddet ve Suç" kitapçığa göre dört öğretmenden biri öğrencisine şiddet uyguluyor. Yüz çocuktan kırkı okulda şiddetle karşılaşıyor.
Sendika 2006 Nisan'ında yayınladığı kitapçığı, 50 bin öğretmene
gönderdi.
Kitapçıkta doğrudan fiziksel şiddetin yanı sıra, cezalandırma için şiddet kullanıldığına, öğrencilere aşağılayıcı muamele yapıldığına da dikkat çekiliyor. Bunlar arasında şunlar var:
Avrupa İşçi Sendikaları Konfederasyonu ETUC'un eğitim komitesi ETUCE'nin 1999'da yaptığı "Okullarda Şiddet" çalışmasında öğretmenlere çatışma/uzlaşmazlık çözme becerilerinin kazandırılması, çatışma çözme yöntemlerinin müfredatta da yer alması gerektiği vurgulanıyor.
Rapor, şiddeti şöyle tarif ediyor:
"Şiddetin dışavurumu çok çeşitlidir. Kaba, incitici sözler ve hakaret yoluyla yapılan yanlışlardan fiziksel şiddete kadar değişir. Irkçılık ve yabancı düşmanlığı, uyuşturucu, dedikodu, zorbalık, oyun münakaşaları, lakap takma, cinsel taciz ve istismar da bunlara dahildir.
"Şiddet kendisini kişiler arası ilişkilerde fiziksel şiddet veya fiziksel-sözlü şiddet olarak açığa vuran bir olgudur.
"Kişilere yönelik şiddet, silah kullanımı, tehdit, cinsel saldırı vasıtasıyla bedensel bütünlüğe saldırı ile eşyalara ve mülkiyete saldırıyı kapsar. Aynı zamanda, çatışmayı çözmenin bilinen başka bir biçimi olmadığı durumda şiddet bir ifade biçimi olarak ortaya çıkabilir."
Eğitim-Sen'in kılavuzunda öğretmenlere bazı öneriler şöyle: