"Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Travesti ve Transseksüeller (LGBTT) yargı önünde heteroseksüel yurttaşlarla eşit değilken Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı AKP'li Burhan Kuzu 'Bunların dertleri başka' diyerek kendi sorumluluğunu üzerinden atmaya çalışıyor."
Bu sözler "Baki Koşar Nefret Suçlarıyla Mücadele Haftası"ndaki hukuk oturumunda konuşan avukat Elif Ceylan Özsoy'a ait.
"Anayasanın eşitlik maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin eklemesini ve nefret suçları konusunda adım atılması gerektiğini" söyleyen Özsoy "Hükümet Türkiye'yi LGBTT'ler için güvenli bir yer haline getirmeli" dedi.
Açılış konuşmasını Ozan Ünlükoç ve Oktay Cerit'in yaptığı, Siyah Pembe Üçgen'in LGBTT'lere yönelik nefret suçlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlediği etkinliğin ilk oturumunun konuşmacıları avukatlar Fırat Söyle ve Özsoy'du.
Yargının kadınlara ve LGBTT yönelik nefret cinayetlerinde sıklıkla uyguladığı haksız tahrik indiriminden bahseden Özsoy, "Yargı bu suçlarda verdiği kararlarla mağdurlara karşı açıkça taraf oluyor" şeklinde konuştu. "Uygulamanın hukuk dışı olarak tarif edilen 'aile yapısının korunması, genel ahlak, kızına taciz, namusun korunması' gibi durumlarda devreye sokulduğunu" belireten Özsoy, "Yargının LGBTT'lerin varoluş mücadelelerini hukuk dışı saydığını" sözlerine ekledi.
Avukat Söyle yaptığı konuşmaya polis kayıtlarında LGBTT'lerin mağduriyetlerine ilişkin yeterli kaydın tutulmadığını söyleyerek başladı.
"En temel hak olan yaşama hakkının en çok ihlal edilen haklardan biri olduğunu" belirten Söyle LGBTT'lere yönelik nefret cinayetlerinde öne çıkan noktaları şöyle sıraladı:
Söyle nefret cinayetlerinin nasıl işlendiğini anlattı:
"Katillerin genellikle 'Bana eşcinsel dedi' ya da 'ters ilişki teklif etti' şeklinde ifade verdiklerini belirten Söyle, "katillerin maktulün güvenini kazandıktan sonra eve gidildiğini; burada cinayet işleyen katilin muhakkak ki bir de gasp olayı gerçekleştirdiğini" söyledi.
Ahmet Yıldız ve Baki Koşar davalarından bahseden Söyle "Katillerin büyük bir hınçla dolu olduğunu" belirtti.
"Nefret cinayetlerinde kazanan hukukun da yardımıyla ne yazık ki hep katiller oluyor. LGBTT'ler sadece yaşama haklarının altına alınmasını ve nefret cinayetlerine karşı yasalarda düzenleme yapılmasını istiyorlar."
Söyle, şiddete uğrayan ya da gasp edilen LGBTT'lerin bu alanda çalışma yapan örgütlere ya da insan hakları kuruluşlarına başvurmalarını önerdi.(BÇ)