Narkotik Şube Delilleri “Şifreyle” mi Kararttı?

Onur Yaser Can’ın ölümüyle ilgili polislerin yargılandığı davanın bugün İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde dördüncü duruşması görüldü.

Can ailesinin avukatı Ercan Kanar, Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğünün bilirkişiye gönderdiği belgeleri şifrelediğini ve şifreyi bilirkişiye vermediğini hatırlattı:

“Narkotik Şube Müdürlüğü, şifreyi bilirkişiye göndermemekle suç delillerini yok etme, suçluyu kayırma ve görevi kötüye kullanma suçlarını işlemektedir. Aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 244. maddesinde belirtilen sistemi bozma, engelleme ve delilleri yok etme suçlarını işlemektedir.”

“Bu hususlar belirtilerek Narkotik Şube Müdürlüğü'ne şifrenin en kısa zamanda bildirilmesi, aksi takdirde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulacağı belirtilerek yeniden müzekkere yazılmasını talep ederim.”

Şube önce “bizde yok” dedi

20 Ekim 2015 tarihindeki duruşmada; bilirkişinin raporunu düzenledikten sonra savcıya teslim etmesi gerek bilgisayar imaj kayıtlarını imha ettiği mahkeme bildirilmişti.

Aynı duruşmada, İstanbul Narkotik Suçlarla Şube Müdürlüğünün (İNP) ise aslında kendilerine teslim edilmiş olan bilgisayar imaj kayıtlarının kendilerinde olmadığını beyan ettikleri ortaya çıkmıştı.

Bunun üzerine İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, bilgisayar imaj kayıtlarının Narkotik Şube’den yeniden mahkemeye gönderilmesini talep etmişti.

Mahkemeden “çok acele” talep

Narkotik Şube’nin mahkemeye gönderdiği bilgisayar imaj kayıtları, bilirkişi Ulusal Kriminal Büro'ya rapor düzenlemesi için teslim edildi. Ancak bilirkişi teslim aldığı bilgisayar imaj kayıtlarının kendisine şifreli olarak gönderildiğini tespit etti ve şifrenin kendisine bildirilmesini istedi.

Mahkeme de Narkotik Şube'den “şifrenin çok acele bilirkişiye bildirilmesini ve bilirkişi raporunun düzenlenmesi konusunda her türlü yardımın yapılmasını” 16 Şubat’ta talep etti:

“Kamu görevlisi tarafından gerçekleştirilen resmi belgede sahtecilik suçundan sanıklar Salih Bahar ve Soner Gündoğdu haklarında mahkememizde görülmekte olan dava sebebiyle;

bilgisayar ve harddisklerin gönderilmiş olduğu; sunucu, harddisk ve CD’ler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere emanet eşyalarının tümünün Ulusal Kriminal Büro'ya gönderilmiş olduğu;

büronun 9 Şubat tarihli yazısı uyarınca ‘gb8603w8r6 seri numaralı server’ın kulanıcı adı ve şifre bilgilerine ihtiyaç duyulduğundan;

kayıtlarınızın ve sorumluların tespiti ile, kullanıcı adı ve şifre bilgilerinin çok acele büroya gönderilmek üzere mahkememize iletilmesi bilgilerinize rica olunur.”

Şifresiz belgeyi şifrelediler

Ancak Narkotik Şube halen bu talebe yazılı bir cevap vermediği gibi şifreleri de bilirkişiye vermedi.

Can ailesinin açıklamasına göre, 2010 yılında alınan, dönemin bilirkişisi tarafından rapor hazırlandıktan sonra imha edildiği iddia edilen ve bir kopyası Narkotik Şube’ye tutanakla teslim edilmesine rağmen, onların kendilerinde olmadığını iddia ettiği bilgisayar imaj kayıtları şifreli değildi.

Bilirkişi, bilgisayar imaj kayıtlarında, polislerin tutanaklarda sahtecilik yapıp yapmadığını inceleyecekti. Ancak şifre sorunu nedeniyle bilirkişi raporu hazırlanamadı ve bugünkü duruşmada mahkemeye sunulamadı.

Narkotik: Biz de cevap bekliyoruz

Bugünkü duruşmaya “gözaltı tutanaklarında değişiklik yapmaktan” evrakta sahtecilik suçlamasıyla tutuksuz yargılanan polisler katılmadı.

Şişli’de 5 yıl önce hayatını kaybeden ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can'ın babası Mevlüt Can, kardeşi Ezgi Sevgi Can ve avukatları duruşmadaydı.

Mahkeme Başkanı İsmail Hakkı Yolmaz, dosyanın bilirkişiden dönmediğini tutanağa geçirdi. Değişiklik yapılan belge içeriklerinin tespiti için adli emanette bulunan bilgisayarlar, CD'ler, imaj kaydına ait yazılı dokümanın gönderildiği Ulusal Kriminal Büro'nun 9 Şubat tarihinde müzekkere yazarak GB8603W8R6 seri numaralı bilgisayar kasasına (server) ait kullanıcı adı ve şifrenin gönderilmesini talep ettiğini belirtti.

Bu nedenle 16 Şubat'ta Narkotik Şube'ye müzekkere yazıldığını ifade eden Başkan Yolmaz, Narkotik Şube'den gelen cevapta, "Şube Müdürlüğümüz Bilgi Teknolojileri ve Arşiv Büro Amirliği ile gerekli yazışmalar yapılmış olup gelecek olan cevap neticesinde bilgilendirme yapılacaktır" denildiğini belirtti.

Mahkeme heyeti, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü'ne yeniden müzekkere yazılarak bilirkişinin talep ettiği bilgisayar kasasına ait kullanıcı adı ve şifrenin gönderilmesini, aksi takdirde ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulacağının belirtilmesine karar verdi.

Bir sonraki duruşma tarihi 10 Haziran 2016, saat 10:00 olarak belirlendi. (AS)

* Onur Yaser Can’ın ölümü, polislerle ilgili dava, suçlamalar, hukuk süreci hakkında daha geniş bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.