Meclis ve Bakanlıklardan Tazminat İstediler

32 yıl önce öldürülen Kemal Türkler'in eşi Sabahat Türkler ile kızları Nilgün Soydan Türkler ve Yasemin Türkler, Meclis, Adalet ve İçişleri bakanlıklarından 50'şer bin TL manevi tazminat talebinde bulundu.

Ailenin avukatları Ergin Cinmen, Rasim Öz ve Burç Akpınar, kurumlara yaptıkları başvuruda, tazminat sebebi olarak, Türkler'i öldüren Ünal Osmanağaoğlu'nun yargılamasının zamanaşımından düşürülmesiyle oluşan "ağır hizmet kusurlarını" gösterdi.

"Bu ağır hizmet kusuru 30 yıl sürdü, devletin tüm birimlerinin otuz yıl boyunca süren ortaklaşa kusurları nedeniyle ve çıkarılan af mahiyetindeki yasama tasarrufu nedeniyle Türkler Ailesi'nin mağduriyeti devlet tarafından iyiden iyiye pekiştirildi."

Avukat Cinmen, bianet'e yaptığı açıklamada, "Her üç kurumun da 60 gün içerisinde cevap vermesi gerektiğini, aksi halde idare mahkemesinde tazminat davası açacaklarını" söyledi.

"Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun da Osmanağaoğlu'nun bu suçu işlediğine dair bir kararı zaten var. davanın zamanaşımından düşmesini bu üç kurumun, yasadaki tabiriyle 'hizmet kusuruna' bağlıyoruz."

Türkler'in "yaşam hakkının ihlal edildiğine" ve "makul sürede,, adil yargılama yapılmadığına" dair Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) açılmış olan dava ise devam ediyor.

Sanık, 19 yıl boyunca "yakalanamadı"

Başvuruda İçişleri Bakanlığı'nın sorumluluğu şöyle ifade edildi:

"3152 Sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2/d maddesine göre "Suç işlenmesini önlemek, suçluları takip etmek ve yakalamak" bakanlığın görevleri arasındadır."

"Bakanlığın ilgili birimleri bu görevlerini savsaklamak suretiyle failin yakalanmasını geciktirdi. Hizmet o kadar kötü yürütüldü ki, adeta sanığın yakalanmaması için bakanlığın ilgili görevlileri kasten denebilecek fiillerde bulundular."

"Sanık Osmanağaoğlu, Türkiye'ye iade edilmesine ve o sırada Türkler'in katli nedeniyle gıyabi tutuklu olmasına rağmen, bu karar infaz edilmedi, ancak 19 yıl sonra yakalanabildi."

Adalet Bakanlığı'nın da davanın 13 yıl sürmesi nedeniyle sorumluluğu olduğu belirtildi.

"Mahkemenin aşırı iş yoğunluğu nedeniyle oluşan uzun duruşma aralıkları; sanığın bazen cezaevi yöneticilerinin keyfi ve çoğunlukla kasti uygulamaları, bazen cezaevi aracına benzin bulunamaması gibi nedenlerle duruşmalara getirilmemesi; duruşma başkanının çekilme kararı vermesi, bu nedenle de duruşma yapılamaması gibi nedenlerle 30 yıllık zamanaşımı süresinin doldu."

Başvuruda, Meclis'in sorumluluğu da şöyle anlatıldı: "Anayasa'nın 87. maddesine göre, Meclis'in görevleri arasında, 'Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak; Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek; Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüşmek ve kabul etmek' yer alıyor."

"Meclis özellikle bu üç görevini savsaklayarak davamızın görüldüğü süreç içinde de adalet hizmetini yerine getirmedi. Özellikle yargıya bütçeden ayrılan payın yeterli olmamasından kaynaklanan aşırı iş yükü nedeniyle bu dava da birçok dava gibi zamanaşımından ortadan kaldırıldı."

Ne olmuştu?

Türkler, 22 Temmuz 1980 sabahı İstanbul Merter'de evinin önünde silahlı saldırıya uğradı ve hayatını kaybetti.Cinayetten dolayı şüpheli bulunan Osmanağaoğlu hakkında 2 Nisan 1982'de tutuklama kararı çıktı.

Osmanağaoğlu'yla ilgili, 9 Nisan 1996'da "Anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak" suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. Türkler'in öldürülmesinden 19 yıl sonra 19 Nisan 1999'da Kuşadası'nda kardeşi Tamer Osmanağaoğlu'na ait kimliği kullanırken yakalanan Ünal Osmanağaoğlu, suçlamaları kabul etmedi, olay tarihinde yurtdışında olduğunu savundu.

Bahçelievler katliamı nedeniyle aranmaya başlayınca 1979'da yasadışı yollardan yurtdışına çıktığını söyleyen Osmanağaoğlu, 1992 Ekim ayı sonunda Türkiye'ye döndüğünü, olayın failleri olarak yargılanan diğer sanıkları tanımadığını iddia etti.

Türkler'in ölümüne ilişkin davaya bakan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Osmanağaoğlu hakkında delil yetersizliğinden üç kez beraat kararı verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi eksik soruşturma gerekçesiyle kararları bozdu.

Mahkeme 2009'daki üçüncü beraat isteminde ısrar edince dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderildi. Kurul da ceza verilmesi gerektiğini belirtti.

Mahkeme 1 Aralık 2010'da suç tarihinden itibaren geçen 30 yıllık sürede davanın karara bağlanamadığını belirterek, zamanaşımından davanın ortadan kaldırılmasına karar verdi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi 23 Nisan'da zamanaşımı kararını onadı.

Bahçelievler katliamı sebebiyle hükümlü olan Osmanağaoğlu, Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından üçüncü yargı paketi olarak bilinen yasal düzenleme doğrultusunda 10 Temmuz'da tahliye edildi.

Türkler cinayetiyle ilgili Abdülsamet Karakuş ile Aydın Eryılmaz 36'şar yıl ağır hapis cezasına çarptırılmıştı. (AS)

* DİSK'in kurucularından ve genel başkanlarından Kemal Türkler'in yaşam öyküsüne buradan ulaşabilirsiniz.