Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB), lise ve ortaokul öğrencilerinin nişanlamasını serbest bırakan yönetmelik değişikliği yürürlüğe girdi. Nisan ayında gündeme gelen değişiklik bazı uzmanlarca kız çocuklarının nişanlandığı gerekçesiyle okuldan alınmasının önüne geçeceği için olumlu karşılanırken, diğerleri tarafındansa erken evliliği özendireceği gerekçesiyle eleştiriliyordu.
31 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayınlanan yeni Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği, 1964'ten beri yürürlükte olan ve "Evli, nişanlı olanlar okula öğrenci olarak alınmazlar. Öğrenci iken evlenen ve nişanlananların okulla ilişkileri kesilir" şeklinde bir düzenleme içeren eski yönetmeliği ortadan kaldırdı.
Yeni yönetmeliğin 28. maddesi "Evli olanların kayıtları yapılmaz. Öğrenci iken evlenenlerin kayıtları silinerek okulla ilişkileri kesilir" diyor. Yönetmelik liseye kayıt yaşını da 20'den 18'e indirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2006 Aile Yapısı Araştırması'na göre, evli kadınların yüzde 32'si 18 yaşından küçükken, yani çocukken evlendirilmişti. Erkekler içinse bu oran sadece yüzde 7.
MEB Strateji Başkanlığı'nın verilerine göre,
"Nişanlılık" Medeni Kanun'da düzenleniyor fakat bir yaş sınırı öngörülmüyor. "Nişanlılık evlenme vaadiyle olur" diyen kanun ebeveynlerin rızasıyla çocukların nişanlanabileceğini belirtiyor. 17 yaşından küçüklerin evlenmesi kanunen mümkün değil. Fakat, "pek önemli bir sebep" olduğunda hakim kararıyla 16 yaşındakiler evlenebiliyor.
Erken evlilik 2007'de Cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları sırasında da gündeme gelmişti. Hak savunucuları, Abdullah Gül'le 14 yaşındayken nişanlanan ve 15 yaşında da evlenen, bu yüzden eğitimi bırakan Hayrünisa Gül'ün bu alanda çalışmasını talep etmişti.
Son olarak da iş insanı Halis Toprak'ın 17 yaşındaki bir kız çocuğuyla evlenmesi üzerine konu tartışılmıştı. (EÜ)