Fotoğraf: AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve Maden Mühendisleri Odası, 3 Mart İş Cinayetlerine Karşı Mücadele Günü’ne ortak basın açıklaması yaptı.
Maden Mühendisleri Odası’nın Ankara’daki genel merkezinde yapılan açıklamada TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ‘denetimsizlik’ vurgusu yaparken Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel “Madencilikte Yaşanan İş Kazaları Raporu 2010-2020" başlığıyla hazırlanan raporun sunumunu yaptı.
İlk olarak konuşan Koramaz, 3 Mart’ın madencilik tarihinde yaşanan en büyük facialardan birisi olduğunu, 263 işçinin öldüğü 1992 Kozlu patlamasının yıldönümü olduğunu hatırlattı.
İş cinayetlerinin artarak devam ettiğini söyleyen Koramaz, 2015’te 1252, 2016’da 1405, 2017’de 1633, 2018’de ise 1541 işçinin, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini aktararak şöyle konuştu:
“Her yıl, evine ekmek götürebilmek için emek harcayan 2 bin civarında emekçinin iş cinayetlerinde hayatını kaybediyor olması, 10 bin civarında emekçinin meslek hastalıkları sonucu hayatını kaybediyor olması büyük bir sorun ile karşı karşıya olduğumuzu anlatmaya yetmektedir.
İş cinayetlerinin sorumluları korunmakta hatta aklanmaktadır. 301 emekçinin yaşamını kaybetmesine neden olan Soma Faciası sorumlularından tutuklu kimse kalmamıştır.
İş cinayetleri ile mücadele ertelenebilir, ötelenebilir bir gündem değildir. İş cinayetlerinin yaşanmaması için yürütülen mücadelenin güçlendirilmesi ve gerekli yasal düzenlemelerin zaman kaybetmeden gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerçekçi adımlar atılabilmesi için işverenleri sorumluktan kaçıran yaklaşıma son verilmesi gerekmektedir. İşverenleri temel sorumluluktan kurtaran, sorumluluğu bir günah keçisi olarak iş güvenliği uzmanlarının üzerine yükleyen mevcut sistemde, önleyici ve engelleyici bir faaliyetin organize edilmesi mümkün olmayacaktır.”
İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması, öncelikle devletin ve işverenin görevidir, sorumluluğu yükleyecek kurban arama anlayışına son verilmelidir.”
Koramaz’ın ardından Ayhan Yüksel hazırladıkları raporu kamuoyuyla paylaştı. Rapordan öne çıkan bilgiler şu şekilde:
Raporun tamama ulaşmak için buraya TIKLAYIN
(HA)