Sıfır Ayrımcılık Derneği Başkanı Elmas Arus, Türkiye'de şu an için 47 kişide tespit edilen koronavirüs ile ilgili olarak Roman toplumunun durumuna dikkat çekti.
"Derin yoksullukla mücadele eden, kâğıt ile hurda toplayarak geçimini sağlayan, su faturalarını ödeyemediği için suları kesilen, suya sabuna erişemeyen, bağışıklığını güçlendirecek biçimde beslenemeyen Roman toplumu, koronavirüsten nasıl korunacak?" diye soran Arus, Romanların yaptığı işleri işaret ederek Romanların virüse maruz kalmamasının imkansız olduğunun altını çizdi.
Arus, yaptığı yazılı açıklamada virüsle ilgili durumun ciddiyetinin henüz mahallelere yansımadığını, yansıması halinde ise asgari koşullarda suya sabuna ulaşamadıkları için dört dörtlük önlem alamayacaklarının altını çizdi. Toplumun büyük bir kısmının su faturasını ödeyemediği için temiz suya erişemediğini, suyu olsa bile temizlik malzemelerine para yetirmelerinin mümkün olmadığını aktardı.
Elmas Aruz konuyla ilgili somut örnekler vererek şunları söyledi:
"Örneğin İstanbul merkezindeki mahallede 5 aile, aynı tuvalet banyoyu kullanmak zorunda. Bir sabunla 5 ailenin çocuğu yıkanıyor. Bir sabun 5, 6 lira, bu para ailenin bir öğün yemeğine denk geliyor. Evlerindeki bulaşık deterjanını bile birbirlerinden kaşıkla alıyorlar. Aç kalmamak en önemli öncelikleri. Hal böyle olunca halkın geneline verilen tavsiyeler, Romanlar için geçerli değil."
Romanların koronavirüsten önce de bulaşıcı hastalıklardan etkilendiğini aktaran Arus, toplumda bronşit, verem, sarılık, hepatit B, hepatit C gibi hastalıkların yaygın olduğunu belirtti ve pek çok hastalığı maddi zorluklardan ötürü ilaçsız atlatmaya çalıştıklarını kaydetti.
Arus ayrıca Roman toplumunun iç içe yaşadığını, hayatta kalma şekillerinin bir arada yaşamaya dayalı olduğunu hatırlattı.
Arus, çeşitli çözüm önerilerinde bulundu: