Kadir Keremoğlu Beyaz Toros'la Kaçırılalı 21 Yıl Oldu

Cumartesi Anneleri/İnsanları 576. kez Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemini gerçekleştirdi.

"Kadir Keremoğlu'nun mezar yeri açıklansın, onu kaybedenler hukuka uygun biçimde yargılansın" talebiyle yapılan eylemde Yüksekova'da "dört haftadır Cumartesi Anneleri'nin sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar nedeniyle oturma eylemi yapamadıkları" belirtildi.

Van'da yaşayan varlıklı bir işadamı olan Kadir Keremoğlu, Yüksekovalıydı. 14 Nisan 1995 tarihinde bir "Beyaz Toros"a bindirilerek kaçırıldığında 75 yaşındaydı.

TIKLAYIN - BEYAZ TOROS GELİRSE... - AYÇA SÖYLEMEZ

Bahattin Keremoğlu: Adalet istiyoruz, intikam değil

Oturma eylemine Keremoğlu ailesi de katıldı. İlk konuşmayı Kadir Keremoğlu'nun oğlu Bahattin Keremoğlu yaptı:

"21 yıldır adalet istedik, başka bir şey istemedik, intikam değil. Babamı kaçıranları biliyoruz, isim olarak, adres olarak. Babamın cenazesini istedik. Ziyaret edebileceğimiz, başında bir Fatiha okuyabileceğimiz bir mezarı olsun istedik. Adaleti tüm halkımız için istiyoruz. Kamuoyuna sesleniyorum, Türkiye halklarına sesleniyorum bizi de anlayın, biz de insanız. Bugün yine insanların canları yanıyor, Yüksekova yanıyor. İnsan olarak istiyoruz, Müslüman olarak istiyoruz, demokrat olarak barış istiyoruz. Kimsenin canı yanmasın, polisin de, askerin de, tüm insanların da... Artık bitsin, insanların canı yanmasın..."

"Derin devlet sloganlarını bugün de duyuyoruz"

Bu haftaki basın açıklamasını Aylin Hacaloğlu okudu.

"576. haftamızda kan ve şiddetin egemen olduğu, yurttaşın can güvenliğinin bulunmadığı koşullarda, gözaltına alınarak kaybedilen Kadir Keremoğlu'u unutulmasın diye buluştuk.

"Bu haftamıza da devleti yönetenlerin yarattığı cinnet ortamında giriyoruz. Eski derin devlet sloganlarının bugün devletin en tepesinde bulunanlardan duyuyoruz.

"Artık yeter. Toplumun hak talep eden kesimlerine yönelen bu tehditler son bulmalı. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere devleti yönetenler acilen hukukun sınırlarına çekilmelidir. Biz şiddet politikalarının derin yaraların mağdurları ve tanıkları olarak kan değil, ölüm değil, çözüm istiyoruz."

"Sonunuzun Savaş Buldan gibi olmasını istemiyorsanız"

"75 yaşındaki Kadir Keremoğlu Yüksekovalı'ydı. 10 Temmuz 1995 tarihinde JİTEM mensupları 'ölüm listesinde isminiz var, sonunuzun Savaş Buldan gibi olmasını istemiyorsanız' diyerek aileden haraç istedi. İstenen parayı İstanbul/ Çatalca'da bir adrese getirmeleri söylendi. Aile polise ve savcılığa başvurarak suçüstü yaptırdı; haraç almaya gelen 4 kişi tutuklandı. Tutuklananlardan biri de JİTEMCİ Alaattin Kanat'tı. Bu olaydan sonra Keremoğlu ailesi JİTEM bağlantılı çetenin hedefi oldu, tehditler arttı.

"Beyaz Toros'la kaçırıldı"

"Kadir Keremoğlu 14 Nisan 1995 tarihinde Van Merkez'de 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros'la kaçırıldı. Onu otomobile bindirenlerin arasında JİTEM'le irtibatlı Şehmus Durak isimli şahıs da vardı. Beyaz Toros'a 2 otomobil daha eşlik ediyordu. Aile yaptığı araştırma sonucunda, kaçırıldıktan sonra babalarının Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım'a teslim edildiğini, önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı'na götürüldüğünü öğrendi.

Fidye istendi

"22 Nisan 1995 tarihinde aileyi arayan ve kendisini özel harp dairesi mensubu olarak tanıtan kişi 'babanızı bırakmak için 750.000 mark istiyoruz' dedi. Bunun üzerine aile, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar görüştü. Bu görüşmeden kısa bir süre sonra telefon eden aynı kişi 'babanızı ölmüş bilin' dedi. JİTEM'le irtibatlı Şehmus Durak'ın eşi vicdan azabı çektiğini söyleyerek aile ile iletişime geçti. Kadir Keremoğlu'nun evlerinde Yeşil tarafından infaz edildiğini olaya kendisinin ve kayınvalidesinin de tanık olduğunu anlattı. Anlattıkları ses cihazına kaydedildi.

Susurluk Komisyonu'nda

"Olay 25 Aralık 1996 tarih ve 285 sayılı Aktüel Dergisi'nde kapak oldu. Kendileriyle fidye pazarlığı yapan Nafiz Karacan'ın fotoğrafını ele geçiren aile Aktüel'e verdi. Aktüel fotoğrafı 1 Ocak 1997 tarihli 286. sayısında 'İşte fidyeci Özel Harpçi' başlığıyla kapak yaptı. Kadir Keremoğlu'nun oğullarından biri 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu'na gidip ifade verdi ve olayı detaylarıyla anlattı. Tüm emniyet, adli ve askeri makamlara başvuran aile bir sonuç alamadı.

"AYM görevini yerine getirsin"

"Kadir Keremoğlu'nu kaçıranlar, infaz edenler bilinmesine rağmen 21 yıldır onun akıbetini açığa çıkartacak, ceza adaletini sağlayacak soruşturma ve kovuşturma gerçekleşmedi. Dava Anayasa Mahkemesi'nde. Anayasa Mahkemesi yargıçlardan hukukun üstünlüğünü ve adaletin gerçekleşmesini sağlama görevini yerine getirmelerini istiyoruz. Kadir Keremoğlu'nun mezar yeri açıklansın, onu kaybedenler hukuka uygun biçimde yargılansın. Kayıplarımız için, hakikat için, adalet ve barış için Galatasaray'da olmaya devam edeceğiz." (HK)