Kadınsız Anayasa Ne Sivildir, Ne Demokratik

"Pozitif ayrımcılık ilkesi çağdaş anayasaların olmazsa olmaz koşuludur. Bütün dünyada görüldü ki sadece 'kadın ve erkek eşittir' demek hiçbir anlama gelmiyor. O eşitliğin gerçek hayatta, ailede, eğitimde, siyasette, toplumda fiilen sağlanabilmesi için kadınlara fırsat eşitliği sağlayacak 'pozitif' ve 'özel' önlemlere yer verilmesi gerekiyor."

"Sivil anayasa" tartışmalarının gündemde olduğu şu günlerde Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunu Kadın Platformu kurucularından Hülya Gülbahar yeni anayasada kadınlara yönelik maddelerin olmasının önemini bianet'e böyle anlattı.

Anayasada kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik bir maddenin ilgili bütün yasaların değişmesini sağlayacağını söyleyen Gülbahar, örneğin kadınların siyasal katılımının eşit ve demokratik bir biçimde sağlanması için kota da dahil "özel" önlemlerin alınacağının anayasada vurgulanmasının şart olduğunun altını çizdi.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 22 Temmuz seçimlerinde yeniden hükümeti kuracak çoğunluğu elde etmesiyle açılan "sivil anayasa" tartışması bugüne kadar sadece Atatürkçülük bağlamında gündeme geldi.

Bugün Radikal'de Neşe Düzel'in söyleştiği, yeni anayasa taslağını hazırlayan Prof. Ergun Özbudun da kadın hakları ve cinsiyet eşitliğiyle ilgili düzenlemelerden bahsetmedi.

"Kadınsız anayasa ne 'sivil'dir ne de 'demokratik'"

"Geçtiğimiz seçimler de gösterdi ki kadınlar ne kadar çok çalışırlarsa çalışsınlar, ne kadar çok sayıda kadın kendi siyasi görüşüne yakın ya da içinde çalıştığı partilerden aday olursa olsun, seçilebilmeleri siyasi parti liderlerinin iki dudağı arasında kaldıkça Türkiye Meclisi'nde temsil oranı yüzde 10'u bile bulamıyor."

Türkiye'de erkeklerinin İsveç, İtalya, İspanya, Hindistan ya da Fransa'daki erkeklerden daha "demokratik" veya "anlayışlı" olmadığını savunan Gülbahar, bu nedenle bu ülkelerdeki gibi Türkiye'de de yasayla önlem alınması gerektiğini belirtti.

"Kadınların hayatın tüm alanında eşit temsiline yer vermeyen bir anayasanın ne 'sivil' ne de 'demokratik' olmayacağı açık. Bu nedenle hazırlanacak olan yeni anayasa demokratik olacaksa başta kadın örgütleri olmak üzere ilgili tüm sivil toplum örgütlerinin hazırlık sürecine katılması sağlanmalı."

"Kadın sivil toplum örgütleri desteklenmeli"

Kadınların eşit temsili açısından bakıldığında Anayasa'nın tek sorumlu maddesinin 10. madde olmadığını ifade eden Gülbahar, seçimlerle ilgili 67. ve siyasi partilerle ilgili 68. maddelerin de yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi.

"Ayrıca 70. maddedeki kamu hizmetlerine girme, 75. maddedeki Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşu ve 95. maddedeki siyasi partilerin Meclis faaliyetleriyle ilgili olarak da kadın-erkek eşitliğine yer verilmeli."

Gülbahar, yeni anayasada mutlaka kadın-erkek eşitliğini sağlamak üzere anayasal bir ulusal mekanizma oluşturulması ilkesine yer verilmesinin gerekliliğinin altını çizdi.

"Esnaf zanaatkar birlikleri ve benzeri meslek örgütlerinin desteklenmesi sayılırken kadın sivil toplum örgütlerinin desteklenmesi atlanmamalıdır."(GG/EÜ)