Kadınlar Libya'da Öldürülen Feminist Avukat Bugaighis'i Andı

Kadınlarla Dayanışma Vakfı, Libya’da öldürülen feminist avukat Salwa Bugaighis anısına bir açıklama yaptı.

Açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Salwa’nın eşitlik ve özgürlük mücadelesi, ellerinde çiçeklerle, çocuklarıyla, aileleriyle Bengazi’nin Hawari mezarlığını dolduran, cenazeye erkeklerin arkasından katılmayı reddeden yüzlerce Libyalı kadınla yaşayacak. Ortadoğu’nun bütün kadın hareketlerinde, Filistin’de hem işgale hem erkek şiddetine direnen kadınlarda, Lübnan’da evlilikten doğan hakları için mücadele eden kadınlarda, Mısır’da tacize ve tecavüze karşı sokakları dolduran kadınlarda, Tunus’ta, Yemen’de, Ürdün’de, Amed’de, Taksim’de, kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesi verdiği her alanda yaşayacak…”

Vakıf, özgürlük mücadelesi veren kadınların dünyanın her yerinde öldürüldüğüne dikkat çekerken, “Çünkü onlar milliyetçi, militarist ve ataerkil ideolojilerin dayattığı ‘ideal kadın’ kurgusunun dışına çıktıkları için birer tehdit olarak görülürler” dedi.

Ne olmuştu?

Salwa Bugaighis Libya kadın hareketinin önde gelen isimlerindendi. Aldığı tehditlerden dolayı yurtdışında yaşıyordu. Ancak ancak Libya Temsilciler Meclisi seçimlerinde oy kullanmak için ülkesine dönmüştü.

25 Haziran 2014’te oy kullandıktan sonra evinde kimliği belirlenemeyen beş kişi tarafından önce bıçaklandı, ardından silahla başından vurularak öldürüldü. Bu kişilerce kaçırılan kocasından hala haber alınamadı.

İşkenceye direnen siyasi suçluları savunmuş, isyanda etkin bir rol oynamıştı. Seçimlerde kadın kotasının uygulanması için mücadele etmiş, Geçici Ulusal Konsey’de yer almış, fakat yeni hükümette kadın temsilcinin olmamasını aylarca protesto ettikten sonra konseyden istifa etmişti; “Kadınların bu devrimde ne kadar etkin ve güçlü bir rol oynadığını biliyorlardı, ama şimdiki bu rolün erkekler için olduğunu düşünüyorlar” demişti.

27 Mart 2012’de Global Observatory’ye verdiği bir röportajda şöyle diyordu: “İçeride bir mücadele var, fakat insanlar gerçekten mutlular. Ve ben sokaklardaki protestolarda ve gösterilerde gördüklerimden endişe duymuyorum. Onlar uğraşıyorlar ve özgürlüğün orada olduğundan emin olmak istiyorlar.” (ÇT)