Fotoğraf: Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Twitter hesabı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Finlandiya Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü'ne bu yıl Türkiye'den Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu layık görüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav ve Genel Sekreteri Fidan Ataselim'e ödülü Finlandiya Başbakanı Sanna Marin verdi.
Ödülü Twitter hesabından duyuran platform, Finlandiya'ya teşekkür ederek, "Bu ödül tüm kadınların" dedi.
Finlandiya Uluslararası Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ödülü’ne bu yıl Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu layık görüldü.
— Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (@KadinCinayeti) November 22, 2021
Ödülü Platformumuz adına @GulsumKav ve @fidanataselim Finlandiya Başbakanı @MarinSanna ‘den aldı.
Teşekkürler @igepfinland bu ödül tüm kadınların✊???? https://t.co/GdDisnmxNW pic.twitter.com/FVy85Mluy1
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 PEN Duygu Asena Ödülü'nün de sahibi olmuştu.
Platform Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da geçen yıl BBC'nin 100 Kadın listesine girmişti.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu internet sayfasında kendini 10 soruda şöyle anlatıyor.
1) Kadın Cinayetleri Neden Arttı?
Toplum ilerliyor, kadınlar buna uyum gösteriyor ve modern haklarını arıyorlar. Türkiye'nin her yerinden ve her kesiminden kadın, çalışmak, eğitim almak, mutlu değilse boşanmak ya da ayrılmak, istemediği bir şeye zorlanmamak, kendi hayatı hakkında karar verebilmek istiyor. Bu kaçınılmaz ve geri çevrilemez bir tarihsel süreçtir, kadınlar mücadele ederek haklarına elbette kavuşacaklar. Ancak kadınların böyle bir bedel ödemesi gerekmiyor, bu kadar çok can kaybının sebebi; erkek egemenliğidir.
Toplumun bu gerçeğini görmek, kadınları anlamak yerine, hak arayışına şiddet ile karşılık veriyor, ayak diriyorlar. Kadınının eşit varlığı ve hakları konusunda güçlü politikalar olmayışı da, şiddete eğilimli erkeklere cesaret kazandırıyor.
Gerçekte çok olumlu ve tüm toplumu iyileştirecek bir gelişme olan kadınların hak arayışı desteklenir, kadınlar güçlendirilir ve erkek şiddetine karşı ile kararlı bir siyasi irade ile mücadele edilirse, kadınlar yaşayacaktır. Tüm Türkiye iyileşecektir. Buna ne kadar ihtiyaç olduğu ve toplumun kadın cinayetlerinin durması yönündeki isteği, Özgecan kardeşimizin acı kaybı ile görülmüştür. Toplum onun nezdinde öldürülen bütün kadınlara sahip çıkmıştır. Her gün haberlerde izlediği kadın cinayeti haberlerini duymak istemediğini, öldürülme şekli nedeniyle vicdanı ayağa kaldıran Özgecan ile ifade etmiştir.
Tüm Türkiye kadın cinayetlerinin durmasını istemektedir. Bu amaçla kurulan platformumuz için de dönüm noktası olan bu imkanı birlikte ele alır, ellerimizi, aklımızı, kalbimizi birleştirir isek kadınların hayatını kurtarabiliriz.
2) Platform'un amacı nedir?
Kadın cinayetlerini durdurmak ve kadınların şiddetten korunmasını sağlamak için çalışır. Başta yaşam hakkı olmak üzere her tür kadın hakkı ihlaline karşı mücadele eder.
3) Platform kimlerden oluşur?
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun kurucuları, öldürülen kadın kardeşlerimizin aileleri ile çeşitli siyasi partilerden, barolardan, meslek örgütlerinden, sendikalardan, derneklerden, gelen kadınlar ve bağımsız kadınlardır. Türkiye'de kadın cinayetlerinin tüm toplumun bir sorunu olmasından kaynaklı, platform çalışmalarına, mecliste grubu bulunan-bulunmayan tüm partilerden ve birbirinden farklı sivil toplum örgütlerinden, sanatçılardan, gazeteci ve yazarlardan, spor taraftarından, LGBTT örgütlerinden, tüm toplumdan katılım olabilmektedir.
4) Çalışmalara hangi kurumlar destek veriyor?
Çalışmalara katılan kurumlar, bölgeye göre ve çalışmanın türüne göre de değişiklik arz eder. Örneğin dava takibi ve eylemi yapılan bir ilde-bölgede kadın haklarına duyarlı aktif kurumlar kimlerden oluşuyorsa, platform o kurumlarla birlikte davayı sahiplenir. Çalışmanın türü- uluslararası imza kampanyalarımız gibi- genele yayılan kapsayıcılıkta ise çok daha geniş bir kamuoyu ile birlikte hareket eder.
5) Platform'un çalışmaları nelerdir?
6) Platform temsilcilikleri nerelerde vardır?
Adana, Afyonkarahisar, Amasya, Ankara, Antalya, Bursa, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Kocaeli, Konya, Manisa, Mersin, Niğde, Samsun, Tekirdağ, Uşak, Yalova'da temsilcilikler vardır.
Aydın, Burdur, Çorum, Denizli, Muğla, Rize'de temsilcilikler yeni kurulmaktadır.
Yurtdışında; Kanada Toronto, Almanya Bonn, İsviçre Basel'de temsilcilikler olup, ABD, Hollanda, Fransa, İngiltere'den çalışmalara katılım olmaktadır.
7) Platform temsilcilikleri işleyişi nasıl olmaktadır?
Platform faaliyetlerinde, geniş platform toplantıları ve orada alınan kararlar esastır. Bulunduğu ilin, okulun koşullarına bağlı olarak platform tanıtımı, stant açma, eğitim toplantıları, gösterimler, eylemler, dava takipleri ve eylemleri, ortak eylem ve faaliyetlere katılım gibi çeşitli çalışmalar, öneriler geniş platform toplantılarında belirlenir.
Bu önerilerin uygulanması için de, her ilde ve üniversitede, çalışmalara katılanlar arasından, gönüllülük esasına dayanarak yönetimler oluşturulur. Yönetime sayı sınırı olmaksızın aday olan gönüllüler girer ve platform temsilcisi olur. Temsilciler, geniş platform toplantılarında alınan kararların hayata geçirilmesinden sorumlu olurlar. Aynı zamanda gerektiğinde ani gelişmeler karşısında, hızla ve etkin toplanabilir ve karar alabilirler.
Toplantılara ve faaliyetlere kadınlar katılır, söz, yetki ve karar hakkı kadınlarındır. Çünkü kadınlar eşitsizliğin ve şiddetin hak kaybına uğrayan tarafıdır, gerçek eşitlik için birbirleriyle öz güven ve kuvvet oluşturarak örgütlenmeleri, güç kazanmaları şarttır. Kadınların varlığını ve haklarını tanıyan, kadın mücadelesi ile dost ilişki kuran erkekler, elbette mücadelemize katkı sağlayabilirler. Kendi çevrelerindeki kadınları harekete geçirebilir, kendi olanakları çerçevesinde(mesleki, mali, vb.) destek ve dayanışma gösterebilirler, bu dayanışma kıymetlidir.
8) Platform temsilciliklerinde çalışma alanlarımız nelerdir?
Hukuk, Basın, Sosyal Medya, Grafik Tasarım, Bağış ve Mali Dayanışma aktif çalışma alanlarıdır. Yeni öneriler çerçevesinde, ihtiyaç olan yeni çalışma alanları kurulabilmektedir.
9) Platform'un çözüm önerileri nelerdir?
Kadın cinayetlerinin çözümü için, dava ve mücadele tecrübemizden süzerek oluşturduğumuz, uzun bir süredir dile getirdiğimiz 5 temel talebimizin kabul edilmesini istiyoruz:
10) Kadın katillerine ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası neden yasalaşmalıdır?
Son dönemde, özellikle Özgecan ile birlikte bütün toplum bizim taleplerimizi sahiplenmiş, aynı zamanda toplum vicdanını en çok yaralayan sorunun ceza indirimleri olduğu da görülmüştür. Bu bakımdan platformun öne çıkardığı, çözüm için ilk adım olarak gördüğü talep; Türk Ceza Kanunu'nda "kadın cinayeti" teriminin yasal statü kazanmasıdır. Kadın cinayetlerinin sürmesine sebebiyet veren indirimler kaldırılmalı, madde "ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası" olarak düzenlenmelidir.
Platform "idam" ve "hadım etme" gibi uygulamaları, insan haklarına aykırı bulur ve reddeder. Kadın cinayetlerinde evrensel adalete uygun olan düzenleme "ağırlaştırılmış müebbet"tir.
Bu talepler çözüm için başlangıç adımlarıdır, hayat kurtaran "acil tedavi" sayabileceğimiz bu adımlar somut olarak atılmaya başlanır ise yaşadığımız tablo hızla değişecek, düzelecektir. Bununla beraber, yaşadığımız sorunların köklü çözümleri için orta ve uzun vadede yapılması gerekenler vardır. Kadın erkek eşitliği konusunda, cinsiyetçiliğe ve ayrımcılığa karşı eğitimlerin hem toplumun hem gelecek kuşakların bilinç kazanmasının daima devam etmesi gerekir.
Kadınların tam olarak eşit haklarına kavuşarak yaşaması için önümüzde uzun ve sabır gerektiren bir mücadele var. Şimdi şu anda kadınların hayatını kurtarmak için yapabileceklerimizi ertelemeden, elimizden geleni yapar isek, yarın hayatını kurtardığımız kadın kardeşlerimizle omuz omuza diğer haklarımızın mücadelesini de verebiliriz. (KÖ)