Kadıköy'deki Barış Mitingini Kenardan İzleyenler Anlatıyor

Kadıköy'deki 1 Eylül mitingine binlerce kişi katıldı. bianet, mitingi kenardan izleyenlerle konuştu. Barış günü ve miting hakkındaki görüşlerini sordu.

Oğuzhan Günaydın (Esnaf): Ben de katılacağım birazdan, kortejimi bekliyorum. Barış için, esnafa özgürlük için yürüyeceğiz.

Ercan Ataç (Çiçekçi): Saçmalık olarak değerlendiriyorum bu mitingi. Bunlar şimdi toplanmayı bayram zannediyorlar. Barış için hiçbir şey ifade etmiyor bu yürüyüşler. Ben de doğuluyum ama bu durum saçma sapan bir şey.

Nermin K. (Ev kadını): Barış olsun isterim ama bunlara hiç katılmam. Böyle yürüyüşlerle, eylemlerle işim olmaz. Şu hale bak; minibüslere nerden bineceğimizi bilemedik.

Semra Saat (Satış elemanı): Şimdi bu kesinlikle bölme, parçalama politikalarının bir parçası. Barışı kardeşliği kullanıyorlar kendi amaçları için. Sanki biz onları çok dışlıyoruz. Yaptıkları şey bölmeye çalışmak, ki aslında Kürt halkının da suçu yok. Bunların altında hep Amerika var.

Nuray Aslı (Emekli): Hasta olmasam katılırdım tabi ki, barış istiyoruz hepimiz. Bunun için de yürüdük bugün burada. Ama hastaneden geliyorum, halim yok.

Hülya Deniz (Ev kadını): Türkiye'nin bölünmesini istemiyorum. Türk bayrağı başımızda kalsın. Eylemleri de boşuna bu insanların, askeriye izin vermez. Sendikalar ve diğer hak örgütleri de Kürt oldukları için katılıyorlar, Kürt olmasalar katılmazlar.

Nurhan ve Selma (Mağaza çalışanları): Destekliyoruz tabii ki bu mitingi. Barışçıl bir çözüm için önemli, işimiz olmasa katılırdık. Şimdi çalışıyoruz, sigara molası verdik.

Hüseyin Güneş (Emekli): Barış için büyük bir adım bu miting. Daha önce bizi yönetenlerin neler yaptığını biliyoruz hepimiz. Kürt'üm ben, köyümü terk etmek zorunda bırakıldım. Karakolda özel olarak beslenen, eğitilen silahlı insanları gönderdiler karşımıza. Buralara düştük, karılarımız evi terk etti, çocuklarımız kötü yollara saptı. Biz istemedik böyle olmasını, bunu kim ister ki, ama dedim ya yaşadığımız yerlerden, köylerimizden edildik. Ben 68'den beri bu mücadelenin içindeyim. Şu an hastayım, akciğer kanseriyim. Şifayı kaptık bu direniş yolunda, yine de geldim yürüyemesem de. Kızım, insanların tırnakları çekilmez, kemikleri kırılmaz, coplar sokulmaz. Biz bunları gördük, yaşadık. Kürt halkına sürekli vatan haini gözüyle bakıldı. Bugün Dünya Barış Günü, sadece Türkiye için değil bütün dünya için barış istiyorum ben.

Serkan H.: Biz o devri 68'de kapattık, kimin ne olduğunu bilmiyorum artık. Daha fazla da konuşmak istemiyorum.

Hanife Karalar (Memur): Ben DTP hakkında konuşmak istiyorum. Ülkeyi bölmeye çalışıyorlar, Erdoğan'da yardım ediyor bunlara. Dünya barışıyla alakası yok bu gösterilerin, Türklerin haklarına saldırı. Tarih tekerrürden ibaret; emperyalist ülkeler kışkırtıyor, Tayip de bu ülkelerin oyuncağı. Bir de barış kavramını kullanıyorlar."

Pınar (Mağaza çalışanı): Amerikan oyunu olduğunu söylüyorlar ama bunlar burjuvazinin söylemleri, öğretilmiş, ezberlenmiş şeyler. Bölgede yüzyıllardır katliamlar oluyor. Direnmek, mücadele etmek o kadar piyonluk işi değil. Amerika halkın bağımsızlığını mı isteyecek, evet şu an çıkarları doğrultusunda bazı açılımlar yapılıyor ama şöyle bir gerçek var bugünkü açılımın tabanında halkın mücadelesi vardır."

Nedret (Ev kadını): Neyi kurtaracak bu kalabalık, nasıl barış olacak? Kürtlerin barışı mı olacak? Bu kalabalık önce Erdoğan'ı indirsin.

Ezgi (Öğrenci): Katılmak için gelmemiştim ama şimdi katılmayı düşünüyorum. Halkların kardeşliği ve barış için bu miting ses getirecek bence. En azından barış için bir şeyler söyleniyor.(BÇ)