Jandarma Metin Yıldız Sorumluluğu Albay Öz ile İstanbul Emniyetine Attı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin yeniden görülen davaya İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.

16'sı tutuklu 85 sanıklı davanın bugünkü (5 Aralık 2017) duruşmasında Trabzon İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız savunma yaptı. Duruşmayı Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Garo Paylan da izledi.

Yıldız: Suçu önleme sorumluluğumuz yok

1 Eylül 2004'ten 24 Temmuz 2007'ye kadar Trabzon İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yaptığını, bundan önce istihbarat deneyimi olmadığını belirten Yıldız, “Burası bir karargah. Kolluk memuru değiliz. Suçu önleme sorumluluğumuz yok ama kolluk memurlarına istihbarat bildirme görevimiz var” dedi.

Yasin Hayal'in [azmettirici, dava sanığı] Dink'i öldürme planı yaptığına ilişkin istihbaratı Okan Şimşek'in [Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi, dava sanığı] kendisine akşam saatlerinde bildirdiğini söyledi.

“Okan Şimşek, Yasin Hayal ve üç dört arkadaşının Dink'i Türklere hakaret ettiği gerekçesiyle öldürmeye planladıkları bilgisi verdi. Kaynağı Veysel Şahin'in [Trabzon İstihbarat Şube görevlisi, dava sanığı] tanıdığı Coşkun İğci'nin [Yasin Hayal'in eniştesi, dava sanığı] olduğunu söyledi” diyen Yıldız, ertesi gün Trabzon Jandarma Komutanı Ali Öz'e [dava sanığı] “Mcdonalds'a patlayıcı yerleştiren Yasin Hayal arkadaşlarıyla birlikte İstanbul'da Ermeni bir gazeteciyi öldürmeyi planlıyorlarmış” dediğini, ancak sözünü bitiremeden Öz'ün “Sonra konuşalım” dediğini aktardı.

"Ali Öz talimat vermedi"

Bilgilendirmeyi diğer unsur komutanlarının da olduğu toplantıda yaptığını, sözlerini herkesin duyduğunu söyleyen Yıldız “Ben kendisine bilgi verdim ama o hiçbir talimat vermedi” diye konuştu. Yıldız, ertesi gün aynı konuyu konuşmak üzere Öz'ün yanına gittiğini, bilgiyi yeniden aktardığını ve “Tamam baksınlar” şeklinde bir cevap verdiğini söyledi. “Okan [Şimşek] ve Veysel [Şahin] mi çalışsın?” sorusununsa cevapsız kaldığını ekledi.

İstihbaratı bahar-yaz döneminde aldıklarını ve bu dönemde çok yoğun olduklarını beyan eden Yıldız, “Dink'in öldürüleceği bilgisini komutana ilettikten sonra emir bekledim. Talimat alamadım. Coşkun İğci'den başka yazılı ya da sözlü bilgi gelmedi. Personelden bana hatırlatan olmadı. Konu tekrar gündeme gelmedi. Sonra menfur cinayet meydana geldi” diye konuştu.

Cinayetin ertesi gününde tüm istihbarat elemanlarının Emniyet'e çağrıldığını, gittiğinde oradaki bilginin kendisininkilerden daha kapsamlı olduğu için gazinoya geçtiği ve haber kayıt formunu burada hazırladıklarını söyledi.

Gazinoda unsur komutanları olarak yaptıkları toplantıda Alo 156'ya gelen Samast'ın öldürdüğüne ilişkin ihbarı, Coşkun İğci'den yaklaşık altı önce aldıkları bilgileri ve televizyondan öğrendiklerini yazdıklarını söyleyen Yıldız, istihbarat ilk geldiğinde içeriğine ilikin görev sonuç raporunun hazırlanmamasının kusur olduğunu belirtti.

Ali Öz'ün “haber kayıt formunu hazırlayıp gelseydiniz” sözleri olduğunu hatırlatan Yıldız, bu bilginin birimler arası koordinasyon gerektirdiği için böyle bir “emrivaki” yapamayacaklarını savundu.

"Bir dönem Ali Öz'ü korudum"

Yıldız, “Bu bilgi cinayetten 6 ay önce alınmış kolluk amirine bildirilmiş ama değerlendirmemiştir. Bizim görevimiz bilgi almak. Değerlendirmek kolluk amirlerinin görevi. Suçun aydınlatılması ve yakalanması da kolluk amirinin sorumluluğudur” diyen Yıldız, “Bilgi alınmasaydı zafiyet olurdu. Bilgiyi ben bildirdim. Bir şey yapılmaması benim sorumluluğumda değil” diyerek kendini savundu.

Yıldız “Komutanım Ali Öz’e gönül bağım vardı. Bir dönem onu korudum ama şimdi gönlüm rahat. Müfettişlere komutanın istediğini söyleyip günü kurtardık. Ama yalan ifade verdiğimiz ortaya çıkacaktı. Ali Öz hepimize dilekçe yazdırıp istihbarattan çıkardı” diye ekledi.

Görevi ihmal var. Ama bizim fiilimizle netice arasında bir illiyet bağı yoktur. Ben aldığım bilgiyi gizlemedim. Cinayet planlamasında ilgimiz yoktur. Tetikçileri tanımıyorum.

“Hrant Dink cinayeti Trabzon jandarması tarafından bildirilmediğini için değil, tehditler bilindiği halde korunması engellendiği ve İstanbul emniyeti tarafından korunmadığı için işlenmiştir.”

Silah bilgisi nereden elde edildi?

Savunmasını tamamlayan Yıldız’ın çapraz sorgusuna geçildi.

Dink davası avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun sorusu üzerine “MİT ve Emniyet ile aylık il emniyet toplantılarında biraraya gelirdik. Burada bilgi paylaşımı olurdu. Sol ve bölücü faaliyetler konusunda Emniyet ile işbirliği yapıyorduk, sağ faaliyetlerse MİT'in alanı. Biz kendilerine bilgi verir, önemli bir kişi gelirse tedbir alın derdik” dedi, “Dink olayı bir dönüm noktası oldu. İstihbarat şubeleri arasında bilgi alışverişi sağlandı” diye ekledi.

Operasyon yapma yetkisinin kendileirnde olmadığı söyleyen Yıldız “Sağ faaliyetler kapsamında yabancı kişiler ve misyonerlik faaliyetiyle ilgili MİT ile bilgi paylaşımı yapardık. Irkçılık faaliyetleri de bu kapsamdadır. O dönemde Trabzon’da hassasiyet vardı. Korumaya dönük tedbir alırdık” diye konuştu.

Yasin Hayal'le [azmettirici, dava sanığı] ilgili ilk kaydı kendisinin yaptığını savunan Yıldız, bunun McDonald's saldırı olduğunu belirtti.

Bakırcıoğlu, Yıldız'a “Asayiş ve PKK ile ilgili bir istihbarat geldiğinde hemen teyakkuza geçip diğer birimlerle paylaştığınızı söylediniz. Bu da bir cinayet ihbarıydı aynısını yapmak gerekmez miydi?” sorusu yöneltti, Yıldız ise “Teamüller böyleydi” diye yanıtladı.  

Sanıklardan Ercan Demir'in [dönemin Trabzon İstihbarat Şube amiri] avukatı İsmail Emre Telci ise haber kayıt formuna yazılan Ardeşen yapımı olan silahın açık kaynaktan [gazete, televizyon gibi] elde edilip edilmediğini sordu. Yıldız açık kaynaktan olmadığını söyledi. Oysa dün (4 Aralık) savunma yapan Gazi Günay [Trabzon Jandarma İstihbarat Şube görevlisi, dava sanığı], Telci'nin aynı sorusu üzerine silah bilgisini açık kaynaktan öğrendiklerini söylemişti.

Metin Yıldız kimdir?

Cinayet öncesinde ve sırasında Trabzon Jandarma İstihbarat Şubesi Müdürü olarak yüzbaşı rütbesiyle görev yapıyordu. Jandarmanın haber elemanı olan Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci’nin, Hayal’in Dink’i öldürmek için silah ve para aradığı bilgisine sahip olduğu belirtilen iddianamede, Yıldız’ın cinayet öncesinde, cinayete dair bütün detayları bildiği belirtildi. Cinayetten sonra hazırlanan, tetikçi Ogün Samast yakalanmadan, Samast’ın kimliğinin ve üzerindeki silahın bilgisinin yazılı olduğu haber kayıt forumunda imzası var. Yıldız, 25 Ağustos 2016’da “FÖTO/PDY” soruşturması kapsamında, “üyelik” iddiasıyla tutuklandı. (EA)