İranlı Kadın Hakları Savunucusu Kerimi, Sakine İçin Yazdı

İran'dan Fransa'ya iltica etmek zorunda kalan Fundamentalizme Karşı ve Kadınların Eşitliği İçin Kadın Derneği Genel Sekreteri Farideh Araki Kerimi, İran'da "zina" suçlamasıyla ölüm cezasına çarptırılan ve şimdilik recm cezası ertelenen Sakine Aştiyani için bianet'e mektup gönderdi, yayımlıyoruz.

İran'da Recm ve Buzdağının Görünen Yüzü

İran'da recm cezasına çarptırılan bir kadın, bu ülkedeki hemcinslerinin maruz kaldığı gaddarca olaylara karşı tüm dünyanın gözlerini açtı. Bu konuda elden gelen tek şey ise Sakine Aştiyani'nin, rejimin saldırdığı iki çocuk annesi bu kadının hayatını kurtarmak için başlatılmış uluslararası kampanyayı desteklemek.

İran'daki dini diktatörlüğün doğası Sakine'nin serbest bırakılması ya da insanlık dışı bu cezanın iptali için en ufak bir umut bile vaat ediyorsa, rejimi onu taşlamaktan caydırabiliriz. Tabi bu, medyaya yansımayan başka mağdurlar olmasının önüne geçmeyecektir, çünkü mollaların infaz konusunda hiç vicdanları yok.

Bu dayanışma hareketi, hapsedilmiş kadınların tamamını ve siyasi mahkumları kurtarmak için genel bir kampanyanın yolunu açmalı, İran'daki insan hakları ihmallerinin korkunç bilançosuna dokunan bir kampanyanın.

Bu ülke, Birleşmiş Milletler'de (BM) insan hakları konusunda 56 kere hüküm giymiş olmasına rağmen, davranışlarını büyük bir kibirle sürdürüyor. Geçtiğimiz hafta Sakine'nin tutulduğu Tebriz'in komşu şehri Oroumieh'te yine bir çift recm cezasına çarptırıldı.

Bu acımasız ölümü bekleyen sekiz tutuklu daha var. Mollaların başa gelmesinden beri, dünya bu eziyeti açığa çıkarmak ve durdurmak için kılını bile kıpırdatmazken onlarca recm gerçekleşti.

Ama recm buz dağının yalnızca görünen kısmı, vahşet ve ahlaksızlığın sembolü. Molla hapishanelerinde, çok sayıda gösterici ve mahkum ölümün koridorlarında bekliyor. Bir kadın, Farah Vazehan, mücahit sempatizanı olmakla suçlanıyor.

Gösterilerde fotoğraf çektiği ve Irak'ta direnişin en kuvvetli olduğu şehir olan Aşraf'ta bulunan ailesine telefon açtığı için asılacak.

Jaffar Kazemi, oğlu Aşref'te olduğu için idam edilecek. Ali Saremi de öyle. Ve üzerinde Aşraf'ta yaşayan annesi ve ablasının fotoğrafını taşıdığı için ağır hapis cezasına çarptırılan bu genç de. Peki bu kabul edilemez cezaların karşısında ne denebilir? İran'daki binlerce göstericiyle birlikte nasıl "Kahrolsun sistemin kılavuzu" diye bağırılmaz?

Uluslararası toplumun tüm bu idam bekleyen mahkumlar için acilen savunmaya geçmesi gerekiyor. BM'nin denetim heyetinin mahkumların işkence altında tutuldukları bu molla hapishanelerine girebilmesi gerekiyor. Dünyanın tüm bu masum insanları kurtarmak için dayanışmayı, bir sorumluluk olarak görmesi gerekiyor.(FAK/ÇT/ BT)

*Yazıyı Fransızca'dan Türkçe'ye çeviren: Çiçek Tahaoğlu