Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu, Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde yaşanan ağız içi arama uygulamasına ilişkin tespit ve değerlendirme raporu hazırladı.
Aynı hapishanede tutuklu bulunan ve kronik hastalığı olan, hastaneye götürülürken yapılan "ağız içi aramasını" kabul etmediği için tedavi olamayan Fatih Özgür Aydın'ın durumunu bianet gündeme taşımıştı.
Aydın'ın annesi, bu uygulamaya karşı pandemiyi de gerekçe göstererek suç duyurusu yapmıştı.
TIKLAYIN - Hastane sevkine "ağız içi arama" engeli
9 mahpusla görüşüldü
İHD Adana Şubesi, mahpusların durumlarını paylaştığı raporunda şu ifadelere yer verdi:
"Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan mahpuslar farklı tarihlerde, birçok defa derneğimize mektup aracılığı ile başvuruda bulunmuş ve kendilerine hastane sevkleri esnasında 'ağız içi arama' uygulamasının dayatıldığını, bu uygulamayı insan onuruna aykırı buldukları ve bu uygulamanın mevzuata aykırı bir şekilde gerçekleştirildiği için bu uygulamayı kabul etmediklerini, uygulamayı kabul etmediklerinde ise hastane sevklerinin gerçekleştirilmediğini, bu nedenle birçok mahpusun hastaneye gidemediği için tedavi olmadığını belirtmişlerdir. Yine bu süreçte yakınları Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde bulunan mahpus aileleri tarafından da aynı ve benzer ihlallerin yaşandığı iddiası ile derneğimize başvurular yapılmıştır."
Yaşanan bu durum üzerine, İHD Adana Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyesi avukatlar Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesine ziyaret gerçekleştirdi. Avukat heyeti, hapishanede bulunan 9 mahpus ile görüştü.
Mahpusların anlatımları özetle şöyle:
FATİH ÖZGÜR AYDIN: "Ben crohn (kronik bağırsak hastalığı) hastasıyım. 2021 Ağustos ayından bu yana hastane sevkleri esnasında, mahkum kabul bölümünde ağız içi arama dayatmasının başlaması üzerine, bu uygulamayı insan onuruna aykırı bulduğum ve bu uygulama keyfi olduğu için kabul etmedim ve hastaneye sevkim gerçekleştirilmedi. Ağız içi arama nedeniyle hastaneye sevklerin yapılmaması nedeniyle ilaç değişimi yapamadığımdan kilo kaybı ve kanlı ishal durumları yaşıyorum. Bu uygulama oldukça keyfi bir uygulama olup hiçbir neden yokken ağız içi aramayı kabul etmem mümkün değildir. Birçok hastalığım olup ve ağız içi aramayı kabul etmediğim için uzun bir süredir hastaneye götürülmediğimden yoğun ağrılar ve sancılar çekiyorum.
AHMET TOPKAYA: Benim sırtımda şarapnel parçaları bulunmaktadır. Daha önce Diyarbakır'da hastaneye gittiğimde film çekildi ve şarapnel parçasının derinde olması nedeniyle herhangi bir müdahalede bulunulamadı. Ancak uzun bir süredir sırtımda yoğun ağrılar yaşıyorum. Daha önce Adana Şehir Hastanesinden tedavi için randevu aldım ancak hastaneye götürüleceğim esnada Jandarma tarafından ağzımı açmam istendi. Ben de bu durumu kabul etmedim. Bu uygulamayı 2021 Ağustos ayından bu yana devam ettiriyorlar. Birçok hasta kişi daha öne randevu almış olmasına rağmen kendilerine ağız içi arama dayatılıp bu durumu kabul etmedikleri için hastaneye sevkleri yapılmıyor.
FERHAT KAYA: Kalp romatizması hastasıyım. Ayda 1 defa deposilin aşısı olmam gerekiyor ve 6 ayda bir defa da doktor kontrolüne gitmem gerekiyor. Ağız içi araması başladığından beri bu uygulamayı kabul etmediğim için hastaneye sevkim yapılmıyor. Hastaneye sevkim yapılmadığı için 6 aydır bu aşıları alamıyorum. Bu iğnelerin alerjik reaksiyon gösterme yan etkisi olduğundan ve bu da ölümcül sonuçlar doğurabileceğinden doktor kontrolünde vurulması lazım. Dişimde genetik çürüme var. Kalp hastalıklarında ağız ve boğaz sağlığı çok önemli ancak diş tedavim de yapılmadığı için bu durum da kalp hastalığımı olumsuz etkiliyor. Bulunduğumuz cezaevinde yemekler az veriliyor ve kalitesi oldukça düşük. Çoğu zaman aynı yemekler veriliyor ve yemekler neredeyse yenilemeyecek durumda. Yine burada bana 3 hafta önce sadece bir maske verdiler. 3 haftadır aynı maskeyi kullanıyorum. Yenisini istediğimizde de maske yok diyorlar.
İSMAİL TÜZÜN: Ağız içi arama nedeniyle birçok hasta mahpus hastaneye gidemiyor. Bize 'Ya ağız içi aramayı kabul eder hastaneye gidersiniz ya da kabul etmezseniz hastaneye gidemezsiniz.' deniliyor. Ben İHD'nin de ağır hasta mahpus listesinde yer almaktayım. Ağız içi aramayı kabul etmediğim için aylardır hastaneye gidemiyorum. Yine bu cezaevinde yaklaşık 5 adet kafesli oda dediğimiz odalar bulunmaktadır. Bu odalardan gökyüzü neredeyse hiç görünmüyor. Bu odalar insanın psikolojisini olumsuz etkiliyor. Cezaevi İdaresi oda ve koğuş değişikliği taleplerimizi kabul etmezken birçok kişiyi, iradeleri dışında, keyfi kararlarla bu odalara koyuyor.
HASAN AKMAN: Hapishane girişinde beraber getirildiğim diğer 3 kişi ile birlikte bizlere çıplak arama dayatıldı. Çıplak aramayı kabul etmeyince de bize zorla çıplak arama yapıldı. Biz bu cezaevinde özellikle ağız içi arama uygulaması nedeniyle mağduriyet yaşıyoruz. Ben bu sabah hastaneye gidecektim ancak bana ağız içi arama dayatıldı. Ben de bu durumu kabul etmeyince hastaneye götürülmedim. Benim biran önce hastaneye gitmem gerekiyor. Çünkü ağzımda enfeksiyon ve kist var. Tedavi edilmezsem ağız kanserine sebep olabilir.
|
"İnsan onuruna aykırı"
İHD'nin avukat heyetinin tespit ve değerlendirmeleri şöyle:
- Derneğimize yapılan başvurular ve görüşme gerçekleştirilen mahpusların anlatımları uyarınca Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde 2021 yılı Ağustos ayından bu yana "ağız içi arama" şeklinde uygulamanın var olduğu,
- Ağız içi arama uygulamasının, Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde görevli Jandarma personelleri tarafından gerçekleştirildiği,
- Ağız içi arama uygulamasının, Jandarma personelinin mahpusları hastane sevki için teslim aldığı esnada gerçekleştirilmek istendiği,
- Mahpusların, odalarından çıkıp Jandarma personelinin kendilerini teslim alacağı yere gelinceye kadar 4 ayrı üst araması, dedektörlü arama ve X-Ray aramasından geçtiği ancak buna rağmen Jandarma personelince mahpuslara ağız içi arama yapılmak istendiği,
- Mahpuslar tarafından, bu uygulamanın hekim nezaretinde ve mevzuata uygun bir şekilde yapılmadığı için keyfi olduğu ve bu uygulamanın Jandarma personeli tarafından yapılması nedeniyle insan onuruna aykırı olarak nitelendirildiği,
- Mahpuslar tarafından, bu uygulamanın doktor nezaretinde ve mevzuata uygun bir şekilde yapılması istenildiğinde ise Jandarma personeli tarafından "Aramayı kabul etmiyor" şeklinde tutanak tutularak hastaneye sevkin gerçekleştirilmediği tespit edilmiştir.
"İkincil mağduriyet"
Heyet raporun sonuç bölümünde şu taleplerde bulundu:
- Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde 2021 yılı Ağustos ayından bu yana mevzuatta belirtilen şartlar doğmamasına rağmen uygulanan, hapishane hekimi tarafından değil de Jandarma personeli tarafından gerçekleştirilen, insanlık onuru ve mahpus mahremiyeti gözetilmeden uygulanan ağız içi arama uygulamasına son verilmeli, bu hususta yetkili ve görevli kamu otoriteleri sorumluluk almalıdır.
- Ağız içi arama uygulamasını kabul etmedikleri gerekçesi ile hastaneye sevkleri yapılmayan mahpusların bir an önce hastaneye sevkleri gerçekleştirilmelidir.
- Kürkçüler F Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan hasta mahpusların tedavilerinin düzenli bir şekilde ve uygun koşullarda yapılması sağlanmalı, tedavisi cezaevinde yapılamayacak mahpusların tahliyeleri sağlanmalıdır.
- COVID pandemisinin yaşandığı bu süreçte makul bir gerekçe olmaksızın, temas konusunda hassasiyet gösterilmeden, hijyenik olmayan koşullarda hassas bölgelerde sistematik şekilde yapılan bu uygulama mahpuslar açısından ikincil bir mağduriyet yarattığı unutulmamalıdır.
- AİHM'in Gülay Çetin/Türkiye Kararında belirttiği hususlara uyulmalı, hasta mahpusların tahliye edilmemesinin AİHS'in 3. maddesinin ihlaline sebep verdiği hatırda tutulmalıdır.
- Yaşanan bu süreç nedeniyle derneğimize başvuruda bulunan ve hukuki destek talep eden mahpus ve ailelerine gerekli hukuki destek sağlanacak ve bu hususta yetkili tüm mercilere başvurularda bulunulacaktır.
(AÖ)