Hukukta Namus Gibi Kavramlara Dayanılamaz
Ağırdemir, davada, Avukat Ünal Yavuz'un "namus ve haksız tahrik üzerine kurduğu" savunmasını bianet'e yorumladı.
Yeni Türk Ceza Kanunu'nda töre cinayetlerinin "bireye karşı suçlar" kapsamına alındığını belirten Ağırdemir, "namus ve töre" gerekçesiyle işlenen suçlara "ağırlaştırılmış müebbet" cezalarının öngörüldüğünü, Tören'in davasının da bu kapsamda olduğunu söyledi.
Ağırdemir bu nedenle, sanık İrfan Tören'in avukatı Demir'in "haksız tahrik" hükümlerinin uygulanması ve cezanın indirilmesi talebinin, "bir fiile kanunda ağırlaştırılmış müebbet öngörülmesi durumunda, indirim talep edilemeyeceğini ilkesiyle" çeliştiğini açıkladı.
Namus muğlak bir kavram
Muğlak kavramlara hukukta yer olmadığına dikkat çeken Ağırdemir, "namusun da muğlak bir kavram olduğunu" söyledi. Bazı bölgelerde el ele tutuşmanın, bazı bölgelerde cinsel ilişkiye girmenin "namussuzluk" kapsamında değerlendiğini ifade eden Ağırdemir, "kişiden kişiye, yöreden yöreye değişebilen kavramların kullanılmasının hukuki" olmadığını vurguladı.
Ağırdemir, diğer sanık avukatı Mehmet Seyhan'ın "Türkiye'deki yasalara göre namus mevhumu mukaddes bir şeydir. Mahkemelerdeki sanıklara, yasaları çıkaran milletvekillerine bile namuslarıyla ilgili yemin ettirilmektedir. Namus kavramı ne şekilde ele alınırsa alınsın, cinsellik Türkiye şartlarında başı boş bir olay değil, boşanma sebebi bile sayılmakta" sözlerini de değerlendirdi.
Mahkemelerde namus üzerine ettirilen yeminlerin "bireylerin onur ve şeref"lerini kast ettiğini, davadaki savunmadaysa, "namusun kadın bedeni üzerinden tanımladığını" kaydeden Ağırdemir, iki kullanımın farklı olduğunu açıkladı.
Marmara'daki hakimle Güneydoğu'daki hakim farklı karar veremez
"Güneydoğu'daki hakim namus konusunda farklı, Marmara'daki hakim farklı karar mı verecek?" sorusunu yönelten Ağırdemir, olaya bakarken kadın haklarının esas alınması gerektiğini vurguladı.
Namus bahanesiyle işlenen cinayetlerin davalarında kadın örgütlerinin müdahil olması gerektiğine işaret eden Ağırdemir, bu konuda düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi. (AÖ/TK)