HDP de Referandumun İptali İçin YSK’ye Başvurdu

Halkların Demokratik Partisi (HDP) referandumun iptal edilmesi için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvurdu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) de dün aynı taleple başvuruda bulunmuştu. Binlerce kişi YSK, İl Seçim Kurulu ve adliyelere giderek referandumun sonuçlarına itiraz dilekçelerini verdiler.

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, beraberinde milletvekilleri Mithat Sancar, İmam Taşçıer, Ertuğrul Kürkçü, Müslüm Doğan ve Bedia Özgökçe Ertan ile birlikte Yüksek Seçim Kurulu’na gitti. Burada YSK’ye referandum sonuçlarının iptali başvurusunda bulunan HDP’liler çıkışta açıklamalarda bulundu. 

Mardin Milletvekili Mithat Sancar tarafından yapılan açıklamada, referandum sonuçları üzerindeki şaibenin kaldırılmasının imkansız olduğu ifade edilerek, tek yolun referandumun iptali olduğu vurgulandı.

Sancar özetle şunları dile getirdi: 

“Referandum şartları eşitsizdi”

“OHAL şartlarında, tamamen eşitsiz koşullar altında bir referandum gerçekleşti. Anayasa’da uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan pek çok hakkın kullanımı engellendi.

“Seçim kurulları için önerdiğimiz adayların çoğu iptal edildi. Önceki seçimlerde sandıklarda çalışan arkadaşlarımız tutuklandı. Daha sonra bildirdiğimiz isimler de gözaltı ve tutuklamalarla engellendi.

“Sandık güvenliği en başında şaibeye düştü. Kampanya sürecinde de bütün hayır cephesi hem baskılar hem de engellemelerle boğuştu. 

“Evet cephesi devlet kaynaklarını kullandı”

“Hayır cephesi baskılarla boğuşurken evet cephesi devletin bütün imkanlarından faydalandığı kampanya yürüttü.

“Cumhurbaşkanı devletin kaynaklarıyla taraf olarak sahaya çıkarak en yoğun çalışmayı yaptı.  

Açık oy kullanıldığına ilişkin kuvvetli veriler var 

“Birçok köyde güvenlik kuvvetlerinin de desteği, mülki amirlerin yönlendirmesiyle açık oy kullanıldığına ilişkin çok kuvvetli veriler var.

“Kürt illerinde blok evet oyu çıkan sandık sayısı dikkat çekecek kadar fazla. 

“Mühürsüz zarfların mühürlendiğine dair bilgiler var”

“YSK’nin kararı Kürt illerinde sandıklar açıldıktan ve sayım başladıktan sonra alındı.

“Bunun karar olup olmadığını da bilmiyorduk çünkü sadece YSK internet sitesinde bir cümlelik duyuru yapıldı.

“Böyle bir duyuruyu yaptıktan sonra sandıklar açıldığında sadece mühürsüz diye kayda geçmek imkansızlaştı. Sandıkta görevli kişiler bu oyları geçersiz sayalım dediklerinde karşılarına YSK duyurusu çıktı.

“Ayrıca dışarıdan oy gelmiş mi gelmemiş mi tespit etmek mümkün olmaktan çıktı. Çünkü sandıklar açıldıktan ve sayım yapılmaya başladıktan sonra mühürsüz zarflar mühürlendi. 

“Mühürsüz zarf meselesinin telafisi imkansız”

“Mühürsüz oy meselesi basit bir seçim ihlali olarak değerlendirilemez. Seçimin tamamını geçersiz kılacak, telafisi imkansız bir ihlaldir. Seçim sakattır ve düzeltilme imkanı yoktur.

“Bu oyların ne kadarı sahtedir, ne kadarı dışarıdan gelmiştir tespit edilemez durumdadır. YSK de bu konuyla ilgili sorumuza ‘tespit edemeyiz’ diyerek cevap verdi. Tespit edemiyorsanız bu seçim geçersizdir. 

“Tek yol referandumun iptali”

“Seçimin düzeltilmesi imkanı yoktur, tek yol seçimin iptalidir. YSK eğer Türkiye’de demokrasi kültürünün daha fazla tahrip edilmesini istemiyorsa seçimin iptaline karar vermelidir. Eğer YSK karar vermezse 16 Nisan referandumu ebediyen şaibeli kalacaktır. 

“Böyle şaibeli bir sonucun üzerine bu kadar önemli bir sistem değişikliği inşa etmek kabul edilemez. Bu kadar meşruiyet eksikliği veya yokluğuyla malul bu kadar açık şaibe ve ihlal iddialarıyla sakatlanmış olan bir referandumun sonuçları üzerine sistem değişikliği inşa edilemez.

“Edilse de şüpheli kalacaktır. Türkiye’de böyle bir derin yara açmamak için YSK’den beklentimiz seçimlerin iptaline karar vermesidir. 

* Fotoğraf: Emin Sansar - Ankara / AA