Fotoğraf: bianet
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Bayrampaşa Cezaevine “Tufan” planı çerçevesinde düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu” ile ilgili soruşturmayı yürüten Savcı Ali İhsan Demirel’in, “görevi ihmal” suçlamasıyla yargılandığı davadaki beraat kararı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca onandı.
Onama kararında, soruşturmadaki gecikme ve eksikliklerin, savcının işlemlerinden değil “askeri makamların operasyona katılan görevlilerin kimliklerini vermekte isteksiz davranmalarından kaynaklandığı” belirtildi.
Soruşturma kapsamında 11 yılda sadece 11 müzekkere yazmış olan Demirel’in “iş yükünün yoğunluğu” gibi gerekçelerle beraatını bianet’e değerlendiren avukat Güçlü Sevimli, “Beraata kılıf bulma çabasıyla yazılmış, zorlama gerekçelerden oluşan bir karar” demişti.
Savcı Ali İhsan Demirel’e “görevi kötüye kullanmak” suçundan açılan dava Nisan 2015’te sonuçlanmış, Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Demirel’e 1 yıl hapis cezası vermişti.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Demirel’in normalin çok üzerinde bir iş yükünün olduğunu iddia ederek cezayı bozdu. Yeniden yapılan yargılamada 8 Aralık 2021’de karar açıklandı, Yargıtay 5. Ceza Dairesi bu kez beraata hükmetti. Başkan ve bir üye, “Suçu sabittir” diyerek karara şerh düştü.
Beraat kararına gerekçe olarak, savcının “iş yükü” gösterildi. Avukat Güçlü Sevimli, “Soruşturmayı 11 yıl boyunca akamete uğratması, hiçbir işlem yapmaması, tek bir şüphelinin bile ifadesini almaması, Tufan Planına işlem yapmaması iş yükü ile açıklanamaz” dedi.
Gerekçeli kararda Demirel ile ilgili “soruşturma işlemlerinde yaklaşık on iki yıllık bir gecikme yaşandığı bir gerçek ise de…” dendi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu beraatı onadı, karar kesinleşti.
TIKLAYIN - “Savcının başka işleri vardı, dosya karmaşıktı”
TIKLAYIN - Savcı rütbelileri, Yargıtay da savcıyı korudu
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun onama kararında, Eyüp ve İstanbul Cumhuriyet savcısı olarak görev yapmış olan Demirel’in hangi gerekçelerle yargılandığı şöyle sıralandı:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) müfettişlerinin incelemesine de değinerek Savcı Demirel’in, “operasyona katılan askeri personelin kimlik bilgilerinin tespiti hususunda soruşturmayı sürüncemede bırakmayacak aralıklarla ilgili makamlara müzekkereler yazdığı” ifade edildi.
Yargıtay, soruşturma işlemlerinde yaşanan gecikmenin, “askeri makamların, operasyona katılan görevlilerin kimliklerini vermekte isteksiz davranmalarından kaynaklandığını” belirtti.
Savcı Demirel’in müzekkere yazarak gereken çabayı gösterdiğine hükmeden Yargıtay, aralarında rütbelilerin de olduğu 214 personel hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermesinin delil yokluğundan olduğunu kabul etti. Ancak yargılamanın ilerleyen aşamalarında, bu isimlerden bazılarına dava açıldı.
Ceza Genel Kurulu da, Yargıtay 5. Ceza Dairesi gibi, “soruşturma işlemlerinde yaklaşık on iki yıllık bir gecikme yaşandığını” yazdı.
Onama kararında, Savcı Demirel’in iş yükünün fazla olduğuna değinildi:
“[O dönemde] birinci bölgelerde görev yapan Cumhuriyet savcılarının bakmaları öngörülen iş miktarının çok üzerinde olması ve sanık savunmasında yer verilen soruşturmanın karmaşıklığı, kapsamı, dağınıklığı, belirsizliği, tevdi edilen başka işlerin yoğunluğu, personel yetersizliği ve UYAP'a geçiş süreci hususları birlikte değerlendirildiğinde; sanığın görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme kastıyla hareket ettiğine ilişkin aleyhine delil elde edilemediği…”
Yerine gelen savcı, rütbeli askerlere dava açtı |
Savcı Ali İhsan Demirel, 2010 yılında hazırladığı iddianame ile sadece 39 ere dava açmış, 214 rütbeli asker hakkında takipsizlik kararı vermişti. Buna dair müdahil avukatların itirazı da reddedilmişti. Dava açılmasından bir yıl sonra dosyaya Tufan Planı girdi. Bu planla ilgili de suç duyurusu yapıldı. Ancak savcı Demirel Tufan Planıyla ilgili de takipsizlik kararı verdi. Bu kez müdahil avukatlar, Demirel hakkında suç duyurusu yaptı ve dosyadan el çektirilmesini talep etti. Demirel’in yerine gelen savcı Tufan Planı’yla ilgili takipsizlik kararını kaldırdı ve 2015 yılında rütbeli askerlere de dava açıldı. Birleştirilen dava şu anda devam ediyor. |
(AS)