Hasta mahpus Makbule Özbek hakkında tahliye kararı

Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük yürüttüğü soruşturma kapsamında 29 Haziran’da “Örgüt üyesi olduğu” iddiasıyla tutuklanan 72 yaşındaki Barış Annesi Makbule Özbek, cezaevinde dün (3 Eylü 2020) kalp krizi geçirdi. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'nden hemen Gazi Yaşargil Eğitim Hastanesi'ne kaldırılan Özbek, yoğun bakıma alındı.

72 yaşındaki Barış Annesi Özbek'in tutuklanmasına ilişkin yapılan itiraz "kaçma şüphesi" gerekçesiyle 8 Temmuz'da reddedilmişti. 

Tedavisi sürecek

Kalp krizi geçirmesi üzerine mahkemeye raporları sunan ve tahliyesini isteyen avukatı Gülşen Özbek'in talepleri kabul edildi. Avukatı Gülşen Özbek, Barış Annesi Makbule Özbek'in tedavisinin yoğun bakımda süreceği bilgisini de verdi. 

Oğlu Özbek: Pandemi nedeniye hastaneye gidememişti

Oğlu Özgür Özbek, Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada, şöyle demişti:

“Annemin bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor. Sağlığı cezaevinde kalmaya uygun değil. Yaklaşık bir hafta önce tansiyonu yükselmişti. Cezaevi doktoru tam teşekkülü bir hastanede tedavi olması gerektiğini söylüyor. Ancak pandemi nedeniyle hastaneye gidemiyordu.”

İHD: 591'i Ağır 1564 Hasta Mahpus Var

İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu'nun Nisan 2020 raporuna göre, cezaevlerinde 591'i ağır olmak üzere 1546 hasta mahpus bulunuyor.

İHD raporunda hasta mahpuslara ilişkin çözüm önerileri de sıralanıyor:

Raporda, hasta mahpusların sorunlarının çözümüne dair yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

* Tecride dayalı infaz rejimi, uygulayanların inisiyatifine bırakılmadan derhal kaldırılmalı. Cezaevinin fiziki yapısı, maddi koşulları ve uygulanan muameleler bir bütün olarak insan onuruna yakışır nitelikte olmalı.

* Cezaevindeki yaşam koşullarının, cezaevi dışındaki yaşam koşulları ile mümkün olduğunca uyumlu olmasına özen gösterilmeli.

* Adalet Bakanlığı'nın 45/1 sayılı Genelgesi'nde belirtilen on kişi, on saat sohbet hakkı uygulamasının cezaevlerinde hayata geçirilmesi sağlanmalı.

* Uluslararası standartlar ile yasaklanan zincir, demir gibi kısıtlama araçlarının kullanılması önlenmeli, kısıtlama araçları cezalandırma amacıyla kullanılmamalı.

* Özellikle işkence iddialarında olmak üzere, mahpusların muayeneleri İstanbul Protokolü uyarınca standart adli muayene formu kullanılarak kapsamlı biçimde yapılmalı.

* Mahpusların muayeneleri mahremiyete uygun şekilde, yalnız ya da en azından kimsenin duyamayacağı bir ortamda yapılmalı. Bu ortamın sağlanamadığı durumlarda, muayene sırasında bulunan kişilerin kimlik bilgileri rapora mutlaka yazılmalı.

* Cezaevinde sağlanan tıbbi bakım hizmeti, cezaevi dışındaki olanaklarla eşit hale getirilmeli.

* Mahpusların yeterli düzeyde sağlıklı yaşam koşullarına ve tıbbi bakıma erişimi sağlanmalı; sağlık hizmetleri ve mahpusların hekimle görüşme talepleri gereksiz gecikme olmaksızın karşılanmalı. 

(EMK)

Fotoğraf: MA