"Hasret Bir Tomurcuktu, Hasret Gencecik Bir Dedeydi"
Sivas Madımak Oteli'nde 34 canla birlikte 22 yaşında hayatını kaybeden ozan Hasret Gültekin hayatından geçtiği pek çok kişi için farklı farklı şeylerdi... Yakın dostu Mazlum Çimen için dolu dolu "bir tomurcuk", yeğeni Deniz içinse yolunu aydınlatan "gencecik bir dede."
Hasret Gültekin'in hayatını sahneye taşıyan "Hasret", türkü müzikali olmasının yanı sıra ekrana yansıyan anlatılarla, arşiv görüntüleriyle bir belgesel tiyatro aynı zamanda. Oyunda Gültekin'in annesi, ablası, yeğeni, dostları, eşi hem katliam gününü hem de ozanın bugüne dek bilinmeyen yönlerini ve değerlerini anlatıyor.
Hasret için sazı demek canı, ruhu demek annesine göre. Hasret'in kafasına koyduğu, 25 yaşına kadar yapması gerekenler var; albüm çıkarmak, babaannesi gibi bir kadınla evlenmek, konserler vermek... Hasret hep köyüne, Hanköy'e hasret... Bir de eşine sürekli "Beni ona nasıl anlatacaksın?" diye sorduğu ve göremediği oğlu Roni...
Üç yıllık araştırma
Şirin Aktemur'un yazıp yönettiği "Hasret"te, sahnede Gültekin'i birlikte canlandıran oyuncu Devrim Evin ve bağlamasıyla Deniz Türkan'ı izliyoruz.
Dün akşam (9 Mart) Caddebostan Kültür Merkezi'nde prömiyeri gerçekleşen oyun,üç yıllık uzun bir araştırmanın sonunda kaleme alınmış. Ufuk Güldü tarafından kurulan ve 2010'dan beri Almanya'da faaliyet gösteren Berlin merkezli tiyatro Theater28'in ilk Türkiye prodüksiyonu.
Oyunun prömiyerine Hasret Gültekin'in eşi Yeter Gültekin'in yanı sıra Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Berkin Elvan'ın anne ve babası Gülsüm-Sami Elvan, Şevket Çoruh, Erdal Erzincan gibi isimler katıldı.
Yeter Gültekin, Hasret Gültekin gibi yarım bırakılan çok yaşam öykülerinin olduğunu belirterek, Gülsüm ve Sami Elvan'ı işaret etti ve şunları söyledi:
"İsimlerini tek tek sayamayacağım analar var çocuğunu 13 yaşında kaybetmiş. Başka zor zamanlarda Roni'nin (Hasret Gültekin'in oğlu) babasıyla Emrah Karaca'nın babası (Cem Karaca) Ahmed Arif şiirleri birlikte kaydettiler bu şehirde. Böyle sayabileceğim ne yazık ki çok yarım bırakılmış hayatlar var. Ama iyi ki siz varsınız, unutturmuyorsunuz. Birlikte unutmuyor ve umut yeşertiyoruz. Azminiz ve kararlılığınızla... Babalar, anneler, kardeşlerin hayatları unutturulmaz umarım."
Şerdil Dara Odabaşı da avukatlık mesleğine Sivas davasının tüm dosyalarını okuyarak başladığını belirterek, katliamda ölen herkesin hayatlarının ve davanın ayrıntılarına hakim olduğunu söyledi.
"Acıya en iyi gelen duyguyu aramaya devam ediyoruz"
Canan Kaftancıoğlu ise şöyle konuştu:
"2 Temmuz'da sadece Yeter'in, Deniz'in değil hepimizin, aslında bir toplumun, aslında insanlığın hayatından bir şeyler koparılmıştı. Acılara en iyi gelen duygu adalet. O günden itibaren adaleti ve hakikati, yani acıya en iyi gelen duyguyu aramaya devam ediyoruz. Onarıcı adalet mekanizmaları dediğimiz, gelecek kuşaklara bu acıları, Hasret'in hasretini, düşünü, sesini, özgürlüğünü, kısacak yaşamına sığdırdıklarını taşımak, tüm dünyadaki çocukların düşüyle bir arada olmak çok kıymetli."
Hem Türkiye hem Avrupa sahnesinde
Hem Türkiye'de hem de Avrupa'da çeşitli sahnelerde seyirciyle buluşacak olan "Hasret – Hasret Gültekin Türkü Müzikali"; 15 Mart'ta Ankara Yılmaz Güney Sahnesi'nde, 20 Mart'ta Berlin Tiyatro Festivali kapsamında Akademie der Künste'de, 5 Nisan'da Kenter Tiyatrosu'nda, 10 Nisan'da Ataşehir Belediyesi Tiyatro Festivali'nde, 12 Nisan'da Baba Sahne'de, 17 Nisan'da Kozyatağı Kültür Merkezi'nde, 3 Mayıs'ta ise Londra Millfield Theatre'da sahnelenecek. (AÖ)