Avukat Yasemin Öz, Mor Çatı Kadın Sığınma Vakfı'nın ve Amargi Kadın Kooperatifi'nin müdahillik taleplerinin "olayda bu kurumların zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddedildiğini bianet'e söyledi.
Ancak kadın örgütleri davayı takip etmekte kararlı. Davanın bir sonraki duruşması 10 Temmuz 2008'de yine Sultanahmet Adliyesi'nde görülecek. Ayşe Yılbaş'ın babası Mahmut Yılbaş'tan vekalet alan avukatlar davayı izleyecekler.
Her duruşmada başka bir kadın örgütünün müdahil olmayı talep edeceğini belirten Avukat Meriç Eyüboğlu, amaçlarının bu davada haksız tahrik indirimim mekanizmasının kullanılmamasını sağlamak olduğunu belirtti.
Türkiye'de çocuklarla ilgili davalara Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) müdahil olabildiğini söyleyen Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (Ka-Der) Başkanı Avukat Hülya Gülbahar, Ayşe Yılbaş davasına kadın örgütlerinin müdahil olamamasının haksızlık olduğunu ifade etti.
"Bu davada dikkat edilmesi gereken nokta şu: Sanık koca Özmen, Yılbaş'a çocuğunu 6 ay göstermemiş. Ayşe bu nedenle kocasını öldürmedi. Ancak sanık koca çocuğunun kendisine 24 gün gösterilmediğini söyleyerek cinayet işleyebiliyor" diyen Avukat Öz, aynı olaya verilen iki farklı tepkinin temelinde ataerkilliğin yattığının altını çizdi.
Duruşmadan önce kadın örgütleri bir basın açıklaması yaparak davaya taraf olduklarını vurguladılar.
Kadın cinayetlerinde ve kadına yönelik suçlarda "bahane" kabul etmediklerini söyleyen grup adına açıklama yapan Filiz Karakuş her gün erkek yakınları tarafından katledilen kadınlara dair haberlerin medyada yer aldığını anımsattı.
Amargi ve Lambdaistanbul gönüllüsü Hasbiye Günaçtı "Bu bireysel bir şey değil. Yılbaş kadın olduğu için öldürüldü. Bu ülkede boşanmak isteyen bir kadındı. Erkekler herhangi bir bahaneyle kadınları öldürüyorlar. Bu kadınlar da hep en yakınları oluyor. Bunu yaparken de toplumun erkeğe yüklediği, hak gördüğü her şeyden besleniyorlar" dedi.
Günaçtı bu cinayetlerin politik cinayetler olduğunu, bu davayı deşifre etmek için taraf olduklarını ifade etti.
Kadına yönelik şiddetin ve cinayetlerin üçüncü sayfalarda birer örnek olarak kalmasını istemedikleri için burada olduklarını söyleyen Türkiye İnsan Hakları Vakfı'ndan (TİHV) Şükran İrençin "Hem kadına yönelik şiddet hem de işkence konusunda cezasızlığın son bulması gerek" diye konuştu.
Stajyer doktor Yılbaş boşanmak istediği kocası astsubay kıdemli çavuş Özmen tarafından 22 Şubat'ta 12 kurşunla öldürülmüştü. Yılbaş'a "Bir cuma öğle vakti seni öldüreceğim" diyen Özmen 13 Mayıs'ta ilk duruşmada "olay anında kendinde olmadığını" söylemişti. (BÇ/TK)