Firuzağa'daki Plakçıdan Mesaj: Dükkanı Kapatmıyorum

Beyoğlu ilçesine bağlı Firuzağa mahallesinde içki içildiği gerekçesiyle yapılan saldırının ardından Velvet Indieground Records adlı mekanın sahibi açıklama yaptı.

Plakçı Seogu Lee, facebook üzerinden yaptığı açıklamada öncelikle basında çıkan haberlerin aksine dükkanını kapatma kararı almadığını ve hiçbir gazeteciye konuşmadığını söyledi: "Dükkanı kapamak gibi bir planım yok ve bunu benden kimse de şu an için istemedi."

"Neden şikayet etmek yerine dövdüler?"

Lee, bazı yayın organlarında çıkan etkinliğe katılan gençlerin başkasına hakaret ettiği iddiasına da şöyle yanıt verdi:

"Bu serseri insanların saldırmalarındaki bahanelerini duyduğum andan beri oldukça kızgın ve sinirliyim. İçeride olduğumuz için, dışarıda ne olduğunu bilmiyorum. Ama gördüğüm insanlar müziği seven insanlardı. Hayal edemeyeceğiniz kadar barışçıl insanlardı. Tek hataları, eğer bu da hataysa, bu güzel müzik etkinliğini deneyimlemek istemeleriydi. Bu müzik sevgisi ile dolu insanların başkalarını onların farklı görüşlerine göre aşağılayabileceklerini hayal bile edemiyorum.

"Daha önemlisi, etkinliğin başından beri dışarıda olan bir tanıdığım var. Eğer gerekirse, kendisi tanıklık edecek. Ve inanması güç ama eğer bu insanlar doğru söylüyorsa, o zaman neden içeri gelip bana durumu şikayet etmek veya polisi aramak yerine, dükkandan içeri girip, beni dövüp, dışarı çıkarıp, tekrar dövdüler? Sivil bir şekilde yapmanın yolu bu mu?"

"Ramazanda sokakta içki içilemez"

Velvet Indieground Records’un olduğu sokaktaki esnaf ve etraftaki taksiciler gazetelerde çıkan “hakaret edildi” iddiasına hiç değinmeden doğrudan ramazanda içki içildiği ve “taşkınlık” yapıldığı için bu saldırının gerçekleştiğini söylüyorlar.

“Taşkınlık”ı da kaldırımda oturup yüksek sesle konuşmak olarak tanımlıyorlar. Ramazanda sokakta içki içilmesinin kabul edilemez olduğunu Tophaneliler olarak buna müsaade edemeyeceklerini söylüyorlar.

Hepsi mekan sahibinin uyarıldığını, elde başka “imkan” kalmayınca müdahale edildiğini iddia ediyorlar. “Başka çözüm yok muydu” sorusuna yanıtları müdahalenin kaçınılmaz olduğu şeklinde.

"Burada olan her şeye müdahale ederiz"

Bir taksici, eliyle Beyoğlu tarafını göstererek “Buradan yukarısına karışmayız, orada her şey yapılıyor. Ancak buradan aşağısında (Boğazkesen) olan her şeye müdahale ederiz. Çünkü ailelerimiz orada yaşıyor. Oruç tutana saygı gösterilmesi gerek. Bizim gençler de uyardılar. Ama dikkate alınmayınca arbede oldu” diyor.

Başka bir esnaf, “Tophane’nin nasıl bir yer olduğu biliniyor. Bu gençler bilinçli olarak mı iftar vakti buraya getirildi. Nedir yane? Ayrıca abartılacak bir şey yok. Dükkanın camı, çerçevesi bile kırılmadı. Bu olayı başka yere çekmeye çalışmasınlar. Biz gençleri tutamayız sonuçta” diyor.

Tacizler var

Öte yandan bu yaşananlar başka mekanlarda da tedirginliğe yol açmış. Firuzağa’da bir kafenin sahibi, kapı önünde yemek yiyip içenleri saldırı ihtimaline karşı uyardığını söyledi.

Hatta olası saldırıya karşı bir acil durum butonu koymak istediğini de ekledi. Çünkü son zamanlarda motorsikletli bazı gençlerin sokaklarda “cihangir kork bizden” diyerek dolaştığını, ses çıkardıklarını, arada sırada havaya muhtemelen kuru sıkıyla ateş edildiğini söyledi.

Cihangir kutuplaşmanın göbeğine oturtuluyor

Aynı iddiayı Cihangir’de yaşayan başkaları da doğruladı. Haftada birkaç kez havaya ne sebeple olduğunu anlayamadıkları bir şekilde ateş edildiğini söylediler.

Firuzağa’da yaşanan saldırı ve arkasından Cihangir’de cumartesi günü protestoya yapılan saldırının Cihangirlileri çok tedirgin ettiğini eklediler.

Bir kişi, zaten hedefte olan Cihangir’in memleketteki tüm sorunların, kutuplaşmanın göbeğine oturtulmasından büyük rahatsızlık duyduğunu her ne kadar “karşı” taraftan şiddetle karşılık gelse de meselenin diyalogla çözülmesi gerektiğini ifade etti.

Avukat Can: Organize bir saldırı

Plakçı Seogu Lee'in avukatı Eren Can, "Bu saldırı organize ve örgütlü bir şekilde yaşam alanlarımıza ve özgürlüğümüze yapılmıştır. Sorumluların ceza aldığını görmeyi umut ediyoruz ama devlet yetkililerinin ve hükümete yakın basın kuruluşlarının tüm suçu olayın mağdurlarına yükler şekilde haber ve açıklamaları bizi endişelendiriyor" dedi.  (NV)