“Evinde Ölsün” Diye Tahliye Edildi

Şehmus Yetek, 61 yaşındaydı, 18 yıldır cezaevindeydi. Tahliye edildikten 2,5 gün sonra hayatını kaybetti. Üç yıldır süren rahatsızlığıyla ilgili son olarak acil servisine kaldırıldığı hastanede kanser teşhisi konulmuştu.

Cenazesine de katılan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan bianet’e yaptığı açıklamada, “Doktorlar yaklaşık 10 günlük ömrünün kaldığını söyledikten sonra aceleyle tahliye edildi” dedi.

11 çocuk babası Yetek üç yıldır hasta olduğundan şikayetçiydi ancak tedavi edilmedi. Bir gün çocukları hükümlü bulunduğu Midyat Cezaevi’ni aradıklarında babalarının Ankara Numune Hastanesi mahkum koğuşuna sevk edildiğini öğrendiler. Yetek’e burada lenf kanseri teşhisi konuldu ancak doktorlar “çok geç kalındığını” söylediler.

Yetek 9 Temmuz’da, şuurunu yitirdikten sonra tahliye edildi, 11 Temmuz’da hayatını kaybetti.

Adli Tıp Kurumu

Nursel Aydoğan tahliyenin çok geciktiğini anlattı:

“Lenf kanseri teşhisi konulmuştu. Doktorlar uzun yaşama şansının olmadığını söyledi. Adli Tıp Kurumu, 18 yıldır cezaevinde olan, 61 yaşındaki bir hastaya lenf kanseri teşhisi konulduktan sonra zaten tahliye kararı vermeliydi.”

“Zaten tedavi gördüğü hastanede ‘hastalığı nedeniyle cezaevinde kalamaz’ raporu Adli Tıp’a gitmişti. Buna rağmen Adli Tıp siyasi tutum aldı, serbest kalması yönünde bir rapor vermedi. Adli Tıp Kurumu doktorları, ancak 10-15 günlük ömrünün kaldığı belli olduktan sonra, ‘kendi köyünde, ailesinin yanında yaşamını yitirsin’ diyerek serbest kalabilir raporu verdiler. Zaten bırakıldıktan 2,5 gün sonra da vefat etti.”

Çözüm süreci

Aydoğan, “Ölüm sınırına yaklaşmış olan tutsakların, insani ve vicdani olarak zaten serbest bırakılmaları gerekiyor” diye konuştu.

Hasta mahpusların bırakılmasının, demokratik çözüm ve barış sürecinin devamı açısından da önemli olduğunu belirten Aydoğan, şunları söyledi:

“Adli Tıp’ın siyasi bir kurum olmaktan çıkarılması gerekir.”

“Bu da çözüm sürecin bir parçasıdır. AKP hükümeti konuyla ilgili çalışma yürüttüklerini söylediler ama bizim girişimlerimiz olmasaydı Yetek hastanede ölecekti. Bu olay da samimi ve ciddi bir çalışma olmadığının örneği. Çok acı ve trajik bir durum.”

İnsan Hakları Derneği’nin son verilerine göre, şu anda ölüm sınırındaki ağır hasta mahpus sayısı 235, toplamda 642 hasta mahpus var. (AS)