"Ergenekon'la Dink Savcısı Soruşturmayı Derinleştirmeli"
Hrant Dink cinayetinin müdahil avukatı Ergin Cinmen, Ergenekon Örgütü'ne üyelikten tutuklanan Doç Dr. Emin Gürses'in, tetikçi zanlısı Ogün Samast'ın cinayet mahalline iki kişiyle birlikte geldiği yönündeki duyumlarının incelenmesini istedi.
Gürses'in "Paşam" dediği bir kişiyle yaptığı telefon konuşmasında, "Şimdi Hrant Dink'in öldürülmesinde giden çocuk (Ogün Samast), oraya giderken sağında solunda iki adamla beraber gidiyor. Bunu gören de kızın babası geliyor bize diyor ki, 'Kızım bunları gördü" dediği iddianame eklerinde delil olarak yer alıyor.
"Dink cinayeti savcısı soruşturmayı derinleştirmeli"
Hrant Dink cinayeti ve Mersin'deki bayrak yakma gibi olayların ve Ergenekon Örgütü'nün amacının daha iyi anlaşılması için savcılara özel görev düştüğüne işaret eden avukat Cinmen, bianet'e, "Gürses'in ifadesinde geçen, olaylar yerinde cinayetle bağlantılı olduğu görülen iki kişinin kimliklerinin belirlenmesi için Hrant Dink soruşturmasını yürüten savcının soruşturmayı derinleştirmesi lazım" dedi.
20 Mart 2005 tarihinde altı çocuğun tutuklanmasıyla sonuçlanan bayrak yakma olayının Ergenekon İddianamesi'nde "örgütün provokatif eylemleri" olarak sıralandığını vurgulayan Cinmen, davada adı geçen bazı kişilerin "Mersin Türk şehri midir, Mersin Türk olmaktan çıktı" şeklinde provokatif ifadelerinin bu tespitle birlikte değerlendirilmesiyle ve bayrak yakma olayıyla ilgili soruşturmanın yeniden açılmasıyla konunun tam olarak belirlenmesi gerektiğini ifade etti.
"Ek soruşturma örgütün amacını daha iyi gösterir"
Cinmen, bu iddianame çerçevesinde yargılanan bazı kişilerin arkasında bu olayı bahane ederek mitingler düzenlediği dikkate alınınca, her bir olayın derin bir şekilde soruşturulması ve daha çok kanıt toplamanın örgütün amacını daha iyi göstereceğine dikkat çekti.
Cinmen, Dink cinayeti öncesine gazetecinin can güvenliğini sağlamadığı ve Trabzon İstihbaratı'ndan gönderilen istihbaratı değerlendirmediği gerekçesiyle İstanbul Emniyeti yetkilileri hakkında işlem yapılmasını sağlayamadıkları için yakında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuracaklarını sözlerine ekledi. (EÖ/EZÖ)