Emine Akman'a Kürtçe Savunma Var, Tahliye Yok
8 aydır tutuklu bulunan Marmara Üniversitesi Gazetecilik bölümü öğrencisi Emine Akman'ın beşinci duruşması bugün Çağlayan Adliyesi 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti avukatın Kürtçe savunma ve tercüman bulunması için süre talebini kabul etti. Bir sonraki duruşma 30 Nisan'da görülecek. Akman'ın tutukluluğu devam ediyor.
14 Ağustos 2011'de Ataşehir'de bir arkadaşının evine giderken gözaltına alınan ve o tarihten bu yana Bakırköy Kadın Cezaevi'nde tutuklu bulunan Akman'ın bir önceki duruşmasında savcı mütalaasında 11 yıl hapis isteminde bulunmuştu.
Akman'ın beşinci duruşmasında savcı mütalaasını yeniledi. Esas hakkında savunmaya geçilmesinin ardından avukat Hüseyin Boğatekin Kürtçe savunma yapılabilmesi ve tercüman bulunması için süre istedi. Hakim, Akman'a Kürtçe bilip bilmediğini sordu. Akman'ın Kürtçe bildiğini beyan etmesinin ardından duruşmaya ara verildi. Mahkeme heyeti avukatın Kürtçe savunma ve tercüman bulunması için süre talebini kabul etti. Altıncı duruşma 30 Nisan Salı günü saat 15.00'te görülecek.
"Akman 17 aydır eğitim hakkından mahrum"
Dava öncesi Tutuklu Öğrencilerle Dayanışma İ̇nisiyatifi (TÖDİ) adına yapılan açıklamayı Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Fezal Tapramaz okudu. Tapramaz açıklamada şöyle dedi:
"Tutuklu yargılanmasını gerektiren hiç bir sebep olmamasına rağmen Emine, temelsiz, dayanaksız bir suçlama nedeniyle 17 aydır eğitim hakkından da mahrum bırakılıyor. Üniversitelerde sınav dönemine girildiği bu günlerde tutuklu öğrencilerin en temel hakları olan eğitim hakkından yoksun bırakılmaları yetmezmiş gibi, sınavlara girme talepleri üniversite yönetimlerince keyfi, hukuksuz bir biçimde reddediliyor. Emine Akman ilgisi olmayan bir olay sebebiyle, sadece olay yerinden geçtiği ve 'olağan şüpheli' yani Kürt olduğu için işkenceye maruz kalmış, özgürlüğü elinden alınmış ve eğitim hayatı sekteye uğradı.
"Emine'nin tutukluluğu devam ederken 3. yargı paketi çıkarıldı, 4.paketin hazırlığı sürüyor. Bir yandan 'barış' süreci içinde olduğumuz müjdeleri veriliyor, tıp öğrencileri ve Newroz tutukluları serbest bırakılıyor ama onların yerine misliyle öğrenci tutuklanıyor. Bu da yetmiyor, o öğrencileri savunan devrimci avukatlar da tutuklanıyor. Eylem yapan öğrenciye kelepçe, o öğrenciyi savunan avukata kelepçe, onların haberini yapan gazeteciye kelepçe, onları temsil eden vekillere kelepçe... Bu baskı rejimi ve tutuklama terörü dozunu artırarak devam ederken, yargı paketleri ile getirilecek çözüm inandırıcı değil. Bir paketle tahliye edilen, bir operasyonla geri alınabilmekte, tahliyelerin ardından arka arkaya mahkumiyet kararları gelmekte.
"Bizler bu gidişatın bir yerde son bulacağından, bu baskı rejiminin böyle devam etmeyeceğinden eminiz ve bu inancımızın tek kaynağı öğrencilerin, avukatların, gazetecilerin, devrimcilerin göstermiş olduğu direniş. Adaletsizliğin son bulması ve tüm tutuklu öğrencilerin serbest kalması talebimizi bıkmadan, ısrarla daha yüksek sesle tekrar etmeye devam edeceğiz.Emine Akman'a, tutuklu ve hükümlü öğrencilere özgürlük ve adalet istiyoruz. "(AS/BK)