Dink Davası Hakimi: 15 Temmuz'un Kumpas Olduğunu Mu Düşünüyorsun?

Yeniden görülen Hrant Dink cinayeti davasının 69. duruşmasında cinayet döneminde İstanbul Jandarma İstihbarat TİM Komutanı olarak görev yapan Yüzbaşı Muharrem Demirkale ile yine aynı dönemde İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli Astsubay Bekir Yokuş savunmalarını tamamladı.

Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada ilk olarak Demirkale savunma yaptı.

TIKLAYIN - Jandarma Yüzbaşı Demirkale: "Hrant'ın Ailesine Hitap Etmek İstiyorum"

Savunmasına duruşmanın öğleden sonraki kısmında da devam eden Demirkale şunları söyledi:

“Cinayet günü personelimle yaptığım görüşmeler öncekilerden farklı değildir. Mehmet Ağar’a [eski İçişleri Bakanı] yönelik bir eylem hazırlığı vardı. Bununla ilgili görüşmelerim oldu. MİT'çilerle görüşmelerim oldu.

“Cinayet sonrası görüşmelerim hrant dink ile ilgili olabilir şimdi hatırlamıyorum. Değerlendirme yapmış olabiliriz. Ali Fuat beyle [Ali Fuat Yılmazer, cinayet döneminde İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü, tutuklu sanık] görüşmüşüm ama ne olduğunu anımsamıyorum. 'Böyle bir olay var, haberiniz var mı, takip var mı' diye sormuş olmalıyım. Konuyu araştırdığımı hatırlıyorum.”

Demirkale, Dink'e şiir yazmış

Demirkale, daha sona Dink için yazdığı şiiri okudu.

“Bilmezsiniz ama ben o gün tanıdım onu, vallahi billahi bize çok benziyordu” diye başlayan şiirin bir bölümünde Reza Zarrab’ın [iş insanı, 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonunda tutuklanıp sonra serbest bırakıldı, rüşvet verdiği iddialarına dair ses kayıtları yayınlandı, sonra ABD'de ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını delmek suçlamasıyla Halkbank Genel Müdürü Hakan Atilla ile birlikte yargılandı, suçunu kabul etti] ismi geçti.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, “Dink dosyası ile Zarrab’ın ne ilgisi var? Kimin ağzıyla konuşuyorsun? isnat edilen suçlamalarla ilgili konuş” diye Demirkale’nin sözünü kesti.

"15 Temmuz gerçek mi?"

Şiiri okumayı bırakan Demirkale, Fethullah Gülen cemaati ve 15 Temmuz Darbe Girişimi ile ilişkisi olmadığını anlattı:

“Ben o gece istihbarat başkanlığı tarafından çağrıldığım için komutanlığa gittim. Bu alçak girişimi planlayanlar on binlerce kişiyi öldürmeyi planlamış. Şükür ki öyle olmadı. Personel ateş etmedi. IŞİD benzeri sakallı adamlar vardı etrafta. Halka silah dağıtıldı. Emniyet uyarmadan bize ateş etti ve çok sayıda arkadaşımızı vurdular. Ergenekon, Balyoz her şey kumpas deniyor. 15 Temmuz gerçek mi?”

Demirkale, Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nin son bölümünü okuyarak savunmasını tamamladı.

Demirkale'nin sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Horasan “15 Temmuz'un kumpas olduğunu mu düşünüyorsun” diye sordu, Demirkale, “Hayır, darbe girişimidir fakat arkasındaki tezgahın görülmesini istiyorum. Ergenekon’a da kumpas diyorlar ama biz o zaman belgeleri gördük yüzde 30’u doğruydu” diye yanıtladı.

Horasan'ın soruyu tekrarlaması üzerine Demirkale’nin avukatı Kübra Aydın, “Yorum sorusudur, itiraz ediyorum” dedi. Horasan ise, “Hakimin sorusuna itiraz olmaz söz almadan da konuşmayın” dedi. Aydın, delillerin hukuka uygun toplanmadığını savunarak, hukuki yargılama talep etti.

Yokuş: Cinayetle alakam yok

Demirkale'nin ardından savunma yapan Yokuş da Ağustos 2006'da Jandarma İstihbarat'ta çalışmaya başladığını, “aşırı sağ faaliyetler unsur elemanı” olduğunu söyledi. 2008’e kadar İslami faaliyetlere baktığını söyleyen Yokuş, “Görüntülerde şahsın ben olmadığım ortadadır. Cinayetle alakam yok. Beraatimi istiyorum” dedi.

Davaya 15 Mart Perşembe günü devam edilecek.