Dink Cinayeti İstanbul Dışına Taştı, Mahkemesi Hâlâ Yerel
Agos gazetesi Yayın yönetmeni Hrant Dink'in katil zanlıları, cinayetten 15 ay sonra beşinci kez hakim karşısına çıkacaklar. 28 Nisan'da (Pazartesi) görülecek duruşmada, kalan sorguların tamamlanması bekleniyor.
Sekizi tutuklu 19 sanığı yargılayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 25 Şubat'ta gerçekleşen bir önceki duruşmada, "cinayetin azmettiricisi olmak" ile ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargıladığı ve Trabzon Emniyeti'nin izlediği anlaşılan tutuklu sanık Yasin Hayal'in ve aynı ceza istenen Alperenler Ocağı'ndan Mustafa Öztürk’ün fiziki takip raporları ve telefon kayıtlarının dosyaya getirilmesini talep etmişti.
Raporların, Trabzon polisi, Alperenler Ocağı ve bu kuruluşun bağlı olduğu Büyük Birlik Partisi'yle (BBP) cinayet arasında bir bağ sağlayıp sağlamayacağı bilinmiyor.
Ancak mahkeme aynı gün, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıla kadar hapisleri istenen tutuksuz sanıklar BBP Trabzon İl Başkanı Yaşar Cihan, BBP MKYK üyesi Halis Egemen ve iki kişi için de duruşmalara katılma zorunluluğunu kaldırmıştı.
Cinmen: Plan Alperenler Ocağı'nda yapıldı, katiller korundu
22 Şubat'ta mahkemeye dilekçe veren müdahil avukatı Ergin Cinmen'e göreyse, "azmettici ağabey" olarak yargılanan Erhan Tuncel'in "Alperenler Ocağı'nın anahtarı hâlâ bende" beyanı, BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu ile birlikte çektirdiği fotoğraf, Yasin Hayal'in çalıştığı yerin yine bu partiye bağlı Alperenler Ocağı olması, Ocak sorumlusunun Öztürk olması, Dink cinayetinin buradan planlandığının göstergesi.
Hrant Dink Cinayeti'nin müdahil avukatları, gazetecinin 19 Ocak 2007 tarihinde öldürülmesinin, "birkaç gencin birlikte planlayıp yetkililere rağmen gerçekleştirdiği bir cinayet" olmadığını düşünüyor; grubun yerel güvenlik birimlerince destek gördüklerini savunuyorlar.
İstanbul Emniyeti hakkında soruşturma, Cerrah muaf
Mahkeme, tetikçi zanlısı O.S. ile fotoğraf çektirirken "görevi kötüye kullandıkları" iddiasıyla Samsun'da iki Emniyet görevlisinin; cinayeti engellemedikleri ve suç delillerini gizledikleri gerekçesiyle de Trabzon'da iki jandarma görevlisiyle ilgili devam eden davaları kendi kapsamında görmedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın görevsizlik kararı vermesinden sonraysa en son Fatih Cumhuriyet Savcılığı, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve Dink cinayeti öncesinde uyarıları dikkate almamakla suçlanan diğer İstanbul Emniyet görevlileri hakkında soruşturma açmıştı.
Geçen günlerde, İstanbul Valiliği İl İdare Kurulu'nun, idari soruşturma kapsamında yalnızca İstanbul Emniyeti İstihbarat Daire Başkanı Ahmet İlhan Güler ve altı polis görevlisi için soruşturma izni verdiği, Cerrah'ı bu kapsamdan çıkardığı kamuoyuna yansımıştı.
Dink Ailesi avukatları, Trabzon'da ihmalden yargılanan iki jandarma görevlisinin "Biz değil, üstlerimiz ihmalde bulundu" sözleri üzerine mahkemenin suç duyrusunda bulunduğu eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ve dokuz jandarma görevlisinin İstanbul'daki cinayet davasından yargılanması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe sunmuşlardı.
Avukatların amacı, Trabzon Emniyeti ve Jandarması ile İstanbul'da Cerrah ve ona bağlı görevlilere açılan olası bir davanın İstanbul'da cinayet kapsamında ele alınmasını sağlamak. (EÖ/GG)