DİHA Muhabirleri Elde Kamera Molotof Kokteyli Atmakla Suçlanıyor

Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Sertaç Kayar ve Yunus Tosun, Beyoğlu Dolapdere'de, eylemi izlerken gözaltına alındıktan sonra şimdi de eyleme katıldıkları gerekçesiyle yargılanıyorlar.

20 Ekim 2008'de savcılıkça serbest bırakılan iki muhabirin, "Yasadışı gösteri sırasında yanıcı madde kullanmak ve kamu malına zarar vermek" iddiasıyla cezalandırılmaları isteniyor.

İnsanlar pencereden gösterdi, iki haberci gözaltına alındı

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlayan davada tutuksuz yargılanan iki kişi, eylemi izlerken haberci olarak gözaltına alındıklarını ve haber materyallerine de el konduğunu söylediler.

Kayar ve Tosun, söylediklerinin savunma yerine geçmesini istemediklerini, durumu izah etmeye çalıştıklarını ifade ederek suçlamaları reddettiler. Yargılamaya 1 Ekim'de devam edilecek.

Habercilerin gözaltına alındıkları "Olay yakalama ve zaptetme tutanağı"na göre polis, Dolapdere'de bir inşaat bölgesinde iş makinelerine yönelik molotoflu saldırı düzenleyen grubu izlerken "çevredeki evlerin, pencere ve balkonlardaki vatandaşların bağırarak işaret etmeleri üzerine, kaçan grubun arkasından ayrılan" DİHA'nın stajyer muhabiri Tosun ile ajans muhabiri Kayar'ı, üzerlerindeki fotoğraf makinesi, el kamerası ve gaz maskeleriyle birlikte gözaltına aldı.

"Diyarbakır'da yargılanıyor, gözaltına alınsın.."

Polis, telefonla savcı Erdal Köker ile yaptığı görüşmenin ardından Kayar'ı, Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden bir davasının bulunduğunu tespit ederek muhabiri gözaltına almıştı. Gazeteciler, geceyi Kasımpaşa Polis Karakolu'nda geçirmişlerdi.

Kayar bianet'e gözaltına alınmalarını ve sonrasında yaşananları şu şekilde anlatmıştı: "Son günlerde yoğunlaşan eylemleri takip etmek için Beyoğlu'nda dolaşırken silah sesleri duyduk ve seslerin geldiği yöne gittik. Hacıahmet mahallesinde vardığımızda iki sivil polisin havaya ateş ettiklerini gördük. Görüntü almak için kameralarımızı hazırlıyorduk ki polisler yanımıza gelerek bize ne yaptığımızı sordular. Ardından gözaltına alındık" (EÖ)