Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Daimi Meclis Üyesi Seydi Fırat’la 6-7 Haziran’da Diyarbakır’da Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tarafından düzenlenen “Yeni Türkiye’nin Açılan Kilidi: Çözüm Süreci Çalıştayı"nı ve Çalıştay’ın ardından Lice’de iki kişinin ölümüne neden olan operasyonu konuştuk.
Çalıştay’da çözüm sürecine ilişkin beklentilerini ve atılması gereken adımları dile getirdiklerini ifade eden Fırat, devlet yetkililerinin “Adım atılır”, “Bakarız” şeklinde yaklaştığını, bir şey söylemenin şimdilik zor olduğunu, atılacak somut adımlardan sonra değerlendirme yapmanın daha doğru olduğunu söyledi.
Fırat, Lice’de iki kişinin hayatını kaybettiği saldırıyla ilgili olarak ise Lice’nin geçmişte çok büyük travmalar yaşadığını hatırlatarak, halkın karakol-kalekol gibi güvenlik konseptli yaklaşımlara tepkili olduğunu, bu tepki çerçevesinde gösterilen tepkilere ateş açarak karşılık verilmesinin ise hiçbir sorunu çözemeyeceğini belirtti.
Güvenlik konsepti
“Kürt sorunu üzerinde tartışmalar çok yönlü şekilde yürütülüyor. Ancak burada esas sorun gelişen önerilerin, yol haritalarının nasıl somutlaşacağı.
“Önceden ortaya konmuş yol haritalarının, önerilerin, düşüncelerin hükümet tarafından uygulamaya sokulması gerekiyor. Ancak ne yazık ki yapılmıyor.
“Hadi gelin bir daha tartışalım demek biraz da savsaklamak anlamına geliyor. Uygulamaların niye hayata geçirilmediği, niye geciktirildiği tartışılmalı.
“Hasta tutsakların serbest bırakılması, Terörle Mücadele Kanunu’nun (TMK) değiştirilmesi, devletin güvenlik konsepti merkezli bakış açısından vazgeçmesi gerekiyor. Hala Kürt sorununa güvenlik konsepti merkezli bakmaya devam ediyorlar.
Somut adım
“Taleplerimizin olumlu karşılanıp karşılanmadığı, taleplere karşı ciddi bir yaklaşım gösterilip gösterilmediği esas olarak uygulamada ortaya çıkacaktır.
“Sözde, taleplere karşı çıkmıyorlar, ‘düşünürüz’, ‘bir şeyler yaparız’ diyorlar ama bu bir söylemdir. Bu söylem gelinen noktada artık dejenere olmuştur. Söylemlerle ilgili pratik düzenlemeler yapılması gerekiyor.
“15-20 yıl ‘Kürt sorunu var mıdır, yok mudur’ diye tartışarak geçti. Bugün sorun olduğu kabul ediliyor ama çözüm konusunda somut adım atılmıyor.
İncitici dil
“Toplantıda açılış konuşması yapan bakanlarca, yıllardır Kürt sorununa ilişkin kullanılan incitici dil kullanılmaya devam edildi. Kendileri de bu nedenle yoğun şekilde eleştiriye tabi tutuldu.
“Barış sürecini sürdürüyorsanız, muhatabınızla bu işi çözmek istiyorsanız, muhatabınıza gereken saygıyı göstermelisiniz. Onu rencide eden dilden uzaklaşmanız gerekir.
“Muhatabına saygı, kendine saygıyı gösterir. Ancak Çalıştay’da ‘Terör örgütü’, ‘terörist’ gibi kavramlar sıklıkla kullanıldı.
Lice’nin travmaları
“Lice geçmişte çok ağır travmalar geçirdi; yakıldı, yıkıldı. Çok sayıda insan mağdur edildi, toplumun duyguları, onuru çok yüksek şekilde rencide edildi.
“Şimdi güvenlik konseptli bakış açısı en çok Lice ve çevresinde görülüyor. Karakollar yapılıyor, askeri yığınak yapılıyor. Liceliler de bu durumdan rahatsızlar.
“Bu nedenle insanlar devletin uygulamalarını protesto ediyorlar. Devletin insanların direkt üstüne ateş açması, insanların öldürülmesi doğru değildir.
“Barıştan yana olan herkes, devletin bu gibi saldırılarını kabullenmemelidir. İnsanlar ciddi şekilde tepkilerini dile getirmelidir. Lice'deki protestolar, toplumsal demokratik tepkilerdi. Devlet halkı kriminalize etmeye çalışıyor.” (EKN)