Devlet Okullarda Polisiye Önlemlerde Israrlı

Yeni eğitim yılının ilk günü (18 Eylül) Konya'da, 15 yaşındaki lise birinci sınıf öğrencisi, arkadaşlarını ziyarete gittiği başka bir lisenin önünde 17 yaşındaki M.S.'nin bıçaklı saldırısına uğradı.

Eğitim uzmanları geçen eğitim-öğretim yılında en çok tartışılan sorunu olan okullarda yaşanan şiddet olaylarının bu yılda sürmesinden kaygılı. Devlet ise uzmanların çözüm olmayacağı yönündeki tüm uyarılarına rağmen yapıcı çözümler yerine polisiye önlemlerde ısrarlı.

İzmir'de okullar polislere zimmetlendi

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) "2006-2007 Eğitim-Öğretim Yılı Başında Eğitimin Durumu" raporuna göre; okullara polis çağrılması rutin uygulama haline geldi.

Rapora göre normal liselerde son dönem içinde okula polisi davet eden okul oranı yüzde 60'ları buldu. Okulların yüzde 69'u okul civarında polis kontrolü istiyor. Bu oran, İstanbul'da yüzde 94, İzmir'de yüzde 88, Karadeniz'de yüzde 77.

İzmir Emniyet Müdürlüğü'nün okul önlerinde yaşanan şiddet olaylarını önlemek gerekçesiyle "okul timleri" oluşturdu. İzmir'de okullar gasp, hırsızlık ve uyuşturucuya karşı tek tek polis ekiplerine zimmetlendi.

Eğitim-Sen: polisiye çözüm sorunu başka yere havale etmek

Eğitim-Sen, "okul içinde özel güvenlik birimleri veya okul çevresine polis yığarak sorunu kolluk kuvvetleri ile çözmek sorunu başka yerlere havale etmekten başka bir işe yaramayacaktır" dedi.

Hafta sonu yayınladığı raporda okullarda yaşanan şiddet olaylarını ayrı bir başlık altında değerlendiren Eğitim-Sen, geçen yıl okullarda yaşanan şiddet olaylarının tırmanışa geçmesi sonucunda meydana gelen yüzlerce olayda çok sayıda öğrenci hayatını kaybettiği ve çok sayıda öğrenci ve öğretmenin de yaralandığına dikkat çekti.

Mevcut durumdan başta MEB olmak üzere herkes sorumlu

Okullarda yaşanan şiddet olaylarının hızla yaygınlaşması ve cinayetlere kadar uzanmasının, Türkiye'de eğitim sisteminin çok ciddi bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu gösterdiğine dikkat çeken Eğitim-Sen şiddetin artmasının nedenlerini şöyle özetliyor:

"Özellikle son yıllarda toplumdaki gelir adaletsizliğinin ve yoksullaşma oranının artması; göç nedeniyle başta büyük kentler olmak üzere çeşitli yerleşim birimlerinde oluşan kontrolsüz yapılaşma, özellikle genç nüfusu sarmalayan işsizlik olgusu, gelecek kaygısı ve gençler arasında sisteme dönük güvenin aşınması; kültürel yozlaşma ve yabancılaşma; kalabalık sınıflar; yazılı basının ve görsel medyanın şiddet unsurları içeren programlarındaki artış, okullarda yaşanan şiddet olaylarının en önemli belirleyicisi olmuştur."

Okulların bu duruma gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm yetkililerin, hatta toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu bulunduğunu ifade eden Eğitim-Sen, "Okullarda öğrenci ve öğretmenlerin maruz kaldıkları şiddet olaylarını, eğitim sisteminin geleceğine yönelik hem ciddi bir tehdit hem de önemli bir uyarı olarak değerlendirmek gerekir" diyor.

Çözüm uzun vadeli eğitim politikalarında

Eğitim-Sen, sorunun çözümünün, günü birlik müdahalelerle değil, uzun vadeli eğitim politikalarıyla mümkün olduğunun altını çiziyor.

"Bunun için başta öğrenci ve eğitim emekçileri olmak üzere, eğitimin tüm bileşenlerine yönelik olarak kültürel, sosyal yönden tatmin edecek altyapı çalışmalarının hızlı bir biçimde gerçekleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca okullarda rehberlik hizmetlerinin işletilmesi ve buralardaki yetersiz personel sayılarının giderilmesi şart." (KÖ/EÖ)