Cumartesi Anneleri Siyasi Kararlılık Bekliyor
Siyasi nedenlerle kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek için 307 haftadır Galatasaray Meydanı'nda oturan Cumartesi annelerinin çoğu Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) kurulan Alt Komisyonun bağımsız kişilerden oluşmadığı taktirde etkili olamayacağı inancında.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon'un düzenlediği eyleme insan hakları savunucuları ve kayıp yakınlarının oluşturduğu yaklaşık 200 kişi katıldı.
Manzara her hafta olduğu gibiydi. Devlete sorularını yöneltmeye devam eden kayıp yakınları ellerinde kaybedilenlerin fotoğraf ve isminin yazılı olduğu dövizler taşıdı, "Failler belli, kayıplar nerede" pankartı açtı, kayıplardan sorumlu yetkililerin yargılanmasını istedi.
Kayıp yakınlarından bazıları, geçen hafta Başbakan Erdoğan ile yaptıkları görüşmeyi ve mecliste kurulan alt komisyonu "Küçük de olsa önemli bir adım" şeklinde değerlendirdi; bazılarıysa "Başbakan kendi geleceğine bizi ayağına çağırdı, zaten Mutki'de yayın yasağı getiren insanlardan ne beklenir" diyerek beklentilerinin karşılanmadığına değindiler.
Eylemin basın açıklamasını İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon İstanbul Şubesi adına okuyan 1993 yılında kaybedilen Hüseyin Taşkaya'nın kızı Serpil Taşkaya, Başbakan'a Dolmabahçe'deki çalışma ofislerinde ilettikleri talepleri açıkladı.
Taşkaya, gözaltında kaybedilenleri araştırmak üzere mecliste kurulan komisyonun bağımsız kişilerden oluşmasını, Birleşmiş Milletler'in (BM) Tüm Kişilerin Zorla Kaybedilmelere Karşı Korunmasına Dair Uluslar arası Sözleşmesi'nin imzalanmasını ve yürürlüğe konulmasını, toplu mezarların incelenmesini bilimsel esaslara uygun yapılmasını talep etti.
"Bizim zamanımızda olmadı" diyerek hükümetlerin sorumluluktan kaçmasının reddedildiği açıklamada, "devlette devamlılık" kaidesi hatırlatıldı.
Somut taleplere somut çözümler istediklerini belirten Taşkaya şöyle konuştu:
"Acıların arasında ayrım yapılmasını kabul etmiyoruz, adalet hepimizin ortak beklentisidir. Meclisin kayıplarımızın akıbetinin açığa çıkarılması ve faillerinin yargılanması konusunda tam bir mutabakatla ve partiler üstü bir yaklaşımla işbirliği yapmasını bekliyoruz. Acılarımız üzerinden siyaset yapılmaması en temel hassasiyetimizdir. Merhamet değil, adalet istiyoruz." (EG/EÖ)