Çocukları Savaş Artığı Havan Topu Öldürdü

Diyarbakır Barosu Mayın ve Çatışma Artığı Patlayıcılarla Mücadele Komisyonu, 4 çocuğun ölümü ve 7 çocuğun yaralanmasıyla sonuçlanan patlamayı araştırmak üzere dün Şırnak’ın Uludere İlçesi Andaç Köyü’ne gitti.

Komisyon başkanı Avukat Sedat Yurttaş, patlamaya çatışma artığı olan 81 milimetrelik bir havan topunun neden olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Türkiye’nin Ottowa Anlaşması çerçevesinde mayınlara ilişkin açıklama yapması ve mayınları temizlemesi gerektiğini belirten Yurttaş, devletin mağdurlara ve yakınlarına maddi ve manevi yardımda bulunmasını istedi.

“Köylüler askeri yetkililerden öğrenmiş”

Avukat Yurttaş, komisyonun köydeki incelemelerini şöyle anlattı:

* Köye vardığımızda köylülerin büyük bir bölümü taziye alanı olarak açık bir meydanda duruyorlardı. Onlarla doğrudan görüştük. Önceden geleceğimizi haber aldıkları için beklemişlerdi. Kadınlarla görüştük, yas evinde.

* Köyün tümü akraba. Hepsi Ölmez soyisimli, bir aşirete mensup. Köy iki bölümden oluşuyor. Bizim görüştüğümüz bölüm, bin 600 kişilik nüfusa sahip, 160 nüfusa sahip bir yer.

* Dört çocuğun ölümü, yedi çocuğun da yaralanmasına neden olan patlamanın, bir 81 milimetrelik bir havan mermisi olduğunu köylüler askeri yetkililerden öğrenmişler.

* Köylüler daha önce bize askerlerin rütbelerini ve isimlerini vermişti ancak daha sonra açıklamaktan vazgeçtikleri için biz de bu konuda bir açıklama yapmıyoruz. Patlayıcı maddenin çatışma artığı bir patlayıcı olduğu konusunda bir tereddüt yok.

“Köyün çevresinde dört mayınlı bölge var”

Bölgede başka patlayıcıların da bulunduğunu anlatan Avukat Sedat Yurttaş, “Köyün çevresinde dört mayınlı bölge var. Bunlardan bazıları işaretli değil” dedi.

Köylülerin genel olarak mayınların yerini bildiğini belirten Yurttaş, “Biz bir kez daha mayınların ve çatışma artığı maddelerin bir an evvel temizlenmesini istiyoruz” diye konuştu.

“Türkiye mayınların yerini açıklamalı”

Türkiye’nin Ottowa Sözleşmesi çerçevesince 29 Eylül günü Yunanistan’la birlikte eş zamanlı olarak Birleşmiş Milletlere mayınlara ilişkin bildirimde bulunduğunu hatırlatan Avukat Yurttaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

* Türkiye önümüzdeki birkaç ay içinde, şeffaflık ilkesi gereği, mayınlarıyla ilgili bütün envanterini, mayınların seri numaralarını, cinslerini, nerede olduklarını açıklamak durumunda.

* Onu izleyen dört yıl içinde de depolarındaki bütün kara mayınlarını, anti personel kara mayınlarını imha etmek zorunda.

* Elinde patlamaların nasıl yapılacağına ilişkin bilimsel amaçlı küçük grup kalabilir ve önümüzdeki on yıl içinde sınırlarda ve içeride, iç bölgelerde döşeli olan bütün mayınların temizlenmesi gerekiyor.

Devlet mağdurlara ve yakınlarına yardım etmeli

Yurttaş, Andaç Köyü’nde patlamanın meydana geldiği gün Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in Urfa’da yaptığı “30 bin 600 hektarlık alan tarıma kazandırılacaktır” şeklindeki açıklamasını hatırlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

* Bunun dışında, Ottowa Sözleşmesi yeni bir yükümlülük de getiriyor. Bu yükümlülük mayından zarar görenlerin, psikolojik, sosyal tedavileri yanında, aynı zamanda rehabilitasyonlarının sağlanmasını da öngörüyor.

* Bu aynı zamanda eğitimlerinin gerçekleştirilmesi için olanak yaratmak anlamını da içeriyor. Bu açıdan hükümet ve devlet o köyde, ölenlerin yakınlarına hukuk yoluna başvurmadan maddi ve manevi yardım yapmalı.

* Bacağı kasığından kesilen Ferdi hayatı boyunca bir daha top oynayamayacak, zirvelerine çıktığı dağlarına bir daha tırmanamayacak. Diğer yaralılar ömür boyunca gördükleri belki her metalin yeniden patlayacağı korkusunu yaşayacaklar.

* Hükümetin samimi olması için, hem ölenlere hem yaralılara gerekli maddi ve manevi yardımı ve geride kalanlara sağlamalı hem de bölgede var olan mayınlı alanların bir an önce sözleşme çerçevesin temizlemesini sağlamalı. (AD/BB)