Çiftçiye Sözde Kolaylık

"Üretici, bu iktidarı sandığa gömmek için gün sayıyor" diyen Bandırma Ziraat Odası Başkanı Rahmi Şahal, hükümetin izlediği tarım politikasını ve bölge milletvekillerinin tarımsal sorunlara karşı gösterdikleri duyarsızlığı eleştirdi:

"Yarın, köy kahvelerine girip nasıl konuşacaklar?"

Şahal, görüşlerini şu noktalarda topladı:

"Ortada para yok!.."

* Tarlasına gübre atmak ve ilkbahar ürününe tarlayı hazırlamak için mazot ve gübre satın almak için çiftçi sağdığı ineği satıyor. Çiftçiye doğrudan gelir desteği kapsamında sadece Bandırmaya 1.5 trilyon lira gelmesi bekleniyordu. Bayram öncesi ödenecek dendi. Tarım Bakanı para hazır diyor ama ortada para yok.

Derviş'i günah keçisi yaptılar!

* İktidar ortakları Derviş'i günah keçisi gibi milletin önüne atıyorlar. Bunlara göre her şeyin sorumlusu Derviş. Tarıma verilecek para büyük bir para değil. Derviş'i şamar oğlanına döndürmesinler. Balıkesir'e gönderilmesi gereken para 5,5 trilyon civarında idi Bandırma'ya düşen 1,5 trilyondu. 16 Eylülde talepler alındı. Kasım ayında ödenecek, Aralık dediler, Şubat ayı geldi yok.

"Hükümet bizi batırdı"

* İktidarın yanlış faiz politikası çiftçiye bir şey vermedi. Hükümet bizi batırdı. Şimdi söz konusu olan düze çıkarılmak değil, bataktan biraz kurtarılma... Sözde Tarım Kredi borçlarımız ile Ziraat Bankası'na olan üretici borçları konusunda ödeme kolaylığı getirdiler. Böyle bir şey yok..

Köylünün battığını, iflas ettiğini biliyorlar. Onun için köylünün iflasını kabullenip verdikleri parayı kurtarmaya çalışıyorlar. İstanbul basını da "müjde" diye haber yapıyor.Bunlar halkı işbirliği içinde kandırıyorlar.

Üretici Birlikleri kurmak şart!..

* Bu tarımı ayakta tutacak olan, Üretici Birlikleridir. Devlet desteği ile bu birlikler kurulmalı. Ondan sonra Sigorta Sistemi şart.

* Bunlar yapılmalı. AB ne veriyorsa çiftçiye burada da verilsin köylü kaliteli ürün yetiştirsin.

* Çeltik Birliği kuruldu. Musakça, Ergili gibi köylerimiz var. Çeltik Birliği'nin içinde Gönen ve Manyas köyleri ağırlık taşıyor. Onlar da alımlarda TMO'dan şikayetçiydi. Şimdi pazarlık güçleri artacak.

Erken seçim şart!..

* Bu hükümetten umudumuz hiçbir zaman olmadı, olmayacak da... Tarımı tanıyamayan Tarım Bakanları geldi ve tarımı bitirdiler. Bizde bu kötü gidiş ANAP'lı Mustafa Taşar'ın Tarım Bakanı olmasıyla başladı. Bu hükümetten de köylünün beklentisi yok.

* Mevcut tarım politikası ile tarımın bir yere gelmesi mümkün değil. Seçimi 2004'de yapacağız diyorlar. Bunlar iyi de bazı çatlak sesler çıksa da temelde, köylünün ifadesi şu ; "Hangisi gelse, bu kahvenin içine girebilecek alnını karışlarım." Millet hesaplaşmak için sandığı bekliyor... (NH/NU)