Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nda dün işkencelerin arttığına ilişkin bilgilerin geldiği cezaevlerinde 195 bin tutuklu ve hükümlünün bulunduğunu açıkladı.
TIKLAYIN - DÖRT KENTİN HAPİSHANELERİNDEKİ İŞKENCE MECLİS'E TAŞINDI
Yıldırım, Gülen Yapılanması’na üye oldukları iddiası ile tutuklanan hükümlülerle birlikte cezaevlerindeki doluluk oranının yüzde 104’e ulaştığını söyledi.
Yıldırım’ın mahkûmlara “çıplak arama” konusunda “İhtiyaç olduğunda çıplak arama yapıyoruz” sözleri ile şikâyetleri doğruladı ancak çıplak aramaların mahkûmlara “kâğıt elbise” giydirilerek yapıldığını da öne sürdü.
"Türkiye'de çıplak arama rutin bir uygulama değildir. 2013'ten sonra tek kullanımlık kağıt elbiseleri dağıttık. İnfaz sistemlerinde bu giriş aramasının alternatifi bir sistemi biz tespit edemedik. Alternatif bir teknoloji varsa bunu kurmaya, geliştirmeye razıyız. Oyuk araması, ilgili yönetimin talebi ve somut gerek görmesi üzerine tabip tarafından yapılmaktadır."
Yıldırım, cezaevlerinde yaşanan işkencelere de “münferit” savunmasını yaptı. Yıldırım, yaşanan işkenceleri şu sözlerle savundu: “Farklı kanallardan gelen hak ihlali iddialarını da mutlaka detaylarıyla incelemeye gayret ediyoruz. Çünkü, bizim kurumlarımız 195 bin hükümlü, tutuklunun olduğu ve 52 bin personelle yönettiğimiz kurumlar. Dolayısıyla, bu kurumlarda elbette münferit olarak bir takım olumsuzlukların yaşanma ihtimali her zaman vardır.”
15 Temmuz'dan sonra avukat görüşmelerinin kayda alındığını doğrulayan Yıldırım, bunun 667 sayılı KHK'ya dayanılarak savcının talimatıyla yapıldığını ve 'örgütlerin yönlendirmesi, içeriye talimat vermesi veya gizli mesajların engellenmesi' amacı taşıdığını belirtti.
Yıldırım, iç çamaşırı ve çoraplara uyuşturucu emdirilip cezaevine sokulması gibi somut örnekler nedeniyle bu giyeceklerin cezaevleri kantininden alınması şartı getirildiğini vurguladı.
Cezaevlerindeki intihar vakalaranının arttığı yönündeki eleştirileri ise şöyle yanıtladı:
"İntihar sayılarımız AB ülkelerinin tamamından daha az. Ancak önlenebilir her bir intihar vakasını önleme hedefimiz var. Bu noktada intiharı tamamen önlemek mümkün değil. En son savcımız şortunun ipini çıkarmak suretiyle intihar etmişti. İpsiz şort verelim desek, bir başka vaka da nevresiminin kenarını kesmek suretiyle intihar etmişti. Dünyanın hiçbir yerinde olmadığı gibi bizim ülkemizde de intiharın önlenmesi mümkün değil."
Yıldırım, hükümlü ve tutukluların odalarında aynı anda 10 kitap bulundurulmasına izin verildiğini söyleyerek, sayı sınırlamasının “Kitap hakkının kısıtlanması” olmadığını öne sürdü. Yıldırım’ın iddialarına göre kitaplar okunmak için değil, “kapıya bariyer kurmak için” kullanılabiliyor ve kitap sayısı artınca mahkûmlar koğuşlarda “rahat hareket edecek alan” bulamıyor.-
Yıldırım’ın bir diğer itirafı özellikle son olarak Maltepe Cezaevi’nde işkenceye uğramaları ile gündeme gelen çocuk mahkûmlara ilişkin oldu. Yıldırım, OHAL kapsamında cezaevlerinde alınan “tedbirlerin” büyük ya da çocuk ayrımı yapılmadan uygulandığını söyledi. Yıldırım, cezaevlerindeki hijyen koşullarla ilgili şikayetler, fare ve böcek bulunduğu iddialarını ise “Yeni cezaevleri çok temiz ama eski kurumlarda bunun olma ihtimali çok daha yüksek” açıklamasıyla kabul etti.
Cezaevlerinde bazı tutuklu ve hükümlülere müdahale ederken özel kıyafetli, teçhizatlı görevlilere ihtiyaç duyulduğuna öne süren Yıldırım bazı mahkûmlara “sert müdahale”de bulunmak için bu tür bir birimin oluşturulacağını açıkladı. Yıldırım, mahkûmların kendi dudaklarını diktiklerini iddia etti: “Cezaevlerinde 10’un üzerinde kendi dudağını diken hükümlümüz var, bu bir hastalık. Kendini kesmeyi, kanatmayı kendini ifade etme dili olarak kullananlar var”. (HK)
Enis Yavuz Yıldırım kimdir? |
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı görevini yürütürken, 2013'te Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevine atanan Enis Yavuz Yıldırım,1968 yılında Elazığ’da doğdu. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1993 yılında hakim olarak göreve başladı. Sırasıyla Diyarbakır’ın Hani, Afyonkarahisar’ın Şuhut, Sivas’ın Divriği ilçelerinde görev yaptı. Daha sonra Doğubeyazıt Cumhuriyet Başsavcılığı ve Niğde Cumhuriyet Başsavcılığı görevlerinde bulundu. Buradan Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atandı. 2011'de Manisa Cumhuriyet Başsavcısı oldu. |