Bülent Ersoy Suçlu Değilken Taraf Nasıl Soruşturmalık Olur?
Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Sanatçı Bülent Ersoy ile ilgili haberler nedeniyle Taraf gazetesi Yayın Yönetmeni Ahmet Altan ve Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin Çongar hakkında soruşturma açtı.
Sanatçının "Oğlum olabilseydi, askere göndermezdim" sözlerini manşetine taşıyan gazetenin yetkilileri hakkında, "halkı askerlikten soğutmak" iddiasıyla henüz soruşturma geçiren Ersoy'un bu sözleri nedeniyle "suç ve suçluyu övmek" iddiasıyla soruşturma başlattı.
Altan: "Ortada suç yok, ifade alamazsınız"
Köşesinde Çongar ile birlikte önceki gün (18 Mart) Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na ifade vermeye gittiğini ve ifade vermeyi reddettiklerini yazan Altan, prosedür konusunda savcıyla tartışma yaşadıklarını ifade etti.
"Suç yok, suçlu yok, nasıl olmayan bir suçu ve suçluyu övmekten bizi çağırabilirsiniz?" diyerek ifadelerini alamayacağını söyleyen Altan'a Savcı, "Zaman aşımını kesmek için dosya açıldı" yanıtını aldı.
Buna Altan, "Dosyayı açamazsınız. Ortada bir suç yokken dosya açmak, ifade almak hukuka aykırıdır. Ersoy'un yargılanıp yargılanmayacağı bile belli değilken nasıl onu suçlu ilan eder, söylediklerinin suç olduğuna karar verebilirsiniz? Böyle bir yetkiniz yok. Yürüyen başka bir hukuki sürece müdahale ediyorsunuz. Asıl suç bu" şeklinde karşılık verdi.
Yazar Altan, dünkü köşesinde sorularını sıralıyor: "Biz nasıl çağrılabiliyoruz savcılığa peki? Savcılık 'olamayan' bir suçun 'şüphelileri' olarak oraya çağırma hakkını nereden alıyor? Hangi yasaya göre bizi çağırtabiliyor? Bülent Ersoy'un 'suçlu' olduğuna savcılık nasıl karar verdi? Var mı böyle bir yetkisi? Yok."
Gazete, 26 Şubat 2008 tarihli manşetinde "Doğurmadan 'Cesaret Ana'" başlığıyla sanatçıya destek vermişti.
Yazar Miroğlu'ya kelepçe ve sekiz saatlik gözaltı
Gazetenin diğer bir yazarı Orhan Miroğlu da, 14 Mart sabahı elleri kelepçelenerek gözaltına alındı ve Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı.
İfade vermesi için bir gün önce Ankara Emniyet Müdürlüğü'nce telefonla aranan yazar, ertesi gün Emniyete giderek kendisini tanıttığında "gözaltında" olduğunu öğrendi.
Üzerinde kesici, delici alet olup olmadığını kontrol eden polise "Ben kendim geldim, gözaltına alamazsınız" şeklinde itiraz üzerine Miroğlu'na, "Sizi her yerde aradık, bulamadık" yanıtını aldı.
Miroğlu, "Beni telefonla aradınız, telefonumu biliyorsunuz, evimi bilmiyor musunuz" sorunu ise yanıt alamadı. 25 kişiyle bir sırada dizilen Miroğlu, hastanede sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Ankara 11. Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkarıldı.
Sekiz saatlik gözaltının ardından Miroğlu, Mersin'deki seçim mitinginde halkı Kürtçe selamlamaktan suçlandığı gibi, halkın da Kürtçe şarkı söylemesinden de sorumlu tutulduğunu öğrendi. Miroğlu, ifadesinin ardından serbest bırakıldı. (EÖ)