Bu Hafta biamag’da

Sevda Alankuş, ilk kadın adliye muhabiri Vasfiye Özkoçak’ın erkek meslekdaşlarının kıyasıya rekabeti ve kendisini çeşitli şekillerde yıldırmaya çalışmalarına rağmen, bir kadının karşısına çıkarılan her zorluğa karşın iyi gazeteci olabileceğini nasıl kanıtladığını anlattı.

Serdar Korucu, Osmanlı Sosyalist Fırkası’nın Ermeni gündemini, Bursa’daki işçi Ermeni kadınların mektuplarından ve Ermeni mebuslara sitemlerden bahsederek anlattı.

Şeyhmus Diken, 12 Eylül darbesinin 39. Yıldönümünde yazdı: “Sararmış güz yaprakları yerine, upuzun seneleri kapsayacak kan, kin, öfke, işkence, ölüm ve zulüm kusacaktı sistem.”

22 yıldır hapishanede olan, uzun yıllardır karikatür çizen Mehmet Boğatekin, 12 çizimini, üzerinde “Lütfen kırılmasın” yazılı notla bianet’e gönderdi.

Atölye BİA’dan Ayda Bulunç, bazen bir duvarı “pacman” savaşına çevirip bazen bir gider borusunu Bart Simpson'a dönüştürerek “sokakları hack’leyen” Onaranlar Kulübü’nün haberini yaptı, ayrıca engelli bireylerin kültür, sanat aktivitelerine erişimini sağlayan “Engelsiz Filmler Festivali”ni yazdı.

Rosalino Levantino, Sahra Sokağı, no: 143 adlı belgeseldeki başına buyruk Malika'yı anlattı.

Dilan Bozgan, Arjantin’de Kalkınma Bakanlığı önünde çadır kurup direnenleri, neden direndiklerini ve direnişin Türkiye’yle ortak yönlerini yazdı.

Arif Şentek, Urla’nın üç anıtının dününü ve bugününü anlattı.

Merve Küçüksarp, edebiyatımızın karanlıkta kalmış sıradışı kalemlerinden Fikret Ürgüp’ün edebiyatına dair bir değerlendirme yazdı. (AS)