Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart'taki bir konuşmasında ABD'de "İran'a yönelik yaptırımları delmek" ve "kara para aklamak" gibi suçlamalarla bir buçuk yıldır tutuklu bulunan iş insanı Rıza Sarraf için "Benim vatandaşımı yargılayıp itirafçı olarak kullanmak istİyorlar" demişti. Cümledeki "itirafçı" vurgusu o dönem oldukça tartışılmıştı.
Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, bugün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Rıza Sarraf'ın kayıp olduğu iddialarıyla başlayan yeni süreçle ilgili açıklamalarda bulundu. Bozdağ, bu kez "iftira" kelimesini seçti.
Bozdağ, ABD mahkemelerini işaret ederek "Rıza Sarraf'ıTürkiye'ye karşı iftiraya zorluyorlar" ifadesini kullandı. Hükümet Sözcüsü özetle şunları kaydetti:
"Daha önce de bu konuyu değerlendirdik. Rıza Sarraf davası Türkiye'ye dönük açık bir kumpastır. Siyasi bir davadır, hukuki dayanaktan yoksundur. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün başaramadığı hukuk darbe teşebbüsünün ABD yargısı eli ile tekrarlanmasından başka bir şey değildir. Hukuki değildir.
"Zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir. Olmayan belgeler üzerinden ellerinde varmış gibi yargılama yapıyorlar. Türkiye ile İran arasındaki ekonomik ilişkilerin tamamı Türkiye'nin ulusal hukukuna uygun olduğu gibi bu konudaki uluslararası hukuka da uygundur.
"Türkiye bir hukuk devletidir, bütün ticari işlemleri bu çerçevede yürümektedir. Herhangi bir hukuka aykırılığın bulunması söz konusu değildir. Türkiye'nin ekonomik ilişkilerine zarar vermeyi amaçladığı da çok açıktır. Aynı şekilde yönetilmeye devam edecektir. Bundan kimsenin endişesi olmamalıdır. Bu dava siyasidir, hukuki dayanaktan yoksundur.
"Türkiye'ye karşı bir kumpas davasıdır. Davanın sanıkları üzerinde yargılamayı yapanlar baskı uygulamaktalar. Onlar rehin durumda adeta. Şu ifadeyi kabul ederseniz, şu kadar ceza ile kurtulursunuz. Türkiye'yi suçlayan, Türkiye'nin aleyhinde karar çıkmasına yardımcı olacak iftiralarda bulunmaya zorluyorlar.
"Türkiye aleyhinde yapılan bu kumpasta hukuka uygun bir delil yoktur ellerinde. Böyle bir şeyin aslı zaten yok. Bu davada kullandıkları veriler, sözde deliller, nasıl elde edildi? Nerede elde edildi, kimden nasıl elde ettiniz? Bunların aslı mı var, kopyası mı var? Bunların oluşturulması süreçlerinde katkınız var mı, yok mu? Varsa elinizde ne var?
"Türkiye'deki belgelerle ilgili FBI bunu neye göre teyit etti? Bir belge var da ona göre mi teyit etti? FBI ajanının teyidinin bir kıymeti var mı? Yok. Bu oluşturulmuş şeyleri oluşturanlardan mı aldı? Bunların hepsi ortaya çıkacaktır. Bu Türkiye'ye dönük yeni bir kumpastır."
Öte yandan ABD'de Rıza Sarraf soruşturmasını başlatan ABD'li savcı Preet Bharara, "Türkiye'deki bazı belgelerin kullanılmış olması" gerekçesiyle İstanbul'da kendisine başlatılan soruşturmaya Twitter hesabı üzerinden yanıt verdi.
TIKLAYIN - İstanbul'da Savcılık, ABD'li Savcı Bharara'ya Soruşturma Açtı
ABD'de yayınlanan ve karışık polisiye olayları çözmek için 'bir numara' olan bir avukatın maceralarının anlatıldığı "Better Call Saul" dizisine gönderme yaparak şu Tweet'i attı.
Better call Saul. https://t.co/8z3vRXR2By
— Preet Bharara (@PreetBharara) 18 Kasım 2017
Hürriyet'in New York temsilcisi Razi Canikligil imzalı habere göre ise, 27 Kasım'da ilk kez jürili yapılacak Sarraf davasına katılacak 12 jüri üyesi için 200 kişilik bir listeye bakıldı. Günlük 40 Dolar ücret alacak adaylara şu sorular soruldu:
*Fotoğraf: Emre Şenoğlu/ ANKARA/ AA