Birgün'ün "Kandil Röportajları" Davası Mütalaaya Kaldı

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Kandil Dağı'nda PKK örgütü yöneticileriyle röportaj yapan insan hakları savunucusu Hakan Tahmaz'dan sonra yazılara yer veren Birgün gazetesi yetkilisi İbrahim Çeşmecioğlu'nun savunmasını aldı.

Bugünkü duruşmada ifade veren gazetenin yazı işleri müdür Çeşmecioğlu, yer suç unsuru olmadığına ve yapılanın bir gazetecilik çalışması olduğuna inandıkları için yazılara yer verdiklerini söyledi.

Savcı 15 Eylül'de mütalaasını sunacak

Tahmaz'ı avukatı Cemal Polat'ın temsil ettiği bugünkü duruşmada Çeşmecioğlu, PKK örgütünün propagandasının yapılmadığı, Kürt Sorunu'nun çözümüne etkisi olabilecek insanların görüşlerine başvurulduğunu ifade etti.

Mahkeme, gazetenin 9 Ağustos 2008 tarihli sayısında yayımlanan "Tek Taraflı Ateşkes Sorunu Büyütüyor" başlıklı röportaj nedeniyle Tahmaz, Birgün gazetesi imtiyaz sahibi Bülent Yılmaz ve Çeşmecioğlu'nu "PKK örgütü açıklamalarına yer verdikleri" gerekçesiyle hapisle yargılıyor.

30 Nisan'da görülmeye başlayan davada mahkeme, Çeşmecioğlu'nun ifadesini kayda geçtikten sonra dosyanın esas hakkındaki mütalaasını sunması için savcıya teslim edilmesine karar verdi. Yargılamaya 15 Eylül'de devam edilecek. Savcının mütalaasını sunmasından sonra sanıklar esas  hakkında savunmalarını yapacaklar.

Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık'ın 25 Eylül 2008'de kaleme aldığı iddianamede üç kişinin, "PKK/KONGRAGEL açıklamalarını yayımlamak"tan 37143 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 6/2 maddesi uyarınca üç yıl hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Tahmaz, yaptığı savunmada, gazetecilerin tek taraflı bilgiyle yetinmemesi gereğine, Murat Karayılan'la görüşmeyi de halkı bilgilendirmek için yaptığına işaret ederek, gazetecilik yaparak izlenimlerini de okurlarla paylaşmaktan başka bir şey yapmadığını söylemişti.

Karayılan: PKK olarak siyaset yapmak istiyoruz

Gazetenin ilgili sayısının 10, 11, 12 ve 13. sayfalarında yayımlanan röportajda, "Hakan Tahmaz'la Kandil'de görüşen KCK Başkanı Karayılan sokaktaki insanın artık şiddet istemediğini söylerken bir yandan da 'meşru savunma savaşı' adını verdikleri eylemleri sürdüreceklerini açıkladı" deniyordu.

"Ayrı devlet peşinde olmadıklarını, Kürt Sorunu'nun inkarına karşı dağda olduklarını" söyleyen Karayılan, röportajda, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) kendileri için bir ara halka olduğunu, PKK olarak siyaset yapmak istediklerini, "meşru savunma savaşı" olarak nitelendirdiği eylemleri sürdüreceklerini, bunun bir çelişki olmadığını savunuyordu. (EÖ)