Biden-Putin: Yeni boru hattı iması

*Fotoğraf: Kremlin basın servisi.

Amerika Birleşik Devletleri kaynakları, Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Salı günü yaptığı konuşmanın ardından, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesi endişeleri konusunda "sağlam tepkiler" hazırladığını söyledi.

Washington yönetimi, bir video bağlantısında, Başkan Biden'ın Rus birliklerinin birikmesi konusundaki derin endişelerini dile getirdiğini ve "güçlü ekonomik ve diğer önlemleri" tehdit ettiğini duyurdu.

Başkan Putin Ukrayna'yı provokasyonla suçladı ve NATO'nun doğuya doğru genişlemesine ve Rusya'ya yakın silahların konuşlandırılmasına karşı garanti istedi.

Beyaz Saray, görüşmelerin ABD Doğu saatiyle 15:07 GMT; 18:07 Moskova saatiyle 10:07'de başladığını duyurdu.

Putin, Soçi'den katıldı

Rus haber ajansı Tass, önceki yönetimler tarafından kurulan ancak daha önce hiç kullanılmamış güvenli bir video bağlantısı gerçekleştiğini haberleştirdi.

Açılış anlarının video görüntüleri, ABD ve Rus liderlerin dostane selamlarını gösterdi. Görüşmeler daha sonra kapalı kapılar ardında devam etti ve yaklaşık iki saat sürdü.

Tass'a göre Putin, görüşmeleri güneydeki Soçi tatil beldesindeki evinden yaptı.

"Parmak sallamadı ancak..."

Salı günkü görüntülü görüşmeden sonra, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan gazetecilere Washington'un gerekli olması halinde önümüzdeki haftalarda belirli güçlü yanıtlar hazırladığını söyledi.

Sullivan, Rusya'nın Kırım'ı ilhakına Batılı tepkilere atıfta bulunarak, "2014'te yapmadığımız şeyleri şimdi yapmaya hazırız" dedi.

Danışman "Çok fazla alış veriş oldu, parmak sallama yoktu, ancak Başkan, ABD'nin tüm bu konularda nerede durduğunu çok net bir şekilde ortaya koydu" diye ekledi.

Tedbirler, ekonomik yaptırımları ve bölgedeki NATO müttefiklerine ek asker konuşlandırması ve Ukrayna için savunma malzemesi gibi diğer eylemleri içeriyordu.

Yeni boru hattı iması

ABD'nin bunları doğrudan Rusya yönetimine iletmeyi tercih edeceğini söyleyerek, ekonomik önlemlerin ne olabileceğinden çekilmeyi reddetti.

Ancak Almanya'ya giden ve henüz faaliyette olmayan yeni bir boru hattı olan Nord Stream 2'nin ABD ve müttefikleri için "kaldıraç" sağladığını söyledi.

"Vladimir Putin bu boru hattından gaz akışını görmek istiyorsa, Ukrayna'yı işgal etme riskini almak istemeyebilir" dedi.

Daha önceki haberler, ABD'li yetkililerin bir işgal durumunda boru hattını kapatmak için Almanya ile anlaşmaya vardıklarını bildirmişti.

Diğer olası önlemler arasında, Rusya bankalarının rubleyi yabancı para birimlerine çevirmesine ve hatta Rusya'yı Swift küresel finansal ödeme sisteminden ayırmasına yönelik kısıtlamalar yer alıyor.

'Güvenilir garantiler'

Bu arada Kremlin'den (Rusça) yapılan bir açıklamada, Putin'in, NATO'nun Rusya sınırlarında "Ukrayna topraklarını ele geçirmek ve askeri potansiyelini artırmak için tehlikeli girişimlerde bulunması" nedeniyle Rusya'nın gerginliklerden sorumlu tutulmaması gerektiğini vurguladığı belirtildi.

Açıklamada, "Bu nedenle Rusya, NATO'nun doğuya doğru genişlemesini ve Rusya'ya komşu ülkelerde taarruz silah sistemlerinin yerini dışlamak için yasalarla sabitlenmiş güvenilir garantiler almakla ciddi şekilde ilgileniyor" denildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky, görüşmelerle ilgili "hiçbir duyum almadığını", ancak Biden'in "sarsılmaz desteğine" minnettar olduğunu söyledi.

Biden ve Putin en son Haziran ayında İsviçre'de bir araya geldiler, ancak büyükelçilerini geri göndermeyi ve nükleer silahların kontrolü konusunda bir diyalog başlatmayı kabul etmek dışında az ilerleme kaydettiler.

Ukrayna notları

90 bin'den fazla Rus askerinin Ukrayna sınırları yakınında toplandığına inanılıyor.
Son Rus askeri birikiminin büyük bir kısmı, Rusya'nın Ukrayna'dan ele geçirdiği ve ardından 2014'te ilhak ettiği Kırım'da bulunuyor. Askerler ayrıca, bir kısmı Rus destekli ayrılıkçıların kontrolünde olan Ukrayna'nın doğu bölgeleri Donetsk ve Luhansk yakınlarında toplanıyor.
Ukraynalı yetkililer, Moskova'nın Ocak ayı sonunda askeri bir saldırı planlayabileceğini söyledi.
Rusya destekli güçlerin Ukrayna'nın doğusundaki geniş alanları ele geçirmesinden bu yana yedi yıldır devam eden çatışmalarda 14 bin'den fazla insan hayatını kaybetti.

(PT)