Bazı Erkek BBC Sunucuları Eşitlik İçin Maaş Kesintisini Kabul Etti

BBC Çin editörü Carrie Gracie, "erkek meslektaşları ile arasındaki maaş eşitsizliğini" gerekçe göstererek pozisyonundan istifa etmesini ardından toplumsal cinsiyet temelli maaş eşitsizliği tartışması sürüyor.

BBC’nin erkek sunucularının bir kısmı maaşlarında kesinti yapılmasını kabul etti. Bazı erkek sunucularla BBC arasındaki pazarlık sürüyor.

BBC'de yer alan bilgilere göre maaşlarında indirimi kabul eden erkek BBC sunucuları arasında Nicky Campbell, Jeremy Vine, John Humphrys ve Huw Edwards bulunuyor.

Türkiye'den  bu eşitsizliğe uzun yıllar televizyon kanalları haber merkezlerinde çalışan gazeteci Ayşenur Arslan dikkat çekiyor. En son 2017 Eylül ayında Beylikdüzü Belediyesi'nin düzenlediği 4. Barış ve Sevgi Buluşmaları kapsamında Adalet Söyleşileri'ne konuk olan Ayşenur Arslan eşit düzeyde çalıştığı erkek gazetecilerin maaşının yarısı kadar maaş aldığını açıklamıştı. 

Denetleme raporu önümüzdeki hafta açıklanacak

Bağımsız bir kurum tarafından BBC'deki maaş eşitsizliği üzerine hazırlanan denetleme raporunun da önümüzdeki hafta açıklanacak.

BBC, "Maaş adaleti için çeşitli adımlar attık. Önümüzdeki hafta daha kapsamlı bir açıklama yapacağız" dedi.

Çin editörlüğünden ayrılmasının ardından Londra'daki haber merkezine dönmeyi planlayan Carrie Gracie, burada eşit maaş alabileceğini umduğunu söyledi.

BBC Medya Editörü Amol Rajan ise eğlence endüstrisinde rekabet artarken haber endüstrisinde bunun tam tersi yaşandığını söyledi ve ekledi:

"Geçmişte yüksek maaşlı sözleşmelere imza atmış insanlar, şimdi bunun önemli bir kısmından vazgeçmeyi kabul etti."

BBC’de maaş farkı oranı yüzde 9,3

BBC Temmuz ayında yıllık 150 bin sterlinden (yaklaşık 800 bin TL) fazla kazanan BBC çalışanlarının bir kısmının adı açıklanmıştı.

Listedeki çalışanların çoğunun erkek olduğunun anlaşılmasının ardından cinsiyet temelli maaş eşitsizliği tartışılmaya başlanmıştı.

Bugüne kadar BBC'deki cinsiyet temelli maaş eşitsizliği nedeniyle üç araştırma yapılmıştı:

* Ekim ayında yayımlanan bir rapor BBC'de cinsiyetler arası maaş farkının yüzde 9,3 olduğunu ortaya koymuştu. İngiltere genelinde bu oran yüzde 18,1.

* Aynı tarihte yayınlanan bir diğer raporda "sistemli olarak toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık yapıldığına dair bir bulgu olmadığı" ifadeleri yer aldı.

* BBC'nin sunucular, editörler ve muhabirlere verdiği maaşları inceleyen üçüncü araştırmanın sonucu ise önümüzdeki hafta yayımlanacak.

BBC Genel Müdürü Tony Hall, maaşlar arasındaki farkı 2020 yılına kadar kapatma sözü vermişti.

Gracie "Artık yeter" demişti

30 yıldır BBC çalışanı olan Gracie Ocak ayı başında yazdığı açık mektubunda “Artık yeter” diyerek “BBC ilkeleri olarak açıkladığı hakikat, dürüstlük ve hesap verilebilirliğe göre hareket etmiyor” ifadelerini kullanmıştı. Editör pozisyonundan ayrıldığını açıklayan Gracie, BBC bünyesinde çalışmaya devam edeceğini belirtmişti.

BBC’nin altı ay önce açıklamak zorunda kaldığı verilere göre maaş adaletsizliğinin sadece üst düzey sunucu ve yöneticiler için değil, aynı işi yapan erkek ve kadın çalışanlar arasında olduğunu da vurgulamıştı.

BBC çalışanı kadınların uzun süredir şüphelendiği bir durumun doğrulandığını belirten Gracie  BBC için çalışan dört uluslararası editörün ikisinin kadın, ikisinin erkek olduğunu ve erkeklerin kadınlardan yüzde 50 fazla maaş aldığını belirtmişti.

Açıkça “Maaşıma zam değil, eşit işe eşit ücret istiyorum” dediğini patronlarına ilettiğini söyleyen Gracie, “Bunun yerine, BBC bana eşitliğin çok altında kalan büyük bir ücret artışı teklif etti” ifadelerini kullanmıştı.

Arslan: Hep yarısı kadar maaş aldım

Gazeteci Ayşenur Arslan, Eylül 2017'de Beylikdüzü Adalet Söyleşileri'nde bu eşitsizliği şöyle dile getirmişti:

"Benimle eşit düzeyde, eşit unvana sahip kişilerin hep yarısı kadar maaş aldım. Sekiz küsur yıl Ali Kırca ile birlikte çalıştım, haber merkezinin başındaydım, o bültenin sorumluluğu A'dan Z'ye benim sorumluluğumdaydı.

"Buna rağmen yöneticiler bana Ali Kırca'nın asistanı muamelesi yaptı. Türkiye'de son yıllarda kadın olarak o kadar çok mevzi kaybettik ki; şimdi Cumhuriyet kadını olmanın iltifat ya da hakaret olduğu bir ülkedeyiz." (BK)