Bayan Ketinin Evi

Çanakkale' de haftalık yayınlanan Çağdaş Çizgi Gazetesi'nin köşe yazarı Ertan Tuzlu, küçüklüğünde çok merak ettiği halde bir türlü içini gezemediği Bayan Keti'nin konağına nasıl girdiğini anlatıyor.

Tuzlu, "Bayan Keti'nin evi" başlıklı yazısında Çanakkale'nin kültür ve sanat ortamını bize tanıyor.

Ertan Tuzlu'nun "Bayan Keti'nin evi" başlıklı yazısı şöyle:

Çok değil bundan yaklaşık 25 yıl önce Çanakkale Merkez Ortaokulu'na gidiyordum. Evimiz o zamanlar İnönü Caddesi'nde ve okuluma çok yakındı. Her okul çıkışında arkadaşlarımın çantalarını fırlattıkları gibi top oynamaya gittikleri o büyük bahçenin arkasından geçiyordum.

Bayan Keti'nin evi...

Yukarıda sözünü ettiğim alan birçoğunuzun tahmin edebileceği gibi kordondaki köşkün bahçesi, şu an çocuk parkı olan yere kadardı. Benim için o dönemler Radyo Tiyatrosu'nda dinlediğim "Perili Köşk"ün gizemine bürünen bu köşkte, Bayan Keti'nin oturduğunu öğrenmiştim. Hakkında ilginç söylentiler olan bu bayanla tanışıp İngilizce konuşma pratiğimi de geliştirmeye çalışmıştım.

Eski Şehir Kulübü, yazlık-kışlık Belediye Sineması ve şu an Necip Paşa Konağı diye adlandırılan Bayan Keti'nin evi ortaokul anılarımın en güzel parçalarıydı.

İçini merak etmeme rağmen bir türlü gezemediğim bu yer, zamanla Kültür Bakanlığı'na devir edildi ve Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak hizmete girdi. İyi ki bu karar alındı ve bende sürekli bir gizem duygusu uyandıran bu köşkü hem görmüş hem de Ülküm, Fırat, Avni, rahmetli Aynil ile Rasim ve ben, galerinin koruma derneğini kurmuş olduk.

Sevim Hanım

Sergiler, etkinlikler birbiri ardına geliyordu. Galerinin ilk müdürü bayandı, şu an ikincisi de bayan. Adı Sevim Ateş. Göreve başladığından bu yana, çalışmalarını takdirle takip ettiğim Sevim Hanım, yapılan her etkinliğe yalın içtenliğini o kadar iyi yansıtıyordu ki başarılı çalışmalarının her zaman devam edeceğini muştuluyordu.

Sevim Hanım, göreve başladığı 98 Ekim'inden bu yana sanatın öncelikli istekler arasında yer alması için uğraşı verirken, sanatseverlerle ortak bir gelişimin başlangıcına her fırsatta imza atmaya devam ediyor. Bunlardan bir diğeri ise her sanat sezonu galeri tarafından açılan resim, fotoğraf, rölyef, hat, çini ve seramik kursları. Unutmadan ileteyim önümüzdeki aylarda galeride bir de piyano kursu açılacak.

Çantalar Elimizde...

Son yıllarda nitelikli sergilere ve etkinliklere adını koyan Çanakkale Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'ndeki sergiler sırasıyla şöyle idi: Tekel Yarışma Resimleri, Çanakkale Seramik Karma Resim, Kamil Koç Fotoğraf Yarışması Eserleri ile Sera Sekitmen'in Suluboya Resim Sergisi.

Bu arada Yerel Tarih Grubu'nu* (*) özenle gerçekleştirdiği "Çantalar Elimizde" tarihi eğitim yapıları fotoğraf sergisini de unutmamak gerekiyor.

Galerideki etkinlikler bu kadarla kalmıyor. Sevim Ateş'in girişimiyle oluşturulan ve sürekli olarak galerinin giriş bölümünde sergilenmekte olan Eski Çanakkale Fotoğrafları Sergisi tüm zamanların en dikkat çeken çalışması olarak değerlendiriliyor.

Kesin olmamakla birlikte önümüzdeki aylarda sürpriz ve bir o kadar da ünlü ressamlar ve fotoğraf sanatçılarının Çanakkale Devlet Güzel Sanat Galerisi'nde sergi açacağı edindiğimiz duyumlar içinde.

Bunlardan ilki Çanakkale Rotary Kulüp sponsorluğu ve Özkaynak Yayıncılık'ın girişimleriyle 3 Kasım 2001 tarihinde Nazım Hikmet'in yaşayan tek arkadaşı ressam-edebiyatçı İbrahim Balaban'ın resim sergisi.

Çanakkale Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sanat adına daha bir çok olumlu etkinleri birbiri ardına yaşayacağınıza inanıyorum.(ET/YÖ/NU)

----------

(*) Tarih Vakfı çatısı altında gerçekleştirilen bir çalışma bu.