DTP Diyarbakır milletvekili Aysel Tuğluk, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması isteğiyle verdiği soru önergesinde, "İçinde korucuların, askerlerin ve özel timin bulunduğu kalabalık bir grubun
hiçbir uyarı, ikazda bulunmadan rastgele evleri ve orada bulunan çocuklar dahil
tüm insanları yarım saat süreyle ateş altında tutmuş olmalarını nasıl
değerlendiriyorsunuz?" diye sordu.
Diyarbakır’ın Lice ilçesine bağlı Hedik köyünün 22 Ağustos
günü korucular ve özel timler tarafından silahla tarandığı iddia edildi, şans eseri kimse
yaralanmadı.
23 Ağustos’ta
insan hakları savunucuları ve Demokratik Toplum Partisi (DTP) Diyarbakır
Milletvekili Aysel Tuğluk ile Batman Milletvekili Ayla Akad Ata, İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey, DTP Diyarbakır İl Başkanı Necdet Atalay, Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Dr. A. Selçuk Mızraklı, Diyarbakır Barosu’ndan Avukat Rauf Çiçek, Mazlumlar ve İnsan Hakları İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Diyarbakır Şube Başkanı Nesip Yıldırım ve Lice Belediye Başkanı Şehmus Bayhan’dan köye incelemelerde bulundu. Olayın ardından Lİce Cumhuriyet Savcılığı soruşturma açtı.
Köylere dönüşün
önündeki engeller kalkacak mı ?
Evrensel gazetesinin haberine göre Tuğluk önrgede şu soruların yanıtlanmasını istedi:
- Bölgede çalışmalarını yürüten asker, özel tim ve köy korucularının, OHAL
dönemini aratmayacak düzeyde vatandaşlarımıza yönelik hukuksuzca davranışlarda
bulundukları ve çok ciddi insan hakları ihlallerinin yaşandığı, kimi zaman
yaşam hakkı ihlali dahil olmak üzere baskı ve korku yaratmak amacıyla benzer
vakaların arttığını rapor ve belgeleriyle öğrenmekteyiz. Bunun önünü almaya
dönük ülkenin Başbakan’ı olarak yasal ve idari bir tedbir alacak mısınız?
- İçinde korucuların, askerlerin ve özel timin bulunduğu kalabalık bir grubun
hiçbir uyarı, ikazda bulunmadan rastgele evleri ve orada bulunan çocuklar dahil
tüm insanları yarım saat süreyle ateş altında tutmuş olmalarını nasıl
değerlendiriyorsunuz? Olay hakkında İçişleri Bakanlığı tarafından
bilgilendirildiniz mi?
- Bilgilendirilmişseniz eğer, olayın soruşturulmasına ve sorumluların açığa
çıkarılmasına yönelik bir talimatınız olmuş mudur? Bakanlık herhangi bir
incelemede bulunacak mıdır?
-
Bölgede özellikle son dönemlerde köylerine dönen ya da dönmek isteyen
insanların üzerinde baskıların yoğunlaştığı, geri dönmeye çalışanların
üzerindeki baskının arttığı gözlemlenmektedir. Hedik köyündeki bu son olay da
bunu doğrulamaktadır. Bu geçmişte olduğu ve yapıldığı gibi gizli bir konseptin
uygulamaları mıdır? Köye dönüşleri engelleme konusunda insanlar üzerinde baskı
ve korku yaratılmak mı istenmektedir?
- Değilse, söz konusu bölgede görevli askeri yetkili ve köy korucularının
keyfi, fiili ve denetimsiz uygulamaları mı vardır?
- Benzer “yanlışlıkların!” olmaması için TC Hükümeti’nin Başbakanı olarak ne
yapmayı düşünüyorsunuz?
- Köye dönüşleri teşvik etmek ve vatandaşların güvenli biçimde dönüşünü,
yerleşmelerini ve yaşamalarını sağlamak için hükümet nezdinde bir çalışmanız
var mıdır, olacak mıdır?
- Köylerin bir daha boşaltılmayacağına, geri dönenlerin huzur ve güven içinde
köylerinde yaşayabileceğine dair Başbakanlık düzeyinde kamuoyunu rahatlatıcı
sözlü ya da yazılı bir açıklamanız olacak mıdır? (NV/NZ)