Article 19, Myanmar Cuntası'nı Sansür Uygulamakla Suçladı
Ziyaret öncesi cuntanın, insani felaketi gösteren her türlü haber ve bilgiye yasak getirdiğini, demokratik gençlik aktivistlerini gözaltına aldırdığını ve medyanın da sansüre uğradığını savunan Article 19, yaşanan felaketle ilgili duyarlılığı artırmaya çalışan Ulusal Demokrasi Birliği'nin 13 genç liderinin gözaltına alındığını duyurdu.
Callamard: Medyaya yasak, yardımlara engelleme var
"Muhaliflere ve Medyaya Baskı" başlığıyla kamuoyuna bir açıklama yapan örgüt, Basın İnceleme ve Kayıt Merkezi'nin yerel medyadan, yıkım ve bunun insanlar üzerindeki etkilerini gösteren haberleri yayımlamamasını istediğini bildirdi.
Örgütün İcra Direktörü Dr. Agnès Callamard, yaptığı yazılı açıklamada, "Eylül ayından bu yana yetkililerin tüm haberciliğe dayattıkları kısıtlamalar bugüne kadar görülmemiş bir boyuta ulaştı" dedi.
Kısıtlamaların yardım ekiplerinin kasırgadan zarar görenlere ve bundan etkilenmiş yerleşim birimlerine etkin yardım götürürken engellendikleri sırada yaşandığını hatırlatan Callamard, "Etkin yardım yapılabilmesi, kimlerin ne şekilde etkilendiğinin bilinmesine, dolayısıyla buna ilişkin yayınların da sansür edilmemesine bağlı. Bu, ülke üzerinde sır perdesinin ve korkunun da kalkmasını sağlayabilir. Ancak buna engel olunuyor" diye konuştu.
Article 19, uluslararası toplumu göreve çağırdı
"Bu ölçekte bir felaket ne insanların zihninden kazınabilir ne de insanların en temel haklarına (yaşam hakkı dahil) saygıda ve bu hakları korumada yaşanan muazzam ihmaller unutulabilir" diyen Callamard, yardımlara engel olmanın, statükoya öncelik vermenin bir sonucu olduğunu savundu.
Örgüt, özellikle Hindistan ve Çin hükümetleri olmak üzere, uluslararası toplumu Myanmar yetkilileri nezdinde girişimde bulunarak bu "çılgınlığa" son vermeye çağırdı.
Ayrıca Article 19, uluslararası toplumu, Myanmarlı yetkililerinin yardımları ve zararlara ilişkin yayınları kasten kısıtlayarak yol açtıkları ihlallerin niteliğini belirlemeye ve ağırlığını da ölçmeye çağırdı. (EÖ/GG)